Biraz önce arkadaşlarıma "Sözlülük nişanlık dediğin en fazla 3 ay olur bir insanla evlenmeye karar verdiysen zaten onu seviyosun demektir aylaaaarca nişanlı mı beklenir o ne öyle boşuna vakit kaybı elindeki imkânlarla sartların neye yetiyorsa evleneceksin geçeceksin bazı şeyleri abartmaya gerek yok kusursuz düğün yapıcam eksiksiz ev kurucam en güzel gelinliği alıcam tatile şuraya buraya gidicem diye aylarını kaybetmiceksin hayırlı işler uzatılmamalı ayrı geçen onca zamana yazık" dedim diye linç yedim :)) "ama bunlar bir kere yaşanıyooğğg" diyor herkes :) bir kere yaşayacağınızın boşanmayacağınızın ne garantisi var? :) Allah huzur versin, mutluluk versin, bazı şeyler eksik olsada olur. Sanırım bu dünyada bir tek ben böyle düşünüyorum :)
Hayatımız, inançlarımızın sonucu ve ispatıdır. Yaşadığımız hayat çok rahat gibi gelebilir, çok zorluk dolu gelebilir. Bir şey eksilmiş hissiyle yaşayabiliriz ya da her şey tam olmasını istediğimiz gibi olmuştur ama iç huzurumuz eksiktir. Kendimiz olmadan; ulaştığımızda mutlu olacağımızı düşündüğümüz her kaynak, bize öyle olmadığını gösterir. Kaynak çok yakındır ama bizi biz yaptığını sandığımız her özellik, her kimlik, her davranış biçimi her kıyafet, her hayal, bizi kaynaktan yani kendimizden uzaklaştırır. Şu söz gibidir aslında: Ego der ki; "Her şey yerine oturduğunda huzur bulacağım." Ruh der ki; "Huzur bul ve her şey yerine oturacak." Marianne Williamson Ego dediğimiz, bizi biz yaptığını düşündüğümüz her şeydir; huzur dediğimiz asıl benliğimizdir, ruhumuzdur. Asıl benliğini bulmaya başladığında huzuru bulursun. Ve huzuru bulduğunda her şeyin yerine oturması kaçınılmazdır. Yerine oturan unuttuğun, bıraktığın ya da sürüklediğin ruhundur. O yerine oturduğunda gerçek benliğin oturmuş olur. Mutluluğun; gittiğin, sahip olduğun, ya da hedeflediklerin değildir. Mutluluk sensin. Senin kendini bulmayı istemendir. Yaşadığın hayattan tat alabilme becerilerin; seni kaderci, vazgeçen, pes eden, boşvermiş biri yapmak zorunda değil. Bu beceri seni hoş karşılayan bir ev sahibi yapar. Böyle evlere misafir olmak isteyen çoktur. Bolluk budur. Her şeyin ama her şeyin sonsuzlukla zaten var olduğunu kabul edebilmektir. Aşkta da, şiirde de, ekmekte de güçte de.. Şimdi var olanla ne kadar mutlusun?
Reklam
“O kadar uzaklaştım ki herkesten, Dönmeye ne gönlüm var, Ne gücüm... Kiminden yorulup, ben kendim gittim, Kimi yorarak beni kendi itti...
Gündüz Judith Butler'e ait bir sempozyumundan derlenen bir yazıya denk geldim. “Toplumsal cinsiyet önceden belirlenmiş bir şey değildir." Başlığı adı altında. Ben sadece başlığa ithafen bir şeyler karalamak istiyorum. Etrafımda sevdiğim insanların bu ve bu gibi nedenlerle buna maruz kalması, yazının yeterince ilgimi çekmesini sağladı
Ve ayrıca benim Türk mafya dizi/filmlerini sevmeme nedenim Türklerin öyle bi mafya kültürü yok mafya yok demiyorum bu arada var ama bizim mafyaların siyasi bağlantısı var siyasi bağlantısı olan mafya mi olur aq? Italyan ve Rus mafyası mesela direkt devlete rakip zaten İtalya o yüzden kökünü kazıdı mafyanın.
Işık Doğu

Işık Doğu

@Binottonefreti
·
10s
Arkadaşlarla konuşuyoruz konu the godfather efsanesine geldi ve iki gerzek KuRtLar VaDiSi şöyle böyle diye anlatmaya başladı bro The Godfather ve Kurtlar Vadisini kıyaslamak sfdfg
Bağlanmayacaksın Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne. "O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin. Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü. Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki. Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın. Ve zaten genellikle o daha az sever seni, Senin onu sevdiğinden. Çok sevmezsen, çok acımazsın. Çok
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.