Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

YUNUS EMRE KURT

YUNUS EMRE KURT
@yunusemreku27
,?... Beynimde hep manalı bir uçurum...
"Aslında kilisenin,ruhban-olmayan çevreyle mücadelesi,ilk defa Onaltıncı yüzyılda karşımıza çıkmıyor.Hristiyanlığın zuhurundan beri sürüp gelen bir olaydır.Filhakika,dinlilik ile dindışı, Hristiyanlığın tabiatındandır;nitekim:"...öyleyse,Caesar'ın işlerini Caesar'a Tanrınınkileriyse,Tanrıya;havâle et,dedi...."
Reklam
256 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Çocukluğun Sonu
Çocukluğun SonuArthur C. Clarke
8.4/10 · 3.477 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Maddi şartları iyileşen insan,gözünü daha yükseklere diker,bir zamanlar rüyasında bile göremeyeceği güç ve müle burun kıvırmaya başlar.Dış dünya onlara her şeyi sunmuş olsa bile,insanların akıllarındaki sorular ve kalplerindeki özlem susmak bilmez."
Sayfa 103Kitabı okudu
"Irklar arasında en barışçıl temaslar bile genellikle geri kalmış topluluğun felaketiyle sonuçlanmıştır."
Reklam
"Farmasonluk,belirli bir şeriattan bağımsız,dindışı bir mahfil olarak temâyüz etmiştir."
"Thomas Hobbes,toplumun bireyler arasında akdedilmiş mukavelelerden vücut bulduğunu öne sürmüştür.'Herkesin herkesle savaş' durumunda bulunduğu bir dünyada 'beşer beşerin kurdudur'.Mukavele veya ittifak aktları,bu sürekli mücadele ile rekâbet ortamındaki sürekli ateşkeslerdir."
"Atadan evlada intikal ettirilen durağan servet ile el emeği ve göz nuruna dahî dayanmayan bu yeni müteşebbis zengin zümre,devingen servet birikimine yol açmıştır.İşte bu devingen servet birikimi,bir yandan dinî ruhani olmayan bir dünya-toplum anlayışını berâberinde getirirken,öte taraftan da iş hacmini alabildiğine büyütmüştür.Sonunda,köle,yarı-köle,her neyse,varolan emek gücü,yaratılan iş hacmini dolduramaz, yoğunluğunuysa taşıyamaz hale getirmiştir Batı Avrupanın,1300'lerin sonunda İslam medeniyetinden devraldığı fen becerisi,böylelikle 1600'lerin ikinci yarısından itibâren öncelikle İngiltere'de başgösteren mücbir ihtiyaçlar çerçevesinde sanayiye yol açmıştır."
"Ümit, hayattır.Ümit,devam ettiği sürece yaşanır.Ümidin kesildiği yerde tragedya,giderek saçmalık, sonundaysa intihar baş gösterir."
"Her kişi,belirli bir gelenekler dokusunun içerisine doğar.Kişinin mensup olduğu temel topluluğun yer aldığı itikadi camiaya,siyasi-iktisadi duruma,iklim şartlarına,yeme-içme biçimleri ile zevklerine göre,gelenekler,belli birtakım alışkanlıklar ile tavır alma tarzlarında tecelli eder."
Reklam
"Latincede cultus yahut cultura,toprağın sürülüp işlenmesi,ürün vermeye hazır hale getirilmesi demektir.Anlam genişlemesiyle cultura,toplum varlığı olarak kişinin,toplumsal yoldan kendisi ile toplum çevresini öğrenip anlaması,doğal ortamını da işleyip yaşanabilir duruma sokması biçiminde anlaşılmıştır."
"Bilimin tersine,ahlakın esas unsurlarını vakıalardan devşirmiyoruz.Bu sebeple ahlakın,dindışı,dünyevi,vakıaya dayalı izahı yapılamamıştır.Nitekim şu şaşırtıcı durumu Immanuel Kant,şu unutulmaz ifadesiyle vecizeleştirmiştir:"Nice sıklık ve süreklilikle düşünülürse,dimağı hep yeniden ve dahi artan hayranlık ve huşuuyla kaplayan iki husus vardır:Üstümdeki yıldızlı gökkubbe ile içimdeki ahlak yasası."
"Medeniyet seviyesine erişebilmiş kültürlerde gelenekleşmiş örfler,ödev-hak dengesi gözetilerek sıkıca belirlenmiş düzenlere dönüştürülmüş,buradan da 'hukuk' dolayısıyla da 'kanun'lar oluşturulmuştur.'Hukuk'un ise,aslı esası 'ahlak'tır."
927 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.