ÜSTÜN IRK: Her Şeyin Fazlası
Doğadaki hiçbir canlı yiyecek dışında bir şey biriktirmiyor. İhtiyacından çok daha fazlasını alan, hatta ihtiyacı olmayanı da alan, hiçbir zaman yetinmeyen tek canlı türü biziz. Zira insan türünün özellikle kadın adı verilen versiyonunun neden elli tane çantaya ihtiyaç duyduğunun bilimsel bir açıklaması yok. Sadece alışveriş çılgınlığı, biriktirme ve ihtiyacı olmayan eşyaları alma hususunda değil yemek yeme hususunda bile tuhafız. Hayvanlar doyunca yeme olayını bırakıyor. Acıkana kadar da yemiyor. Doyduğu halde daha fazlasını tüketen, ihtiyacından fazla gıda alan, acıkmasa bile yiyen tek canlı da biziz. Mesela kedim, önceleri mama kabına ne kadar mama koyarsam hepsini bitiriyordu. Başka biri yer ya da bırakırsam yerinde bulamam diye korkuyordu sanırım. Sonra devamının geleceğine ve kalan mamasına dokunulmayacağına emin olunca doyduğunda mama yemeyi bırakmaya başladı. Biraz yiyor, acıkınca geliyor tekrar yiyor. Ama buna karşın etrafım, çok yemişim diyen insanlarla dolu ve biz hala dünyadaki en zeki canlılarız! Tamam, sustum
İlk görüşte aşk ve arketip
Arketip, bir zorlamadır. Kendi otonomisi vardır ve birden sizi ele geçirir. Sizi hapseder sanki. Misal, ilk görüşte aşk böyle bir olaydır. Karşınızdaki kadını hiç tanımadan, onu görür görmez kafanızda bir imge oluşur. Kadın karşınızdadır ve istediğiniz tipe epey benzer görünür. Bunun tarafından yakalanmış, ele geçirilmiş olursunuz. Belli bir hapis sürecinden sonra büyük bir hataya düştüğünüzü fark edebilirsiniz. Seçtiği kadını aslında kendi seçmediğini, bir kapana kısıldığını anlayacak kadar zeki bir adam vardı. Kadının hiç de iyi olmadığını, hatta felaket olduğunu falan söylüyordu. "Tanrı aşkına doktor, o kadından kurtulmama yardım et!" diyordu, kendisi yapamıyordu. Kadının esiri olmuştu. İşte arketip budur. - Jung on Film (1957)
Reklam
ÜSTÜN IRK: Her Şeyin Fazlası
Doğadaki hiçbir canlı yiyecek dışında bir şey biriktirmiyor. İhtiyacından çok daha fazlasını alan, hatta ihtiyacı olmayanı da alan, hiçbir zaman yetinmeyen tek canlı türü biziz. Zira insan türünün özellikle kadın adı verilen versiyonunun neden elli tane çantaya ihtiyaç duyduğunun bilimsel bir açıklaması yok. Sadece alışveriş çılgınlığı, biriktirme ve ihtiyacı olmayan eşyaları alma hususunda değil yemek yeme hususunda bile tuhafız. Hayvanlar doyunca yeme olayını bırakıyor. Acıkana kadar da yemiyor. Doyduğu halde daha fazlasını tüketen, ihtiyacından fazla gıda alan, acıkmasa bile yiyen tek canlı da biziz. Mesela kedim, önceleri mama kabına ne kadar mama koyarsam hepsini bitiriyordu. Başka biri yer ya da bırakırsam yerinde bulamam diye korkuyordu sanırım. Sonra devamının geleceğine ve kalan mamasına dokunulmayacağına emin olunca doyduğunda mama yemeyi bırakmaya başladı. Biraz yiyor, acıkınca geliyor tekrar yiyor. Ama buna karşın etrafım, çok yemişim diyen insanlarla dolu ve biz hala dünyadaki en zeki canlılarız! Tamam, sustum.
"Erkeklere özgü kendini hor görme hastalığının tek çaresi zeki bir kadın tarafından sevilmektir." demişti Nietzsche. Kendisi de bu zeki kadını aradı ve buldu da; Lou Salome Gerçekten de tarihin belki de en zeki kadınlarından biriydi Salome ama Nietzche’nin teklifini reddetti. Salome şu satırları yazdı: “Dünya sana hediye sunmaz, inan bana. Bir yaşam istiyorsan, çal onu…Var olmak! Ve düşünmek! Bin yıllarca....”
Kadın dediğin iyi sevişecek arkadaş. Koyun gibi yatmayacak, kımıl kımıl olacak yatakta. Aklını başından alacak ama, aklını sadece bununla yormayacak. Delireceksin ama delirmen hastalıktan olmayacak.
Fakat bir kadın hem zeki hem de kıskanç olursa,iki kadın haline gelir ve bu bir felakettir işte... Suç ve Ceza Dostoyevski ERKEKLER MELEKTİR Birgün ormancının biri, dalları nehrin üzerine sarkan ağacın dallarını keserken baltasını suya düşürür. "Aman tanrım" diye bağırdığında bir PERİ belirir ve " ne diye bağırıyorsun"
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.