Zeytin Dağı Kudüs'ün doğusunda yer alan ve hem İncil'de hem de Tevrat'ta bahsi geçen bir tepedir.Üzerinde 2-3 bin yıllık zeytin ağaçları bulunmaktadır.
..Zeytin Dağı'nın Hz.İsa'nın hayatında tebliğine/risaletine başlamasından vefatına kadar geçen sürede önemli bir yeri vardır. Aslında her peygamberin hayatında bir şekilde dağ ile temas kurduğu zamanlar olmuştur.Yeryüzüne inen Hz. Adem'e ilk rahmetin/bağışın dağda gelmesi(Arafat), Hz. Musa'nın bir dağda Rabb'inin tecellisine kavuşması( Tur), Hz.Davud'un sesine dağların yankıyla katılması, Hz. Nuh'un gemisinin tufan sonrası yolculuğunu bir dağda (Cudi) noktalaması, Hz. Peygamber'e ilk vahyin Hira Dağı'nda gelmesi tesadüfi değildir.
Hz. Muhammed'in zuhuru ile ilgili daha açık bir müjde ki - ki bizzat ismiyle ve Arapça aslındaki şekliyle zikredilmiştir- şimdi uydurulmuş olarak görülse de, doğruluğu o zaman kabul edilen ve Papa Gelasius tarafından zındıkça görülüp yasaklanan ve M.S. 496 yılına kadar kiliselerde okunan Barnabas İncili'nde yer almıştır. Ancak bu İncil'in orjinal metni şimdi ortada olmadığından (sadece 16. yüzyılın sonlarındaki bir İtalyanca tercümesi elimizde bulunmaktadır) bu hususun doğruluğu konusunda emin olmak mümkün değildir.
Kitap ehli, Hz. Muhammed'in peygamber olduğuna dair kendi kutsal kitaplarında açık bir bilgiye sahip oldukları için, onu tanımamada hiçbir mazerete sahip değillerdir. onlar bilerek bu hakikatı gizlemişler ve hala gizlemektedirler. Allah Kur'an' da onların Hz. Muhammed'i tanıdıklarına şahidlik yapmakta, üstelik bu tanımanın ölçüsünü bile vermektedir: '' Daha önce kendilerine vahiy verdiklerimiz, onu kendi çocuklarını tanır gibi tanırlar. ancak bilin ki, onların bazısı hakikatı bile bile örtbas eder.Rab'lerinden gelen hakikati!'' Bakara-146
Mesih kelimesi bir sıfat olarak Kur'an da 11 yerde geçmekte ve sadece Hz.İsa'nın adı ve lakabı olarak kullanılmaktadır.
Hz. İsa henüz doğmadan önce Hz.Meryem'e Hz. İsa'nın doğuşunu ilan etmeye gelen melek doğacak bebeğin isminin Mesih olacağını açıklamıştı: '' O zaman melekler, 'Ey Meryem' demişlerdi, 'Allah, Kendisinden bir söz ile sana, Meryem oğlu İsa Mesih adıyla bilinecek, bu dünyada ve öteki dünyada büyük şeref sahibi ve Allah'ın en yakınlarından olacakbir oğul müjdeliyor.'' Al-i İmran/45
Geçmişi belli ama geleceği belli olmayan, kutsallığı korunan ama barışı sağlanamayan şehirdir Kudüs! Bu yüzden olacak ona '' umbilicus mundi'' yani '' dünyanın göbek bağı'' adı da verilmiştir.
Allah toplum içinde seçtiği kişilere önce yalnızlığı sevdirmiş, sonra da onları ''melekut''una davet etmiş ve daha sonra da bu alemin realitesine geri döndürerek onlara insanlığa hizmet etme görevi vermiştir.
İnsan sizin hakikatinizi nasıl anlar. ..?
Uzun bir süre sessiz kaldı Hz. Îsâ. İçimden herhalde daha konuşmayacak diyordum ki, zeytin ağaçlarına konan bir kuş sürüsünün kanat sesleri bu sessizliği bozdu. Hz. Îsâ hüzünlü bir tavırla gözlerini bu kuşlara çevirdi ve dedi ki:
“Tilkilerin ini ve kuşların yuvası var, ama İnsânoğlu’nun başını koyup da yaslanacağı bir yeri yok (1).”
O kadar duygulu ve içten söylemişti ki bu sözleri gözyaşlarımı tutamadım. Allah’ın seçkin bir peygamberinin yeryüzünde sahipleneceği hiçbir yerinin olmaması, dünyaya hiçbir değer vermemesi, onun nasıl rûhânî ve nûrânî bir yoğunlukta yaşadığının göstergesiydi. Böyle bir insanın hakîkatini anlamak bizim gibi nefslerine bağlı yaşayanların işi değildi; ama yine de sormadan edemedim:
“Ey Allah’ın kelimesi Efendim! İnsân sizin hakîkatinizi nasıl anlar?”
Çok ilginç bir benzetme yaparak şu cevabı verdi:
“Ne zaman ki küçük çocuklar gibi hiç utanç duymadan soyunacak ve elbiselerinizi alıp da ayağınızın altında ezecek olursanız işte ancak o zaman Hayy Olan’ın Oğlu’nu göreceksiniz ve artık korkunuz da olmayacak (2).”
Hz. Îsâ’nın bu cevabından çıkarabildiğim; insanın kendisinde ortaya çıkan her türlü ef’âl, sıfât ve zât tecellîlerinden/elbiselerinden soyunmadıkça onun hakîkatini ve makamını anlayamayacağı ve bunu anlayacak olanlarda ise artık korkunun kalmayacağıydı.
Notlar:
(1)Azîz Toma'ya Göre İncîl, Söz:86
(2)Azîz Toma'ya Göre İncîl, Söz:37
...nefsimizden ve bilgimizin sınırlılığından kaynaklanan kusurlarımızın iyi niyetimize bağışlanmasını samimiyetle diliyorum. Selâm, sevgi ve saygılarımla...
Sayfa 13 - İnsan Yayınları
Zeytin, -incirin aksine- tek çekirdeği ile "Vahdet Âlemi"ne, siyâhlığı ile de "gayb"a işârettir. Tevhîd Mertebeleri yönünden de zeytin, "Makām-ı Cem"in remzidir.
Sayfa 16 - İnsan Yayınları
...zeytin dediğimizde ağacı, yağı ve bölgesiyle kastettiğimiz, öz olarak "Kudüs, Zeytin Dağı ve Hz. Îsa'dır.
Sayfa 17 - İnsan Yayınları
Güzel Ticaret
Zeytin Dağı'nın alt tarafında dünyâ üzerindeki tüm Yahudiler'in gömülmek istediği bir Yahudi Mezarlığı yer almaktadır. Çünkü buraya gömülenlerin ilk dirilecek ve cennete gidecekler olduğuna inanılmaktadır. Bu nedenle bir mezar yeri yüzbinlerce dolar değerindedir.
Sayfa 19 - İnsan Yayınları
Kudüs
Bir şehir düşünün; "Süleymân Mabedi"yle, "Kıyâmet Kilisesi"yle ve "Mescid-i Aksâ"sıyla özlenen.
Sayfa 63 - İnsan Yayınları
Hangi mekâna/zamana aittim.
Sayfa 66 - İnsan Yayınları