Büyükler, oyun dünyasından uzaklaştıkça, çocukların dünyasından da uzaklaşıyorlardı. Oysa çocuklar, oyun olmadan yapamazdı. Oyun, onlar için çoğu zaman gerçek dünyadan daha gerçek olurdu. Ve oyuncağı elinden alınmış bir çocuk, malını mülkünü kaybetmiş bir yetişkin kadar mutsuz olabilirdi. Bazen çocuklar, hiç büyük olmadıkları halde büyükleri anlarlar, ancak büyüklerin hepsi daha önce çocuk oldukları halde çocukları anlamakta zorlanırlardı.