Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Zehra Ç.

Reklam
Kaçıyorum fakat kimden kaçıyorum? Kafamdan, kafamın içindekilerden kaçmak mümkün mü?
Sayfa 174Kitabı okudu
Onun ruhumda karıştırmadığı bir nokta, altüst etmediği bir köşe kalmadı. Her şey birdenbire yıkıldı. Her bağ çözüldü, her insan yüzü soldu. Dünya simsiyah oldu; yalnız o, Ayşe, ateşten dudakları, zehirli gözleriyle biricik şey olarak karşıma dikildi durdu.
Sayfa 156Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bilir misin Peyami, İstanbul'da Anadolulu hizmetçilere, bilhassa askerlere hiddet edince "meşe odunu" dersiniz. Bu küçümsemek için söylenen lakırdının onların sağlamlığını, yalnız bedenlerinin değil, ruhlarının ve sinirlerinin sağlamlığını en iyi ifade ettiğini sıtma arasında hastabakıcılık hayatımı yaşayan hayal gücüm buldu. Bana Anadolu ordusu kocaman ve karanlık, eğilmez bir meşe ormanı gibi geliyor.
Sayfa 137Kitabı okudu
Toprağını, taşını savunmak için dağdan kopan bu evlatlarını Anadolu bizden çok seviyor. Bütün türküsü, bütün masalları onların etrafındadır.
Reklam
Ben, ben bütün hayatta kanlara, ıstıraplara, başkalarının aşkına bakmaktan başka ne işe yarar bir adamım? Kendi aşkımı, kendi yaramı sade kendi gözlerim gördü.
Ne zamana kadar kan, ne zamana kadar ıstırap ve güçlük! Ne zaman bu kadar bol akan genç kanı ve gözyaşına karşılık bir avuç toprağımız bize kalacak?
Bu ıssız Anadolu mezarlıklarında ne kadar sevgili bıraktık geçtik...
Ateşten gömlek taşıyanlar sıcağın ısıttığı kadar yaktığını da bilirler.
Hepsinin gözleri ateşli fakat geldikleri sınıflar ayrıydı.
Reklam
"Dil bilmez, cahil karı gitsin, nezakete alışık değildir." Allahım! İngiliz kadınına hakaret etti diye Hintliyi, İngilizler dört ayak hayvan gibi yerde yürütmüşlerdi. Türk kadınının ululuğunu çekemeyenlere, yerde sürdürenlere karşı ordumuz aynı tutkuyla ceza vermeyi istemeyecek mi? Kadınına hakareti, bayrağına hakaret gibi düşünmüyor mu?
İngiliz azametinin görkemli silahlarının, donanmasının korktuğu bu silahsız ve yenilmiş Türk milleti ne korkunç ve büyük milletmiş!
"İngilizler aflarını isteyenlere versinler mösyö, affı zalimler değil, mazlumlar verir. Çanakkale'de dövüşürken ne asi ne esirdik. Namuslu bir millet gibi dövüştük, öldük, öldürdük. Ne zamandan beri ve hangi milletle savaşılır da mağlup olduğu zaman ona katil denilir?" "İngiliz kanıyla Türk kanı bir mi madam?" "Mikroskop altında İngiliz kanını görmedim. Rengi bizimki kadar kırmızı mı yoksa mavi mi, bilmiyorum. Fakat Türk kanı ateş gibi sıcak ve kırmızıdır."
"Milletler dostumuz, hükümetler düşmanımız" olmuştu.
Sayfa 40 - Halide Edib'in Sultanahmet Mitingi'nde yaptığı konuşmada kullandığı ifadeKitabı okudu
Ah, beyaz ve güzel memleketim! Bu meydanda birçok imparatorlar ve imparatoriçeler en tantanalı alaylar, yarışlar, resmî geçitlerle geçtiler. Fakat bu beyaz ve ezelî meydanı bütün bir milletin gözyaşıyla hiçbir tantanalı alay, hiçbir Bizans ve Osmanlı ihtişamı kutsamadı. Yeni Türkiye'yi doğuran gizemli ve tanrısal ruh mu bu töreni bu millete öğretti? Yoksa İzmir'in zümrüt yamaçları, altın meyveleri, bal akan bağları üzerinden geçen kan ve acı kasırgası mı burada yineleniyor?
418 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.