Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İsmail KIRLI

İsmail KIRLI
@Adlersever
İstanbul
35 okur puanı
Temmuz 2016 tarihinde katıldı
Sedirin bir köşesine kıvrıldım. Bütün hayat üstüme yığılmış gibiydi. Hayat, insanındı. Fakat insan,Yarabbim insan ne kadar zayıftı. Kime dokunmak istesem, kuru bir dal gibi elimde kalıyordu.
Sayfa 313Kitabı okudu
Reklam
İnsan hayatla dövüştüğü zaman ona başka türlü bakıyor.
Sayfa 273Kitabı okudu
İnsanın kendi hayatına istikamet verecek bir fikri bulması ne kadar güç...
Sayfa 124Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Niçin kadere bu kadar bağlı olan insanlar, bir türlü ona razı olmaz? Ertesi sabah bunu, Sabihaya sorduğum zaman bana : - Hiçbiri kendi hayatını yaşamıyor da onun için, cevabını verdi .
Ardından niçin yaşayan her şeyin kendi var oluşunun cezasını önce yaşarken sonra da ölürken çekmek zorunda olduğunu anlamaya başlayacağız.
Reklam
' Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir, yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanı şaşırtacak bir mahiyet alır.'
Sayfa 39
Öküz, namusludur; bu yüzden de karnını samanla doyurur.
İnsanı var eden şeyin, onun çevre koşullarına direnci olduğunu çok erken anlamıştım.
Ve öte yandan, filozof olmayanın tanımsızlığını ve kutsanmamışlığını anlayacak kadar filozofun özgün tanımına ve kutsanmışlığına sahip olmayı umutsuzca arzulayan kişi ne talihsizdir! Bir ağacın, fazlaca gölge olduğu için olgunlaşamayan bir meyvesi olduğunu bilmek ve üstelik de mahrum olduğun güneş ışığını yakınında görmek!
, hayatın her anı bize bir şey anlatmak istiyor, ama biz bu hayalet sesi duymak istemiyoruz. Sessiz ve tek başımıza olduğumuz zamanlarda, bir şeyin kulağımıza fısıldanacağından korkuyoruz ve işte bu yüzden sessizliği aşağılayarak kendimizi sosyalleşme ile zehirliyoruz.
Reklam
Bizi en insani anlamda ona yaklaştıran şey, tam da onun varoluşunda eksik kalandır, çünkü biz onda bir acı çekeni ve acı çeken bir yakınımızı görürüz, yalnızca dehanın uzak tepelerinde tek başına acı çeken birini değil.
Çoğu kere öyle olur ki büyük bir kafa monoloğu bu dünyada duyabileceği diyaloğa tercih eder. Olur da arasıra tenezzül edip böyle bir şeye yanaşacak olsa karşılaşacağı sığlık muhtemelen onu yeniden kendi monoloğuna dönmeye zorlayacaktır.
Donmuş düşüncenin ölü düşünce olduğunu çok iyi biliyordu.
Sayfa 35 - İnkılap
Körlerin bizi yönetmesi, hem de kör diye onurlandırılmaları doğru değil.
Sayfa 23
98 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.