Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
''Birine sevdalanmak,donmuş bir gölde,nerede ve ne zaman kırılacağını bilmene imkan olmayan ince buzlar üzerinde yürümek anlamına gelmiyor muydu ? -Zülfü Livaneli /Kardeşimin Hikayesi
"Schubert bu eseri 1826’da yazmıştı. Bir yaz günü, pazar sabahı Schubert dostlarıyla dolaşırken yakın arkadaşı Tieze’nin Zum Bierstack bahçesinde, bir masada oturduğunu görüp yanına gitmişti. Tieze’nin önünde, açık bir kitap vardı. Schubert kitabı alıp sayfalarını karıştırdı. Bir sayfada durdu, o sayfadaki şiiri gösterdi ve “Aklıma çok tatlı bir melodi geldi, keşke yanımda bir nota kâğıdı olsaydı” dedi. Arkadaşı Doppler, bir tren biletinin arkasına birkaç nota çizgisi çiziktirdi. Schubert o bahçede çalınan kemanların, oradan oraya koşan garsonların ve eğlenen insan kalabalığının arasında bu ölümsüz melodiyi yazdı. Eserin orijinali şan için bestelenmişti." Serenad, Zülfü Livaneli youtube.com/watchv=ZpA0l2WB86E
Reklam
O gün 24 Şubat’tı. Artık Nadia’ya kavuşmasına çok az kalmıştı. Sürekli sallanan motorun içinde, profesör ayağa kalkmış, durmadan bağırıyordu: “Nadia, Nadia! Geliyorum, bitti artık, kötü günler geride kaldı.” Etrafta ne polis vardı ne güvenlik önlemi. En geç yarım saat sonra, Nadia ile geri dönmüş, taksiye binip evlerine doğru gidiyor olacaklardı. Motoru kullanan balıkçı, sık sık profesöre müdahale ediyor, yabancı bir dilde bağırıp duran bu adamın denize düşmesinden korkuyordu. Tam kolundan çekerek Maximilian’ı oturttuğu sırada, müthiş bir patlamayla Struma gemisi havaya uçtu. Korkunç bir gürültünün ardından, bir anda dünya sessizliğe gömüldü. Gökyüzü insan gövdeleriyle, tahta parçalarıyla doldu ve gemi büyük bir süratle battı... Zülfü Livaneli- Serenad youtube.com/watch?v=GD1vB_N... Vaktiniz varsa bakın derim. Biraz uzun ama Strumayı gözünüzde daha iyi canlandıra bilirsiniz...
Aşk denen şey bazen yürür,bazen uçar,bazen koşar biriyle birlikte,bir başkasıyla ölümcül yürüyüşe çıkar,üçüncüyü buzdan heykele çevirir,dördüncüyü atar alevlerin içine.Birini yaralar,öldürür ötekini.Aynı anda çakıp sönen bir şimşeğe benzer.Geceleyin saklar şafakta zapt edilecek olan kaleyi.Çünkü dayanacak güç yoktur karşısında. Zülfü LİVANELİ-Kardeşimin Hikayesi-Sayfa 107-Cervantes
Okumak, sadece okumak.okuyan insan dünyanın aklına yaslar sırtını.O zenginlerin arkadaşları birkaç finansçı, üç beş holding yöneticisi.Üstelik içtenlikten her zaman şüphe duyulan ilişkiler içindeler.Oysa benim dostlarım dünyanın gelmiş geçmiş en akıllı ve en yaratıcı insanları:Aristoteles,Platon,İbn Rüşd,Faulkner,Homeros,Nietzsche,İbn Haldun...Bunları hangi maddiyatla bir tutabilirsin? Zülfü LİVANELİ-Kardeşimin Hikayesi-Sayfa 250
Reklam
Merhaba demeden daha bu gitmeler gitmek değil (Zülfü Livaneli / Eğil Salkım Söğüt Eğil)
Bana anlattığı bir hikaye de Nazım’a küsmesi. Paris’te Abidin Dino’yla birlikte Nazım Hikmet’i tren istasyonunda karşılamışlar. Nazım demiş ki ‘’Yaşar,romanını okudum. Eğer bana bu kadar zulmetmeselerdi, bunca yıl hapis yatmasaydım belki ben de senin kadargüzel bir şey yazabilirdim ama olmadı.’’ Yaşar Kemal,‘’Koca Nazım’ın genç bir adamla alay etmesi yakışık alıyor mu?’’ diyerek oradan ayrılmış ve küsmüş. Nedensonra anlatabilmişler ki Nazım alay etmiyor, içinden gelenleri söylüyor. İki büyük yaratıcıdaki alçak gönüllüğe bakın. Zülfü Livaneli
Ah benim sevdalı başım Ah benim şair telaşım Ah benim sarhoşluğum Ah çılgın yüreğim Sus artık uslandır beni Kaç okyanus geçtim böyle Kaç denizde yitip gittim Kırılmış direkler yırtık yelkenlerle Kaç seferden yorgun döndüm Ah benim yaralı ruhum Ah benim insan kusurum Ah benim isyanlarım, ah yalnızlıklarım Gel artık uslandır beni Ah benim iyimser yanım Ah benim aldanışlarım Ah benim kavgalarım Ah pişmanlıklarım Sus artık uslandır beni ZÜLFÜ LİVANELİ
“Her şey bir hikayedir. Ve nereye kadar gerçek olduğunu bilmemize imkan yoktur...” Zülfü Livaneli - Kardeşimin Hikayesi
Reklam
Bu dünyada nereye gitsen doğanın güzelliği ve insanoğlunun zalimliği karşına çıkıyor. Zülfü Livaneli - Serenad
Birine aşık olmak bir uçurumun kıyısında gözü bağlı yürümek demektir. Başına neler geleceğini hiç bir zaman bilemezsin. Sonu ölüm de olabilir. Cinayet de intihar da… Ömer Zülfü Livaneli – Kardeşimin Hikayesi
Birine aşık olmak bir uçurumun kıyısında gözü bağlı yürümek demektir. Başına neler geleceğini hiç bir zaman bilemezsin. Sonu ölüm de olabilir. Cinayet de intihar da… #Ömer Zülfü Livaneli – Kardeşimin Hikayesi
Köpek ısırığının acısı geçici, insan ısırığınınki kalıcı olur. (Zülfü Livaneli)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.