Doğayla yabancılaşmış insan kendisine de yabancılaşmıştır, kendi kendisini yok eden insan! – Hiç bir sistem bu bağlantıyı kapitalist modernite kadar görünür kılmadı: Çevresel yıkım ve ekolojik
krizler insanlara uygulanan sömürü ve zulümle adeta kol kola gezmekte. Maksimum kâr odaklı acımasız zihniyet, gezegeni uçurumun kenarına, insanları da savaş, açlık ve sosyal buhranlar kaosuna sürükledi. Bu nedenle kadın özgürlüğü ve yaşam alanlarının kapsamlı bir demokratikleşmeye tabî tutulması kadar ekolojik, sosyal bir sistemin geliştirebilmesi de Rojava‘da devrimin temel ayağını oluşturuyor. Konu salt tabiatı koruma ve zararı azaltma değil, doğa ve insan arasında bozulmuş olan dengenin de yeniden sağlanması; Yani “tekrar bilinçli ve aydın bir bileşimle
doğal ve organik bir toplum olabilme”
Ayboğa, Flach, Knapp - Rojava Devrimi, sayfa 273