Weber'e göre Protestanlık, bir taraftan çalışkanlık bir taraftan da "dünya nimetlerinden kaçınma" (İslami tabirle "zühd") öğütlediği için "sermaye birikimi" oluşturmuş, bu sayede de "burjuvazi"yi ortaya çıkarmıştır.
Sayfa 76 - Ufuk YayınlarıKitabı okudu
Mümin nefsine şöyle demelidir
Şumayt ibn Aclan diyor ki: “ Mümin nefsine şöyle demelidir: Ömür üç gündür: Dün içindekilerle beraber geçip gitti. Yarın ise sadece bir emeldir. Muhtemelen ona yetişemeyeceksin. Eğer yarına çıkacaksan, yarın zaten kendi rızkıyla birlikte gelecektir. Ancak yarının önünde (değerlendirilmesi gereken) bir gündüz, bir de gece bulunmaktadır ve pek çok nefis bu ikisinde ölüp gitmişlerdir. Belki sende aynı akıbeti yaşayacaksın. Yaşanılan günü düşünmek yeter. ( Beyhaki, Kitabu’z Zuhd)
Sayfa 57Kitabı okuyor
Efendimiz(sav)"İhtiyarlıktan önce gençliğin,hastalanmadan önce sıhhatin,fakirlik gelmeden zenginliğin,meşguliyetlere boğulmadan vaktin,ölümden önce hayatın kıymetini bil."buyururlar.(Buhari,Rikak,3;Tirmizi,Zühd,25).
411-Hasan-ı Basri (rh) şöyle derdi: "Ey ademoğlu, gülmeyi azalt. Çünkü o, kalbi öldürür, ciddiyeti yok eder, yiğitliği düşürür, önemli durumu küçümsemeye neden olur."
Hasan-ı Basri (rh) şöyle derdi: "Kim sabah namazından sonra üç kez Allah'tan bağışlanmasını isterse, ordudan kaçmış olsa dahi günahları affolunur."
Hasan-ı Basri (rh) şöyle derdi: "Kim bid'at sahibine saygı gösterirse, şüphesiz İslamın yıkımı için uğraşmıştır."
Hasan-ı Basri (rh) şöyle derdi: "Kim ne olduğunu bilmek isterse, amelini Kur'an'a arzetsin. Böylelikle hüsranı ortaya çıkar."
Hasan Basri (rh) şöyle derdi: "Cahil åbidden ve fasık alimden sakının! Çünkü her ikisi de, insanlar için fitnedir."
İbni Ebi Hammad bin Keysan'dan (rh) rivayet edildiğine göre, Hasan-ı Basri (rh) şöyle dedi: "İnsanlara sözlerinizle değil, davranışlarınızla vaaz edin."
Zekeriyya'dan (rh) rivayet edildiğine göre, Hasan-ı Basrî (rh) şöyle dedi: "Şüphesiz iman kabul etmek ya da ümit etmek değildir. Ancak iman, kalpte yer eden ve amelin doğruladığıdır."
" En kötü kalp hastalığı, hevâya tâbi olmaktır."
" En üstün ilim Allah'tan korkma ve tevekküldür."
Hasan-ı Basri (rh) şöyle derdi: "İnsanoğlu ne garip! Dili kalem, tükrüğü mürekkep olduğu halde, kendisini ilgilendirmeyen (lüzumsuz) şeyleri konuşur!"
Malik bin Dinar'dan (rh) rivayet edildiğine göre, Hasan-ı Basri'ye (rh): "Alimin cezası nedir?" diye soruldu. Ha- san-ı Basri (rh): "Kalbin ölümüdür." dedi. Ben: "Kalbin ölümü nedir?" diye sordum. "Ahiret ameliyle dünyayı istemesidir." dedi.
Halid bin Hüseyn'den (rh) rivayet edildiğine göre, Hasan-ı Basri (rh) şöyle dedi: Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Bu ümmet, Kur'an okuyanları, yöneticilerine meyletmedikçe; sälihleri, günahkarlarını tezkiye etmedikçe; kötüleri, hayırlılara ihsan etmedikçe, Allah'ın eli ve himayesi altında olacaklar- dır. Ancak onlar bunları yaparsa, Allah, elini onların üzerinden kaldırır, sonra onların üzerine zorba olanlarını egemen kılar. Bunlar da onlara, azabın en kötüsünü tattırır, Allah da onlara ihtiyaç ve fakirlik ile vurur. Kalplerini de korkuyla doldurur."