Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kızı, oğlu, gelini, damadı ve torunları toplanmış pür neşe tatile gitmeye hazırlanıyorlardı. Seksen yaşındaki yaşlı adam karısını iki yıl önce kaybetmiş, ayaklarından rahatsız olduğu için tek başına kalamayınca çocuklarının yanında kalmaya başlamıştı. Üç ay oğlu, üç ay da kızı olmak üzere sırayla bakıyorlardı. Ama buna da bakma denmezdi çünkü
İnsanın bazen kendisiyle tanışması çok uzun zaman alır. Kabullenmek tanışmak değildir. Sabretmek gerek.
Reklam
Sevgili T/A 'e ithafen . . .
Birgün farkli şehirlerde yasadigimiz bir hanfendi ile ortak arkadaslarimizin israri üzerine taniştik bir yada iki gün konuştuktan sonra bana dediki Talip senin için Aşk ne demek sana göre Aşk nedir Aşkin tanimi ne olmali sence ama bunu lütfen sen yorumla kendi kalemin kendi duygu ve düşüncelerinle yorumla dedi senden bunu hemen istemiyorum acele
Selamlar,   Internet'in daha sık kullanılır olmasıyla bilgi akışının hızlanması hepimizin şahit olduğu bir hakikat. Bununla birlikte, kirli bilginin de daha hızlı bir şekilde akarak pek çok zihinde yanlışların filizlenmesine yol açtığını da aynı emniyet hissiyle biliyoruz. Bu ikinci durumun bir yansımasını da Üstad'la alakalı
Bazen bir an geliyor hiçbir şey söyleyemiyor insan, insan olduğunun, güçsüz olduğunun farkına varıyor acımasızca. Dünyadaki her şey dönüyor etrafında, o duruyor ama. Basit birisi olduğunu anlıyor eninde sonunda. Bunların daha güzel günleri olduğunun bile bilincinde artık. Her şeyin her zaman kötüye gittiğinin olduğu gibi. Fibonacci sayıları gibi
Allahtan başka kimimiz var ki?
Kime sorsanız bu zamanda kimseye güvenilmez. ‘Kendime bile güvenemiyorum’, der durur. Daimî şekilde bu sözleri hem dillerde hem Kalplerde dolandırır durur insanlar. Bilemeyiz. Belki de haklılar değil mi?, diye düşünebilirsiniz. Anlıyorum. Fakat düşününce Allah’tan başka güvence ve garantimiz yoktur. O halde neden insanlara bağlıyoruz her olayı,
Reklam
Günaydın Cumhuriyet. Gerçi sana dede demem lazım galiba ya da nine demem (İki yıl sonra dalya diyeceksin en amiyane tabirle). Aslında puantiyeli elbisesiyle "Liberte, Egalite, Frantelite" diye Fransız bayrağını neşeyle sallayan Republique'nin yanında seni hep bıyıklı bir erkek olarak düşündüm ben. Bıyığının şekli dönemden döneme değişse
“Her şeyi zaman varken yapmak gerek. Geciktirilmiş sözler, askıya alınmış hayaller, ertelenmiş itiraflar; bir gün hepsi pişmanlık olarak geri dönmeden önce, henüz vakit varken.” diyor Murathan Mungan. Toptaş’ın dediği gibi; "Şunu unutma ki, yeryüzünde gecikmişliğin ilacı yoktur."
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.