48 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Yaşayanlar ve Ölüler Zombi kıyameti sırasında geçen sözsüz bir çizgi roman. Kıyametten önce bir adamın günlük hayatını göstererek başlıyor. Daha sonra zombiler kontrolü ele geçirmeye başladığında bir kızla tanışıyor ve ikisinin aşık olup birlikte hayatta kalmaya çalışmasını izliyoruz. Bu kitaptaki çizimler çok benzersiz. Sanatçı, insanları kullanmak yerine antropomorfik kuşlar ve köpekler kullanıyor. Hikaye hem sözsüz hem de siyah beyaz olduğu için emanata çok belirgin ve karakterlerin tonunu ve duygularını gösteriyor. Çizimler çok karikatürize ve çok basit, ancak karakterleri birbirinden ayırmayı kolaylaştırıyor. Hikayedeki erkek karakter ortalama bir Joe. Çok özel bir şey yok ama çok özverili ve sonunda aşık olduğu kızı korumakla ilgileniyor. Sonunda kızın ısırıldığını görüyoruz, adam kızın kendisini ısırmasına izin veriyor ve kalan zamanlarını birlikte zombi olarak geçiriyor.
The Living and the Dead
The Living and the DeadJason · Fantagraphics Books · 200718 okunma
YÜRÜYEN ÖLÜLER: ACI İÇİNDE DOĞANLAR - BÖLÜM 8
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
BÖLÜM 8 Bu bölümde gerçekleşen savaş ne içindi, Rick ve ekibi bu savaşı kazandılar, ama ne uğruna, Vali kendi halkına yalanlar söyledi ama karşılığında ne aldı... Bu seride şu ana kadar okuduğum en
Yürüyen Ölüler Bölüm 8: Acı İçinde Doğanlar
Yürüyen Ölüler Bölüm 8: Acı İçinde DoğanlarRobert Kirkman · Marmara Çizgi · 201267 okunma
Reklam
YÜRÜYEN ÖLÜLER: FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİK - BÖLÜM 7
134 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
BÖLÜM 7 Bu bölümde adından da anlaşılacağı gibi bir sonraki bölümde gerçekleşecek olan savaşın öncesini ve savaş için yapılan hazırlığı ele alır. Bu bölümde karakterler üzerinde bir çok etken olay
Yürüyen Ölüler Bölüm 7: Fırtına Öncesi Sessizlik
Yürüyen Ölüler Bölüm 7: Fırtına Öncesi SessizlikRobert Kirkman · Marmara Çizgi · 201175 okunma
239 syf.
8/10 puan verdi
Roger Luckhurst’un “Zombiler-Kültürel Bir Tarih” kitabı, zombilerin aslında ne kadar derin ve çok katmanlı bir kültürel figür olduğunu gösteriyor. Sadece korku filmlerinde gördüğümüz ölülerin dirilmesi değil; zombiler tarih boyunca insanların korkularını, toplumun sorunlarını ve insan olmanın sınırlarını anlatmak için kullanılmış. Kitapta, zombilerin kökenleri Haiti’deki Voodoo inançlarına dayanıyor. Orada zombi, büyüyle kontrol edilen ve kendi iradesini yitirmiş bir insan anlamına geliyor. Bu, sömürgecilik ve kölelikle ilgili korkuları ve güç ilişkilerini simgeliyor. Sonra zombiler Hollywood’a geliyor ve özellikle 1968’de çıkan “Night of the Living Dead” filmiyle modern anlamını kazanıyor. Artık zombiler, virüs ya da başka bir bulaşıcı hastalık sonucu yaşayan ama bilinçsiz yaratıklar oluyor. Luckhurst, zombilerin sadece korkutucu yaratıklar olmadığını, aynı zamanda toplumun tüketim alışkanlıkları, yabancılaşma, savaş gibi derin meseleleri yansıttığını söylüyor. Zombiler, kitlesel kontrol, ölüm korkusu ve özgür irade kaybı gibi temalarla insan doğasını sorgulayan bir sembol haline gelmiş. Ayrıca, zombiler farklı kültürlerde ve medyalarda farklı şekillerde yorumlanıyor. Kitap, zombilerin sadece eğlence değil, aynı zamanda tarih, psikoloji ve toplum üzerine düşünmek için önemli bir araç olduğunu vurguluyor. Kısacası, zombiler bizim karanlık korkularımızı, sosyal kaygılarımızı ve insan olmanın karmaşasını anlamamız için bir pencere açıyor.
Zombiler-Kültürel Bir Tarih
Zombiler-Kültürel Bir TarihRoger Luckhurst · Koç Üniversitesi Yayınları · 201826 okunma
Zombileşme, geriye uzanıp edebiyat klasiklerine bile bulaşmıştır. Pride and Prejudice and Zombies [Gurur ve Önyargı ve Zombiler, 2009] klasik bir romanı oldukça başarılı bir şekilde zombileştirir. “Beyne sahip bir zombinin daha fazla beyin isteyeceği evrensel olarak kabullenilmiş bir gerçektir,” diye başlar roman.
Reklam
939 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.