Hakkın hükümsüz kaldığı noktada devreye insan girer. Kendi kirlettiği dünyada arınma mücadelesiyle boğuşur.
Makamın adamı değil, adamlığın makamında olmayı tercih ediyordu.
İman tahtasını parçalayıp, soluk borusunu avuçlayan vicdanı tekrar çıkmıştı sahneye. Anıları zırhını delmiş, aciziyetini kamçılıyordu sert darbelerle.
Anılar yalnızca ruhunuzu değil, bedeninizi de terk etmiyordu.
Kitabındaki karakter bir hayal ürünü olsa bile hepsinin bir kaygısı bir tasası vardı. Kendi hayatları ile kıyasladığında hepsi birer kahramandı. Tanrı’nın verdiği yazgı ile kimileri yan rol, kimileriyse birer kahramandı.