Kardeşlik ve sevginin mutlak boşluğu sarıyor etrafımı. Bana düşkün olanlar bile düşkün değiller; etrafim arkadaşım olmayan arkadaşlar ve beni tanımayan tanıdıklarla çevrili.
Büyüdükçe azalyorum. Kendimi buldukça kaybediyorum. Olduğumdan daha yaşlı hissettikçe, daha çok çiçek, kuş, yıldız ve Evren oluyorum. Kendimi ne kadar tanimlarsam sınırlarım o kadar azalıyor.
Düşüncelerimin başıboşluğunun içimde uyandırdığı nefrete engel olamiyorum; basit tek bir şey bile on bin düşünce üretiyor, bu on bin düşüncenin arasinda on bin de bağlantı kuruluyor ve bunlari yok etmeye ya da tek bir ana fikir etrafinda derlemeye ne gücüm ne de arzum oluyor.
Bu aşk olmasa bu aşk
Kaptan olmasa gemisi olmasa
Her seferde beni çağırmasa uzun uzun
Denizleri aşıp da boylu boyunca
Tutup bana yenildiğini bilmesem
Dayanmaz çoktan boğulurdum karada.
Gözlerim gözlerini bilmezken daha
Büyük büyük yergileri vardı…
Al ellerimi, al ısıt inadına
Sebepsiz olmasın kıskançlıkları.
Yanımda olmadın mı ben zenciyim Afrika’da
Sana süslüyorum güzelliğimi
Pessoa Olmak Üzerine Düşünceler Arkadaşlar bayıldımmm!! O kadar çok cümlenin altını çizdim ki kendimi tutamayıp, o kadar çok cümlesinde kendimi buldum ki. Eğer Pessoa’yla tanışmadıysa ve kim olduğuna dair en ufak bir fikriniz yoksa şiddetle tavsiye ederim. Bende Pessoa’yla ilk defa tanıştım ve gerçekten düşüncelerini kalemini çok sevdim ve bu kitap Pessoa’yla tanışmak için çok ideal kalınlıkta, akış mükemmel. Bir çırpıda bitirebileceğiniz çok güzel bir kitap. Şiddetle tavsiye ederim!!!!!