Madem bilmüşahede "gözle görüldüğü gibi "görüyoruz: Her senede, yer yüzünde, hayvanat ve nebatatın üçyüzbinden ziyade enva'larını"türleri" ve milletlerini, kemal-i intizam"kusursuz duzgunluk" ve mizan ile, kemal-i sür'at "tam hızla"ve suhuletle "kolaylıkla"haşr edip, neşreder. Elbette böyle bir Kadîr-i Zülcelal, va'dini yerine getirmeye muktedirdir. Hem madem her senede, öyle bir Kadîr-i Mutlak, haşrin ve Cennet'in numunelerini binler tarzda icad ediyor. Hem madem bütün semavî fermanları ile saadet-i ebediyeyi va'd edip, Cennet'i müjde veriyor. Hem madem bütün icraatı ve şuunatı"kabiliyet yetenek" hak ve hakikattır ve sıdk ve ciddiyetledir. Hem madem âsârının"eserlerinin" şehadetiyle, bütün kemalât, onun nihayetsiz kemaline delalet ve şehadet eder.
Mektubat - 228