Gecenin rengi maviden kızıla, yeşilden karaya dönüyordu. Ay hilaldi, rüzgâr meltemdi ve yıldızlar tırpan yemiş gök ekininden kopmuş gibi tane tane dağılıyordu.
Kağıt kalem verdiler.Deniz Gezmiş babasına mektup yazarken arada bir başını çevirip odanın penceresinden görünen avluya baktı.Avluda darağacı ve onun yanında her şeye tanıklık eden ulu kavak vardı.Deniz Gezmiş veda mektubunda, "Baba, annemi teselli etmek sana düşüyor," dedi ve ekledi, "önemli olan çok fazla yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir.Bu nedenle ben erken gitmeyi normal karşılıyorum." Yaşı yirmi beşti.