Kişi öteki insanlarda uzaklaştığı oranda hakikate yaklaşırdı. Günlük yaşam, yalanlardan kurulu yüzeysel bir düzendi…
Tek bir tutkusu vardı. Tüm yaşamı boyunca, gerçek ne ise, o olarak kalmak, kendi kişiliği salt bir ay ya da bir yıl süreyle değil, ömrünün sonuna dek yitirmemek. İnsanın- eğer varsa- kişiliği, dış görünüşünü de biçimlendirmekteydi.