Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zahide Hanzadeoğlu

"Dans her şeyi dönüştürür, talepkârdır ve kimseyi yargılamaz.Özgür olan insan dans eder, bir hücrede veya tekerlekli sandalyede olsa da fark etmez, çünkü dans yalnızca bazı hareketleri tekrarlamaktan ibaret değildir; her şeyden ve hepimizden daha yüce ve kudretli bir Varlık ile konuşmak, bencilliğin ve korkunun ötesinde bir lisanda iletişim kurmaktadır. "
Sayfa 166Kitabı okudu
Reklam
"... Şu an vücudun burada, ruhun ise başka yerde - benim ülkemde. Git ruhunla buluş." Şu cümleyi okuduğumda hissettiğim duyguyu bedenim verdiği tepkiyi anlatmam imkansız.
Sayfa 144Kitabı okudu
'' Neticede o da insandı ve herkes gibi zaafları vardı, hayatında olup biten her şeyi kavrayamasa da aradığı şeyin ışık olduğuna inanmak istedi. " Ah bu cümle...
Sayfa 132Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
''Zenon‟a göre, erdem; bütünlüğe ve dinginliğe ulaşmış bir zihin durumu olarak her zaman yararlı, erdemsizlik ise parçaları arasında sağlam ilişkilerden yoksun, dolayısıyla huzursuz bir zihin durumu olarak her zaman zararlıdır. Bunların dışında her şey mutluluk açısından görecedir; çünkü örneğin sağlık da, zenginlik de hem iyiliğe, hem kötülüğe yarayabilir. Erdemli insan mutlu olabilmenin bütün koşullarına sahiptir. Erdemsiz insan ise alışılmış anlamda nelere sahip olursa olsun, tümüyle mutsuzdur. Dolayısıyla mutluluk insanın doğma, yetişme ve yaşama koşullarına bağımlı değildir. ''
“Hükümdarlar filozof, filozoflar hükümdar olsaydı, kentlerin yüzü ışırdı.”
Reklam
''Hadi gel bir oyun oynayalım <saklambaç> ve birbirimizi arayalım. Eğer kalbime saklanırsan, seni bulmak benim için zor olmaz. Ama kendi benliğinin ardına saklanırsan, hiç kimse ulaşamaz sana.''
''Bana kulak ver ki, sana seslenebileyim. Akıl bir süngerdir, kalpse bir nehir. Çoğumuzun emmeyi akmaya yeğlemesi tuhaf değil mi?''
''Tanrı beni bir çakıl taşı olarak bu kusursuz ve gizemli göle fırlattığı zaman,yüzeyinde sayısız halkalar meydana getirerek onun sükûnetini bozdum.Ama derinliklerine ulaştığımda, ben de o göl gibi sakinleştim.''
''Bir kadının yüzüne baktım ve henüz doğurmadığı çocuklarını gördüm.Bir kadın yüzüme baktı, daha o doğmadan ölmüş atalarımı bildi.''
“Anı yaşa. Detaylarına dikkat et. Karşındaki kişiye cevap ver, o an yapman gerekenleri yap ve karşılaştığın zorluklarla mücadele et. Kaçma. Gerçekten yaşamak zamanıdır: İçinde olduğun anı tam olarak yaşamak zamanı.”
Reklam
Nedir insanlığın aradığı? Nihai nokta nedir? Para, sağlık, sevmek, sevilmek... Bütün bunları istemesinin tek bir sebebi yok mu? Aslında mutluluğa ve huzura erişmeye çalışmıyor mu? Peki mutluluk bir şeylere sahip olmakla mı gelir, yoksa sahip olacak hiçbir şey istememekle mi? Belki de doğduğumuz günden itibaren bize bu öğretilmelidir. Bir şeylere sahip olma isteğinden arınmak. Bu keşke o kadar kolay olsa. Şimdi kendinizi üzerinizde kıyafetleriniz, ayağınızda ayakkabılarınız, elinizde çantanız, cebinizde cüzdanınız, yağmurlu bir havaysa şemsiyeniz, belki tek elinizde arabanızın anahtarı ile hayal edin. Ve şimdi de bunları tek tek bıraktığınızı düşünün. Anahtarı yakındaki bir masanın üzerine bırakın. Bırakın bırakın. Şemsiyenizi koyun. Cüzdanınızı cebinizden çıkartın ya da çantanızdan ve bir köşeye atın. Hâlâ orada mı diye dönüp bakmayın bile. İlk kurtulmanız gereken endişe bu. Sonra ceketinizi çıkartın, kıyafetleriniz, ayakkabılarınız. Kat kat soyunun; düşünün ki görünmeyen bir el hepsini aldı ve yok oldu. Artık bir siz varsınız. Bir de düşünceleriniz. İşte Epiktetos’un az çok yapmaya çalıştığı şey budur. Sizi sahip olduğunuz her şeyden arındırmak
Nasıl olacak bu iş dediğinizi duyar gibiyiz. Olur mu canım öyle şey? Karnımızı nasıl doyuracağız, çoluğumuza çocuğumuza nasıl bakacağız? Haklı sorular bunlar. Haklı karşı çıkmalar. Ama işte Epiktetos buna da cevap veriyor, eğer bir filozof gibi yaşamak istiyorsan önce bildiklerini unutmalısın. Her şeyi bildiğini iddia eden biri yeni bir şey öğrenemez. Her şeyi olduğu gibi önyargılarınızı da bırakmalısınız bir kenara devam etmeden önce. Ve belki bu sayfaları bitirdiğinizde biraz olsun özgürlüğün kapısını aralamış olabilirsiniz. Epiktetos ve stoacılar için en önemli olgu özgürlüktür. Özgür olmanın tek yolu ise kendini maddi ve manevi her şeyden arındırabilmektir.
Sayfa 9 - DestekKitabı okudu
... bilgiyi silah olarak kullanan ve barış için savaşan kız.
Sayfa 198
On bir yaşında evlendirilen bir kızı düşünmelerini söylüyorum. Ya da ailesine destek olmak için para kazanmak ve bu yüzden de çöpleri karıştırmak zorunda olan küçük bir erkek çocuğunu düşünmelerini. Ya da bombalar ve kurşunlarla öldürülen çocukları. Çocukluğu çalınan onlar.
Sayfa 194
183 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.