Yusuf Yüce

Ot Dergi
Bilmezler. Her şeyin satın alındığı bir dünyanın mahsulü olduklarını bilmezden gelirler.
Nermin Yıldırım
Nermin Yıldırım
Reklam
"Ona göre binlerce kişi, ayrı ayrı yerlerde birbirinden habersiz binlerce duruşu tekrarlıyordu böyle, binlerce duruşu bedenlerini köprü kılarak geleceğe taşıyordu. aynı yolda yürümekten başka çaresi olmayan tuhaf birer yaratıktı insanlar; tekrarın tekrarlananın örtüsü olduğunu anlayamadan, aynı el sallayışların, aynı gülüşlerin, aynı yürüyüşlerin ya da aynı oturuşların içinden geçe geçe damaklarına bulaşan uzak bir serüven tadıyla dönüp dolaşıp aynı noktada yaşıyorlardı."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tepeden tırnağa belirsiz bir özlemim- ne geçmişe, ne geleceğe duyulan: Ben şimdiki zamanın bir özlemiyim, isimsiz, fazlasıyla uzamış, anlaşılamamış
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun Kitabı
Fernando Pessoa
Fernando Pessoa
Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek
Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. işte yüzünde badem çiçekleri saçlarında gülen toprak ve
Reklam
05.12.2020
''Belki de tükenmişimdir. Bir şeyler yapacak, bir şeyler için uğraşacak çabayı kendimde bulamıyorumdur. Benim de emek vermeden güzel giden şeylere ihtiyacım vardır. Hep ben yorulmak istemiyorumdur. İnancımı yeniden kazanmaya ihtiyacım vardır. Beni bana geri vermek istiyorumdur.''
Bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum,bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum.Bu nefret falan değil...İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile.Sadece bir yalnızlık ihtiyacı.Öyle günlerim oluyor ki, etrafımda küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum.Taşıp dökülecek kadar kendi kendimi doyurduğumu hissediyorum. Kafamda hiçbir şeyle değişilmesi mümkün olmayan muazzam hayaller, bana her şeylerden daha kuvvetli görünen fikirler birbirlerini kovalıyor...Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birini arıyorum.Bütün bu beynimde geçen şeyleri teker teker uzun uzun anlatacak birini.O zaman ne kadar hazin bir hal aldığımı tasavvur edemezsiniz.Kış günü sokağa atılmış üç günlük bir kedi yavrusu gibi kendimi zavallı hissediyorum.Odamdaki duvarlar birdenbire büyüyüveriyor.Pencerelerin dışındaki şehir ve hayat bir anda insanı içinde boğacak kadar kudretli ve geniş oluyor...Zannediyorum ki, tasavvuru bile başdöndüren bir süratle hiç durmadan koşup giden bu hayat ve bir avuç toprağın bile doğru dürüst esrarına varamadığımız bu karmaşık dünya beni bir buğday tanesi,bir karınca gibi ezip geçiverecek.Böyle acı içindeyken odamda her şey bana küçüklüğümü ve zavallılığımı haykırıyor.Sokağa fırlıyorum.Bir tek çehre görsem de yanından yürüsem diyorum. Halbuki ara sıra karşılaştığım ahbabları görmemezliğe geliyorum. Hiçbiri bana bu anda yardıma çağrılacak kadar yakın görünmüyor.Bilmem beni anlıyor musunuz? #SabahattinAli #İçimizdekiŞeytan
İnsan olmanın ne demek olduğunu her geçen gün daha az bileceğiz.
Nedir insanlığın aradığı? Nihai nokta nedir? Para, sağlık, sevmek, sevilmek... Bütün bunları istemesinin tek bir sebebi yok mu? Aslında mutluluğa ve huzura erişmeye çalışmıyor mu? Peki mutluluk bir şeylere sahip olmakla mı gelir, yoksa sahip olacak hiçbir şey istememekle mi? Belki de doğduğumuz günden itibaren bize bu öğretilmelidir. Bir şeylere sahip olma istediğinden arınmak. Bu keşke o kadar kolay olsa.
“Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da, bir hırstan başka neydi? Burada namuslu insanlar arasında sakin, ölümü bekleyecektim. Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kağıt aldım. Oturdum. Ada’nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım.”
Reklam
<Les idees sont des succedanes des chagrins.> “ Kederlerin yerini fikirler alır.”
Marcel Proust
Marcel Proust
“İstemeden varım ve istemeden öleceğim. Olduğum şeyle olmadığım şey arasında, hayal ettiğim şeyle hayatın beni yaptığı şey arasında bir boşluğum.” Fernando Pessoa
Resim