Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

b

b
@zamansizsairlerdeniz
16 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Dünyada hala değerli olan birkaç şeye hiçbir anlam vermeyen ve hiçbir şey hissetmeyen insanların bulunması beni çok öfkelendiriyor.
Reklam
Doğa nasıl sonbahara dönüyorsa kendi içimde ve çevremde de sonbaharı yaşıyorum.
Ben onu böylesine yürekten, dolu doluya severken ve ondan başka hiçbir şey görmezken, hiçbir şey bilmezken, ondan başka kimseye sahip değilken, nasıl olur da onu bir başkası da sevebilir bir türlü anlayamıyorum!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bütün insanlar umutlarından kandırılıyor, beklentilerinde aldatılıyorlar.
Şu yüreğimin haline gülüyorum, yine de onun isteğine boyun eğiyorum.
Reklam
Anlatılanlara göre aşırı hararetlenince ya da ürkünce rahat soluk alabilmek için içgüdüsel olarak damarını ısıran safkan atlar varmış.
Şüphesiz her şeyi kendimizle ve kendimizi her şeyle kıyaslayacak şekilde yaratılmışız, bu yüzden kendimizi kıyasladığımız nesnelerde şansı ya da laneti buluyoruz, işte bu durumda en tehlikeli şey yalnızlıktır. Hayal gücümüz doğası gereği sanatın fantastik imgeleriyle beslenerek yükselmeye mecburdur, böylece bir dizi varlık yükselir, biz ise en altta kalırız ve bizim dışımızdaki her şey daha güzel ve daha kusursuz görünür.
Çoğu ardında hiçbir iz bırakmadan gelip geçer, bazıları meyve verir ve bu meyvelerden de pek azı olgunlaşır! Buna rağmen yeterince meyve vardır.
Önünde duran engin dünyayı, yitirdiklerini ona geri verebilecek şeyleri göremez olmuştur, kendisini yalnız ve bu dünyada terk edilmiş hisseder. Kör olmuştur, yüreğindeki korkunç yokluk tarafından sıkıştırılmış halde kendini uçurumdan aşağı atar ve tüm acılarını onu saran ölümde boğuverir!
Kendini beğenmişliğin verdiği zevki tatmış olduğu için arzularıyla amacına yöneliyor, sevdiğine ait olmak, eksikliğini çektiği mutluluğa sonsuza dek sahip olmak, özlem duyduğu tüm sevinçleri yaşamak istiyor. Tüm ümitlerini gerçekleştireceğine dair edilen yeminler, arzularını kamçılayan cesur okşayışlar, kızın ruhumu tümüyle ele geçirir. Tüm sevinçlerin önseziyle şuuru bulanıklaşırken, en üst seviyeye yükselir, sonunda tüm dileklerini kucaklamak için kollarını açar ve sevdiği onu terk eder.
Reklam
Mutlu edemediğimiz insanların mutlu olduklarını görüyoruz ve buna dayanamıyoruz.
Birbirimizi mutlu edemediğimiz yetmiyormuş gibi, kalplerimizin bize zaman zaman bahşettiği sevinç duygusunu birbirimizden çalmak zorunda mıyız?
Uzaklık tıpkı gelecek gibi! Karanlık ruhumuzu esir alıyor ve birbirimizi ancak duygularımız kaybolup gittikten sonra görebiliyoruz! Büyük, olağanüstü tek bir duyguyu hissedebilmek adına tüm varlığımızı vermeye hazır oluyoruz. Ancak ne yazık! Uzak olan şeyler artık yakında olduğunda her şey önceki gibi kaybolup gitmiş oluyor. İşte o zaman yine zavallı ve kısıtlanmış hissediyoruz, ruhumuz onu canlandıracak şeye hasretlik çekiyor.
Hiçlik ve ölüm arasında süregelen hayat çığlığı..
..sözleri kulaklarımda çınlıyordu. Onun her bir suskunluğunu, hareketlerini, yüzünün çizgilerini ve ellerinin dokunuşunu hatırlıyordum. Bu vedanın gerçekliğinin, bunun bende yarattığı yalnızlığın ve acının farkına vardığımda, yıkıldığımı ve kalbimin kırıldığını hissettim.
98 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.