Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben Bir Garip Pişmaniye
Sen Anlayabilir misin Mısraların Dilinden şiir ekibimin baş kahramanlarından çok sevdiğim ve kendisine hâlâ değer verdiğim bir Ögrencimin kendisine ödül kazandıran bir mizahı şiiri beğenilerinize 🙂 Yaşlı, genç, zayıf ve şişman. Bunu bir yiyen bir de yemeyen pişman... Emek ve fedakarlık ister işte bunu gerektirir zaman, Bu çile zorludur bu ateş harlı bu yol çok yaman... Erittiler zavallı şekeri bir mum gibi, Yağı koydular cızladı o garip yüreğim gibi. Olmuştum sanki hapisten tahliye olan bir mahkum gibi.... Ama çilem daha bitmemiş ki, çekmeye başladılar kulağımı, bir masum çocuk gibi. Ah sormayın dostlar, ne kadar pişmanım. Ne arayanım var ne de soranım. Dostlar ben kim miyim, bir garip pişmaniye. İnsanoğlu sana afiyet olsun, bir tabakta beni ye... M.A
Mutlu insanlar,ölmeye mahkumdur. Çünkü hikayeleri biter. Tarih yalnızca mutsuzları yazar. Peşinden koşup durduğunuz, Şu mutluluk denen Hülyaya kapılıp sonunda kendinizi öldüreceksiniz. Zavallı insanoğlu Mutluluk diye bir şey yok kendimden biliyorum,öyle bir şey yok
Reklam
Öğrencilerimden Her Gün Bir Şiir
Ben Bir Garip Pişmaniye Yaşlı, genç, zayıf ve şişman. Bunu bir yiyen bir de yemeyen pişman... Emek ve fedakarlık ister işte bunu gerektirir zaman, Bu çile zorludur bu ateş harlı bu yol çok yaman... Erittiler zavallı şekeri bir mum gibi, Yağı koydular cızladı o garip yüreğim gibi. Olmuştum sanki hapisten tahliye olan bir mahkum gibi.... Ama çilem daha bitmemiş ki, çekmeye başladılar kulağımı, bir masum çocuk gibi. Ah sormayın dostlar, ne kadar pişmanım. Ne arayanım var ne de soranım. Dostlar ben kim miyim, bir garip pişmıfıaniye. İnsanoğlu sana afiyet olsun, bir tabakta beni ye... M.A
Ben Garip Bir Pişmaniye
( Her gün öğrencilerimden bir şiir) Aslında her mizahda bir dram bir trajedi vardır hissedebiline Yaşlı, genç, zayıf ve şişman. Bunu bir yiyen bir de yemeyen pişman... Emek ve fedakarlık ister işte bunu gerektirir zaman, Bu çile zorludur bu ateş harlı bu yol çok yaman... Erittiler zavallı şekeri bir mum gibi, Yağı koydular cızladı o garip yüreğim gibi. Olmuştum sanki hapisten tahliye olan bir mahkum gibi.... Ama çilem daha bitmemiş ki, çekmeye başladılar kulağımı, bir masum çocuk gibi. Ah sormayın dostlar, ne kadar pişmanım. Ne arayanım var ne de soranım. Dostlar ben kim miyim, bir garip pişmaniye. İnsanoğlu sana afiyet olsun, bir tabakta beni ye... MA
“Ey zavallı insanoğlu, Mutluluk diye bir şey yok. Kendimden biliyorum, öyle bir şey yok.”
Hikmet ehlinden bir zat şöyle söyler: zavallı insanoğlu cehennemden, fakirlikten korktuğu kadar korksaydı ikisinden de uzak olurdu. Cenneti, zenginliği istediği kadar isteseydi ikisine de kavuşurdu. İnsanlardan korktuğu kadar iç aleminde Yüce Allah'tan korksaydı her iki dünyada da mutlu olurdu. •kalplerin keşfi
Reklam
Ey zavallı insanoğlu; mutluluk diye bir şey yok! Kendimden biliyorum, öyle bir şey yok!
Poyraz Karayel
Mutlu insanlar ölmeye mahkumdur, çünkü hikayeleri biter. Tarih yalnızca mutsuzları yazar. Size mutlu olunca ne olacağını söyleyeyim. Mutluluktan depresyona gireceksiniz, sonra yine mutsuz olacaksınız. Sokaklar, camlardan kendilerini aşağı atmış gencecik bedenlerle dolup taşacak, ambulanslar yetişmeyecek, morglar daha fazla ceset almayacak, evlatlarını kaybetmiş ana-babaların feryatları arş-ı âlâ’yı titretecek. Eyy, zavallı insanoğlu! Mutluluk diye bir şey yok, kendimden biliyorum. Öyle bir şey yok.
Dünyayı sırtına alanlar koltuklara tapar, gökyüzünü görmezler. Lakin dünyayı tekmeleyenler ise gökyüzüne bakıp yaratıcının mucizesine biat ederler. Ey zavallı insanoğlu senin taptığın neydi ki bu kadar aciz kaldın mahşer gününde...
Zavallı insanoğlu; mutluluk diye bir şey yok. kendimden biliyorum,öyle bir şey yok.
Reklam
Süheyil Aydın
Süheyil Aydın
İnsanoğlu, karşıdakinin nezaketinden cesaret alarak, toplum içinde sözlü ukalalık yapıp, sadece egosunu tatmin etmenin zevkini yaşarken, ne kadar zavallı olduğunu, çoğu zaman farketmez.
Ey zavallı insanoğlu! Mutluluk diye bir şey yok, kendimden biliyorum. Öyle bir şey yok! | poyraz karayel
Ölünce...
ölünce ne olacağını bilmemek delirtmedi beni hiçbir zaman, ben olaya hep tersten baktım. beni geride neler olacağını bilememek delirtiyor. 1900 lerin başında ölen bir bilim insanı newton fiziğini evrenin yasası sanıyordu şimdi ise öyle olmadığını biliyoruz. 15 sene önce ölen birisi telefon denilen cihazdan görüntülü konuşma yapabileceğini veya film izleyebileceğini hiç bilemedi. şimdi bu düşünceyi tarihe yay. her ölen neler kaçırdı, biz neler kaçıracağız kim bilir ? ne dinler, inançlar kepaze oldu tarihten silindi, bizden sonra neleri kepaze olacak ? ne hastalıklar bir iş günü izin alınacak kadar önemsiz olacak. ne devrimler ne savaşlar ne kıtlıklar ve bolluklar olacak. insanoğlu neye evrilecek? neye dönüşeceğiz ? güneş genişlemeye başlayıp insanlar yer yüzünden silinmeye başlayınca kaçabilecekler mi yoksa zavallı dinozorlar gibi müze malı mı olacaklar ? güneş sönüp sistemimiz koca bir karanlığa dönüşünce, bizi kim bilecek? ya da bilecek birileri kalacak mı ?
300 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.