Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hilal

Hilal
@zankakusu
Sabitlenmiş gönderi
Bana sorarsan gerçek bir hikaye güçlü bir kurgu demektir, biz uzaklarda arıyor olsak da aslında en mükemmel kurgular hayatın içinde gizli olanlar.
Reklam
Can sıkıntısı denen duyguyu geçim sıkıntısından kurtulduğu an öğrenmişti.
Azrail kapısına dayandığında bile makyajını tazeleyecek kadar güzelliği hayatına şiar edinmiş bir kadındı, Okada'nın içinde büyük bir merhamet duygusu uyandırmıştı. Kadın denilen varlık Okada'nın gözünde, sadece güzel ve sevilmesi gereken bir varlıktı; hangi koşulda olursa olsun, güzelliğini ve sevecenliğini mutlaka koruyacağını düşündüren bir varlıktı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
144 syf.
·
Puan vermedi
Yaban Kazı
Yaban KazıOgai Mori
7.1/10 · 2.792 okunma
Reklam
Ölüm, kendisiyle iyi mi kötü mü ilişki kurduğumuza göre ya bizi yavaşça beşikte sallayan bir sütanne gibi dosttur ya da ruhu bedenden şiddetle söküp alan bir düşmandır. Günün birinde, dünyamızın yaşı bin yıl daha ilerlediğinde, doğanın hakim olunan tüm yıkıcı güçleri insanlığın genel refahı için kullanıldığında, insan, az önce söylediğimiz gibi, ölümün sırlarını öğrendiğinde, ölüm sevdiğimizin kollarında keyfini çıkardığımız uyku kadar tatlı ve çekici olacak.
Gerçek var oluşun acıları ile yapay var oluşun keyiflerini kıyasladığınızda, yaşamayı asla istemeyecek, hep düş kurmayı arzulayacaksınız.
Umudun ılık soluğunu derinliklerine kadar çekerek genişleyen yürek, buz gibi gerçeklikle içe kapanırsa parçalanır.
Sayfa 272Kitabı okudu
Danglars, kulaklarının arkasında bir tüyle, yürek yerine bir mürekkep hokkasıyla doğan o hesapçı kişilerdendi; onun için bu dünyada her şey çıkarmayla ya da çarpmayla ilintiliydi ve bir insanın azaltacağı toplamı artıran bir rakam, onun için o insandan daha değerliydi.
Sayfa 100Kitabı okudu
Annesi babası ikisinin de hiçbir şeylerini eksik etmemişlerdi, evet, hayata itmek dışında. Oysa hayat daima daha önce hiç kimse tarafından denenmemiş musibetler taşıyor ve insan hepsinden uzak kalınca böyle kuru kuruya yanıyordu işte, yanmanın bile tadını alamadan.
Sayfa 209Kitabı okudu
Reklam
İçindeki boşluk sık sık ağlatıyordu Selda'yı. Hayatının nabzı ne kadar düşüktü. Sanki hamurunda bir şeyler eksik bırakılmış, Selda büyüdüğü her yıl bir yaş aldığı halde, hayatın yakıcı tadının alındığı o tamlığa, o biraz azametli olgunluğa varamamıştı. Yaşadığı yıllara bakıyor ve şu dünya üzerinde kendinden başka herkesin, herkesin değilse bile bazılarının, hayatta kan ter içinde kalarak derin damarlar kazdığını, kendisininse kumun üzerinde hemen kaybolacak bir iz bırakmakla yetindiğini düşünüyordu.
Görünüşlerine bakarak insanların hikayeleri hakkında fikir yürütme adetini bu uzun yolculuklarda edinmişti. Tedirgin edici bir şeydi yalnız yolculuk yapmak, hele daha önce gidilmemiş bir yere gidiliyorsa. Gide gele üstünden atmıştı bunu, artık başkalarının yolcu olma halini izliyor, o andaki ruh hallerini tahmin etmeye çalışıyor, ama daha hikaye hakkında yürüttüğü fikri ilerletmeden, tedirginliğini ancak konuşarak aşabilecek olan yolcu bütün hayatını bir çırpıda anlatıyordu.
Sayfa 152Kitabı okudu
Bazen okuduğu romanda, hikayede yer alan önemsiz bir kişiye takılırdı. Takıldığı kişinin metne girme nedeninin bir tek cümleden ibaret olduğunu görür, herkesin hayatının doğru söylenmiş bir cümleye sığabileceğini düşünürdü. Şimdi kendi cümlesini arıyordu: hayattan beklediği şeyleri elde ettiği anda hepsinin budalaca olduğunu anlamış, yalnız bir adam.. Belki. Bir cümle olabilir miydi bir hayatı değerli kılan? Yoksa tek cümleye sığdırılmış hayat çok mu boştu? Hayatın nesi doğruydu, nesi yanlış? Ya da bu türden soruları sormak doğru muydu? Neden soruyordu bunları?
Sayfa 123Kitabı okudu
87 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.