Ne kadar doğru ve acıdır; sefalete dair bir imge ya da düşünce, şefkatimize sarılır ve onu etkisi altına alır, ama bu bir yere kadardır; bazen, bazı özel durumlarda, bu sefalet öyle bir noktaya gelir ki insanı daha fazla etkileyemez. Bunu insan ruhunun bencil tabiatına yoranlar yanılıyorlar. Daha ziyade, hastalıkları doğuştan ve devasız olanları tedavinin imkansızlığından kaynaklanıyor. *Duygusal biri için merhamet çoğu zaman acı demektir.* Bu merhamet devasız bir hastalığa denk geldiğinde, sağduyu ondan kurtulmayı ona sürer.
" Ey kör! Aç gözünü de düşlerden uyan. Simurg'u göremesen de bari küçük bir serçeyi gör. Kaf Dağına varamasan bile hiç olmazsa evinden çıkıp kırlara açıl; böcekleri, kuşları, çiçekleri ve tepeleri seyret. Bırak dünyanın haritasını yapmayı! Daha hayattayken bir taşı bir taşın üstüne koy. Gülleri ve bülbülleri göremeyip gün boyu evinde oturan adam dünyanın kendisini hiç görebilir mi? "
İnsan yüreği gariptir, bir zamanlar tüm düşüncelerime hâkim olmuş ve ruhumu doldurmuş olmasına karşın yıllarca bir kez bile onu düşünmemiştim. Ölebilir ve aklıma ona ne olduğunu sormak bile gelmeyebilirdi; gençlik aşkımız ölebilir ve onun öldüğünü asla bilemeyebilirdim.