Hayatım, tavanda asılı kalmış hayaletimin bedenime girmeye çalıştıkça başarısız olduğu bir astral seyahatti. Hayatın içine bir türlü giremediğim için bileniyordum.
Huzur kelimesinden fellik fellik kaçtım ömrümün ilk yarısında. Cezalandırılmayı hak ettiğime inanarak Dante gibi ortasına kadar geldim yaşamın ve başka bir yol olduğunu fark ettim.
Hiç tanışmamış, sarılmamış, öpüşmemiş gibi uzaktı herkes. Rüyam üşümüş, gözlerim açılmış, kaslarım sıkışmış, buraya doğmuştum işte. Hepsi kendiliğinden olmuştu. Tükürülmüştüm bu gezegene.
"Onların düşmanca tutumlarından korkmuyorum, senin aşkına inanıyorum. Hayatta her şey kötüye gidebilir, aşk hariç. Yeter ki bitkin düşen, bocalayıp tökezleyen zayıf iradeli biri olmasın, aşk hiçbir zaman yolunu şaşırmaz."