“Cennette değilsek neredeyiz? Tanrı’nın cennetten başka bir yer yaratabileceğini mi sanıyorsun? Sence günah cennette olmadığımıza inanmaktan başka bir şey mi?”
Zaman kadar, dünün, bugünün, geleceğin, tüm zamanların ve hiçbir zamanın bu sonsuz dokusu kadar gizemli başka bir şey olmadığını kaç kez söylemişimdir kendi kendime.
Öykünün şimdi, ancak şimdi başladığını duyumsuyorum. Daha önce yazdığım sayfalar, tüm yaşamımın inanılmaz, belki de tek olayının gerçekleşmesi için rastlantının ya da yazgının gerektirdiği koşullardan başka şey içermiyorlarlar.
Yaşlanmakta olduğumun ayrımındayım: Yeniliklerin beni ilgilendirmemesi ya da şaşırtmaması bunun en kesin belirtisi; belki de bu, yeniliklerin hiç de yeni bir yanı olmadığını, eskilerin az buçuk birer değişimi olduğunu düşünmemdendir.