neredeler ki şimdi, bizim için bir zamanlar yaşamsal önemi olan o ötekiler - nerelere gittiler, nerelerde kaldılar : biz, arıyor, soruyor muyuz onları - neyiz ki biz zaten?! - -anılar, ve anılar, ve anılar, ve unutmalar, ve unutulmuşluklar ...
zamandır en büyük düşmanımız -biz istemeden yürüyüp giden; biz istediğimizde de, bir türlü istediğimiz noktada durmayan - zaman, bizi bırakıp gider, terkeder - - zaman , bizi, öldürür ...
bir gün ben de yaşamıştım aranızda
hepsi bu kadar
lekem yoksa, izim kalmamışsa,
bir tortu bile değilsem hafızanızda
yine de güzeldi her şey
şiirime değdi dünya
elli yıl, eteğimdeki taşlar
her seferinde erteliyordum büyük vazgeçişi bilet değiştirmekle
oysa hiçbir yolculuk taşımıyordu beni hiçbir yere
başka yolcular değildi bekletilen,
yolcular başkalaşıyordu
saplanmış trenlerse aynı tünellerde ilk karı bekliyordu.
ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim, ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin kızdığın, ya da kıskandığın diyelim yani yaşamışlık sandığın geçmişim dile dökülmeyenin tenhalığında kaçırılan bakışlarda gündeliğin başıboş ayrıntılarında zaman zaman geri tepip duruyordu. ve elbet üzerinde durulmuyordu. sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun, biraz daha fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim.