Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

zeynep aky

Bir binanın bu șekilde canlandırılması, mimarisini, birçok değişik teknik detayın birikiminden çok, bir bütün olarak algılamamıza yardımcı olur. Dickens'a göre sokaklar, hepsi kendine özgü sesiyle konuşan ve ilginç bir karakteri canlandran evlerin yer aldiğı bir tiyatro oyunuydu. Fakat bazı sokaklar öylesine garip bir geometrik doku ile doluydu ki, Dickens bile onlara yaşam veremiyordu. Yazar, Ingiltere`deki eski Shrewsbury şehrinde bulunan Lion Inn`den görülen manzarayı şöyle anlatır: "Pencerelerden baktığımda, hiçbiri düzgün biçimlerden oluşmayan yamru yumru siyah ve beyaz evleri görüyordum." Shropshire' daki kasabalardan herhangi birini ziyaret etmiş ve yarı ahşap Tudor evlerini görmüş olanlar, cephelerdeki siyah ahşap çatkıların beyaz zemin üzerinde yarattığı etkileyici izlenimi hatırlayacaklar ve burada Dickens'ın bile garip kişiliklerden çok, birtakım biçimler gördüğünü anlayacaklardır.
Reklam
Yaşamı boyunca mimariye özgün bir bakış açısıyla yaklaşan Danimarkalı mimar Ivar Bentsen, bir lisenin ek binasının açılışında, yapıların konumunu hareket halindeki insanlara benzeterek şöyle demiştir: "Bazı binalar için uzanmış diyebiliriz, bazı binalar ise ayakta duruyor gibidir; kulelere gelince, onlar her zaman ayakta durur. Buradaki bina, sırtını tepeye vermiş oturuyor. Çevrede herhangi bir noktadan gözlemleyin; okul binasının başını kaldırıp şehrin güneyinde yer alan kırları gözetlediğini göreceksiniz.
"Çünkü," dedi Koralin, "bir şeyi korkmana rağmen yapıyorsan, bu cesurcadır."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Cesur olacağım, diye düşündü Koralin. Hayır, ben cesurum.
Dünyanın kenarları birazcık ışıldadı sanki.
Reklam
Sabah içinde uyandığımız yatağın kimliğimizi bu kadar belirleyebil­mesi hayret vericidir ve ayrıca kimliğimizin bu kadar kırılgan olması da öyle.
"Yılan di­şinden daha keskindir," dedi, "bir evladın nankörlüğü. Yine de sevgiyle, en kibirli ruh bile kırılabilir."
Muhtemelen zaten yabani ve korkak bir insan olacaktım, ancak gerçekte geldiğim yerle orası arasında hâlâ uzun ve karanlık bir yol var.
Benim karar verme gücümü (farkında olmadan) hep ezmiştin, şimdi de (farkında olmadan) bu gücün değerini anladığını sanıyordun.
Yirmi yıl önce benimle benzer şekilde konuştuğunda senin gözünde yolu uzatmadan yaşamla tanıştırabilecek durumda olan, yaşına göre olgun kentli oğlana karşı bu sözlerde hiç değilse kendi açından saygı fark edilebilirdi biraz. Bugün olsa bu saygı küçümsemeyi artırabilirdi ancak, çünkü o yıllarda hamle yapan oğlan, bu hamlenin içinde takılıp kaldı ve bugün senin gözünde tek bir deneyim bile kazanamamış, aksine üstüne yirmi yıl daha eklenmiş bir perişanlık içindeki biri gibi görünüyor.
Reklam
Senin başkalarına duyduğun güvensizlik bile, bana aşıladığın kendime karşı duyduğum güvensizlik kadar büyük değil.
Yaşım ilerledikçe, değersizliğimin kanıtı olarak önüme sürdüğün malzeme büyüyordu; gitgide bir bakıma gerçekten haklı çıkıyordun. Senin yüzünden böyle olduğumu savunmaktan bir kez daha sakınırım; sen yalnızca olanu artırıyordun, ama çok artırıyordun, çünkü karşımda çok kudretliydin işte ve bütün kudretini bu yönde kullanıyordun.
Bir konuda hiçbir fikre sahip olmadığın da olurdu, bu yüzden konuyla ilgili olası tüm fikirler istisnasız yanlış olmak zorundaydı.
Bu arada özgüvenin öylesine büyüktü ki, tutarlı davranma zorunluluğu hissetmiyor, ama yine de haklılıkta diretmekten vazgeçmiyordun.
Senin fikrin doğruydu, başka her fikir çılgıncaydı, aşırıydı, kaçıklıktı, normal değildi.
101 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.