Saffet Nezihi’nin Zavallı Necdet romanı, toplumsal baskıların ve kaderin gölgesinde şekillenen trajik bir aşk hikâyesidir. Genç ve saf bir aşık olan Necdet, sevdiği kadın Meliha’ya olan tutkusuyla hayata bağlanırken, dönemin geleneksel yapısı ve aile otoritesi bu aşkı bir trajediye dönüştürür. Necdet’in aşkına olan bağlılığı ve çaresizliği, onun ruhsal çöküşünü hızlandırırken, Meliha’nın ailesinin dayattığı zoraki evlilik bireysel mutluluğun toplumsal değerler karşısında nasıl ezildiğini gözler önüne serer. Sade ve melodram yüklü bir dille kaleme alınan bu eser, idealize edilmiş karakterleri ve yoğun duygusal betimlemeleriyle, okuyucuyu bir taraftan aşkın masumiyetine hayran bırakırken diğer taraftan çaresizliğin acımasız gerçekliğiyle yüzleştirir.
Eserin Eleştirisi
Aşk ve duygusal temaların etkileyici bir şekilde işlenmesi.Dönemin toplumsal yapısını yansıtarak bireysel özgürlüğün sınırlanmasını eleştirmesi.
Sade ve akıcı bir dil kullanılması, geniş bir okuyucu kitlesine hitap etmesini sağlamıştır.
Olay örgüsündeki melodramatik yoğunluk, eserin gerçekçiliğini zayıflatmıştır.
Karakterlerin fazlasıyla idealize edilmiş olması, okuyucunun bazı durumlarda gerçekçilikten uzaklaşmasına neden olur.
Trajediye yapılan yoğun vurgu, hikâyeyi tekdüze bir duygu durumuna indirger.