Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rana

Sen bu kadar yüreklisin İnce çekingenlik çiçeği Ha dediklerinde dağda olursun Ha diyeceklerin ağzındaki çiçek Umudun çiçeği Türkiye kadar bir çiçek Yüzünün niyeti bir aşk çiçeği Bir kalkışma yüreğindeki çiçek
Reklam
Hayatı ancak şaşırırım ben bu toylukla İşte büyüklerim de öldüler, hızla eskiyor yüzüm Zaman bana durmadan şarkılar öğretiyor Bense bir düğün gibi uzamaktayım.
Adam öldürmek devletin tekelinde mi? Yoksa ben de öldürebilir miyim istediğimi Devleti öldürebilir miyim örneğin Ve öldürmek istediğim öteki zulümleri

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Teleferikle bölgenin güzelliğine bakmak için tepeye çıkarken yüksekten korkmadığımı fark ettim. Apartmanlardan korkuyormuşum; gökdelenlerden, asansörlerden, başka çatılara bakan çatılardan. Pencerelerden korkuyormuşum; demirleri alçak balkonlardan, teraslardan. Atlar mıyım, diye.. Hem bu ölme güdüsü hem bu yaşama arzusu aynı bedende, aynı anda vuku buluyor.
Sayfa 199 - kalbenKitabı okudu
Eski Dünyanın Yangını
"Bir ağacın önünde durup da intihardan bahsetmek zordur" "Artık kalmak istiyorum. Bu güzelliğin karşısında durmak, bir ağaca yaşamaktan bahsetmek istiyorum. Acı badem kokan baharın gelişini dinlemek, uzaklaşan fırtınayı seyretmek ve sonunda uyumak. Tam burada.."
Sayfa 18 - kalbenKitabı okudu
Reklam
Konuşacak neyimiz kaldı Artık acıdan başka Belki bir de günleri sayabiliriz: Bugün çarşamba, yarın perşembe, öbür gün cuma Oldu bu iş, pek beğendim ve hüzünlendim Hadi bir daha: Bugün çarşamba, yarın perşembe, öbür gün cuma Çok kötüyüm, ölüm çok yaşa
Sayfa 37 - ölüm çok yaşaKitabı yarım bıraktı
Bir denizin yanında ne bileyim Kanıyor hüznüm, sıkıntım, her şeyim İçimde her an bir yangın: ben neyim Ey hayat sars beni, değiştir beni
yaz bitti yüksek sesle söylüyorum bunu kendime her yerde söylendiği gibi yaz bitti yaz bitti hiçbir şey hiçbir şey hiçbir şey yalnızca üşüyorum şimdi
yaz geçerKitabı okudu
Kafesin İçinde
Başka bir insanda bulacağım en fazla şey geçmişin yoğurduğu psikolojik bir çamur, diyerek insanlar ile yakınlaşma çabasından vazgeçti kibirli ve saldırgan Rıfat. Ona yiyecek atmayın, sevmek için elinizi uzatmayın.
Sayfa 53 - iletişimKitabı okudu
"Çocuk olunca başka ne yapardın?" "Büyüdüğümü düşünürdüm, dedi Rıfat. Çünkü çocuklar hep yeteri kadar büyük olduklarını düşünür. Ben de, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde büyüdüğümü düşünürdüm. Hiç durmadan bunu düşünürdüm."
Sayfa 10 - iletişimKitabı okudu
Reklam
Ben burada sahibine havlayan köpek gibi kaldım böyle yalnız. Hatırladıklarım ile hatırlamadıklarım arasında sıkışıp kaldım. "Ben hatırlamadıklarımı daha derinden hissediyorum"
Sayfa 8 - iletişimKitabı okudu
"Doğuda ölüm herkesin gizli mesleğidir" demişti bir şair.
Sayfa 34 - çadorKitabı okudu
"Oysa yapacak bir şey kalmamıştır artık Mutluluk geçip gitmiştir yanınızdan Her şeye iyi gelen zaman sizi kanatır"
Hareket etmezseniz acı üzerinizde birikir.
Sayfa 22 - iletişimKitabı okudu
"yırtarak geçiyor kalbimizden hayatı da törpüleyen zaman şuramızda bir şey var acıya benzer umuda benzer böyle günlerde her şey hem acıya, hem umuda benzer"
arkadaş z. özgerKitabı okudu
Ülkenin tüm çılgınlıkları geçse önümden Durmalıymışım Belki ben durduğumda Müzmin bir acemisi olarak hayatın Öyle kendiliğinden Yağmur kabartır kirleri Kar temizler Mi acaba
Sayfa 79 - ykyKitabı okudu
Reklam
Deli Kızın Türküsü
Yağmur yağar akasyalar ıslanır Bulutlar uçuşur geceleyin Ben yağmura deli buluta deli Bir büyük oyun yaşamak dediğin Beni ya sevmeli ya öldürmeli
Sayfa 15 - ykyKitabı okudu
"Sevda derdi dedikleri Bir zanzalak ağacı kadardır Zanzalak ağaçlarının altında Siz yoksunuz gölgeniz vardır"
Sayfa 43 - metisKitabı okudu
...Işıklar karardı sonra. ayrılacağız nasıl olsa buluşmak boş
Kötümserin içinde işe yaramaz bir iyi yüreklilik ve doymamış bir kötü yüreklilik birlikte hareket etmek için anlaşmışlardır.
Sayfa 49 - metisKitabı okudu
Çekilip oyunu bırakmak niye? Hayal kırıklığına uğratacak daha onca insan varken...
Sayfa 50 - metisKitabı okudu
Şimdi beklenen bir başarı, bir mutluluk mudur? Hiçbir şey midir yoksa, hiçbir şey midir? Gemi düdükleri, fabrika düdükleri, birbirinin ayağına basıp ne pardon, ne günaydın, ne merhaba demeyen insan kalabalığına karışmak hiçbir şey midir?