Ben dedi, herhangi bir şeye dahil olmak için insanoğlu kendisini en onursuz ve aşağılık yaratığa dönüştürdüğünü bile bile. Ben dedikçe gerçekten uzaklaştı insan ruhu. Her “ben” deyişinde, kendi ırkını lanetlemiş olmasına rağmen, bunu umursamadan yüceltti zavallı benliğini. Ne halt yediğini anlayınca kaybolmayı düşündü, düşündüğünü anlayınca yitip gidemediğine tanıklık etti. Büyüklük başını döndürdü; kendinden büyüğüyle karşılaşınca zerre olduğunu kabullenmedi. Her yanını fenalık sarmışken, çevreyi kirletirken, paraya ve silaha köle olmuş bu onursuz haliyle atalarıyla gurur duyarcasına komik bir körlük ve cehaletle “ben” diye ortalıkta konuşmaya devam etti.
Öğrencilerimden Her Gün Bir Şiir
*** Ben Bir Garip Pişmaniye Yaşlı, genç, zayıf ve şişman. Bunu bir yiyen bir de yemeyen pişman... Emek ve fedakarlık ister işte bunu gerektirir zaman, Bu çile zorludur bu ateş harlı bu yol çok yaman... Erittiler zavallı şekeri bir mum gibi, Yağı koydular cızladı o garip yüreğim gibi. Olmuştum sanki hapisten tahliye olan bir mahkum gibi.... Ama çilem daha bitmemiş ki, çekmeye başladılar kulağımı, bir masum çocuk gibi. Ah sormayın dostlar, ne kadar pişmanım. Ne arayanım var ne de soranım. Dostlar ben kim miyim, bir garip pişmaniye. İnsanoğlu sana afiyet olsun, bir tabakta beni ye... M.A
Reklam
tefekkür
İnsanoğlu, içinde yaşadığı Dünya’yı, Güneş’i ve yıldızları kendisiyle mukayese ettiğinde, ne kadar küçük ve zavallı kaldığını fark edecektir. O hâlde insanın fârik vasfı ve asıl kıymeti; maddî yönünde değil, mânevî hayatındadır.
193 öğeden 301 ile 193 arasındakiler gösteriliyor.