Zindandan Mehmet’e Mektup
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak! Bir âlem ki, gökler boru içinde! Akıl, olmazların zoru içinde. Üstüste sorular soru içinde: Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu? Buradan insan mı çıkar, tabut mu?
Zindandan Mehmet’e Mektup
Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim!
Reklam
Zindandan Mehmed'e Mektup, Canım İstanbul, Beni Yakışına şiirlerini Tayyip Bey'den dinleyin, görüşünüzü, siyaseti cartı curtu bir kenara bıkarıp dinleyin, şiirin hatrına, şairin hatrına dinleyin :)
Zindandan Mehmed’e Mektup
Mehmed’im sevinin, başlar yüksekte! Ölsek de sevinin, eve dönsek de! Sanma bu tekerlek kalır tümsekte! Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
Zindandan Mehmed’e
Zindan iki hece, Mehmed’im lâfta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de, geri adam, boynunda yafta… Halimi düşünüp yanma Mehmed’im! Kavuşmak mı?.. Belki… Daha ölmedim! Avlu… Bir uzun yol… Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı köşeli. Bu yol da tutuktur hapse düşeli… Git ve gel… Yüz adım… Bin yıllık konak. Ne ayak dayanır buna, ne
Zindandan Mehmede Mektup - Necip Fazıl Ödülleri | Edebiyat Haber Portalı edebiyathaberleri.com/video/208/zinda...
182 öğeden 171 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.