Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atakan ayhan

Atakan ayhan
@AtakanAyhan
Lise Mezunu
İstanbul
30 Ağustos
72 okur puanı
Haziran 2016 tarihinde katıldı
Atakan ayhan

Atakan ayhan

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Üç Silahşor
Üç SilahşorAlexandre Dumas
8.6/10 · 8,9bin okunma
Reklam
İnsan hayatının normal amacı dört mevsimde de, yani hayatın dört çağında da fazla hoplayıp zıplamadan yaşamak ve son güne kadar hayat kadehinin hiçbir damlasını israf etmemektir: Ağır ağır yanan bir ateş, ne kadar şairane olursa olsun şiddetli bir yangından daha iyidir.
Sayfa 200Kitabı okudu
Basit yaşamak çok zor, çok karışık bir iş.
Sayfa 198Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
136 syf.
·
Puan vermedi
Erasmus bir hafta sonu (yanlış hatırlamıyorsam trenle) dostu Thomas More ziyarete giderken bu kitabı yazıyor. Kendi ifadesiyle ''...İngiltere'nin yolunu tuttuğumda, eyer üstünde uzadıkça uzayan saatlerin hiç olmazsa bir bölümünü anlamsız sohbetlerle geçirmemek için...'' Kitabı yazma amacı sadece eğlenmek. Bu kitabı okuyunca Erasmus'un hayattaki
Deliliğe Övgü
Deliliğe ÖvgüDesiderius Erasmus · Ataç Yayınları · 201411,6bin okunma
Aldığımız eğitim görüşümüzü kısıtlamaktan başka bir işe yaramadı. Okula gitmeye başladığımız günden itibaren hiçbir şey öğrenmedik; aksine, köreltildik. Sözcüklerden, soyutlamalardan oluşan bir sise gömüldük.
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan
6.8/10 · 30bin okunma
Yaşamak için bir nedeni olan kişi, hemen her nasıl’a katlanabilir.
Başkalarına söyleyecek bir sözüm olabilmesi için önce kendime söz geçirmem gerektiğine inanıyorum. Bana bugün, ne yapmalı? Diye soracak olurlarsa, ancak, önce kendini düzeltmelisin, diyebilirim. Bir temel ilkeden yola çıkmak gerekirse, bu temel ilke ancak şu olabilir: kendini çözemeyen kişi kendi dışında hiçbir sorunu çözemez.
724 syf.
·
Puan vermedi
Türk Edebiyatının Anayasası
Oğuz Atay 1943'te doğmuş. İnşaat mühendisliği okumuş bir adam. Mesleği gereği Türk Edebiyatını baştan inşa etme şiarını edinmiş sanırım. Ülkemize yeni yeni girmeye başlayan bu ilginç akımı arkasından öyle güçlü itmiş ki bütün Türk halkı görmek zorunda kalmış. TRT Roman ödülünü almamış, almak zorunda kalmış. Okuyunca ne demek istediğimi
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,8bin okunma
Ben de herkes gibi günlük sevinçlerin, heyecanların akışına kapılıp gidemez miyim? Neden olaylar, benim üzerimde silinmez izler bırakıyor? Kaderime lanet ediyorum.
Sayfa 414Kitabı okudu
Reklam
La Nuit des Rois (Krallar Gecesinin) başında, Dük de Mantoue, müzisyenlere, “Burada kesin!” der. “Bu kadarı yeter ! Bundan daha güzeli olamaz!” Gerçekten de, en tatlı ezgi bile, durmadan çalınırsa sıkar bizi tatsız bir parça olup çıkar. Önceleri hoşa giderken sonraları çekilmez olur. Sevinçler de böyledir: Hiç değişmeyen, uzun süre olduğu gibi kalan bir sevinç git gide yoksullaşır, olgunluğunu yitirir, tam bir yokluğa karışır sonunda. Sevinç diye neşe diye bir şey kalmaz ortada. Çünkü, bana kendi varlığımı duyuran bir nesnenin varlığına bağlıdır sevinç.
'' Nesine umutlanalım yaşadığımız hayatın? Her şey bozuk, yanlış, sahte. İnsan, insanı ezmek, sömürmek istiyor. Umut hayatın neresinde durur?''
Proleterlerin tıpkı hayvanlar gibi doğuştan düşkün yaratıklar olduğunu, o yüzden de baskı altında tutulmaları gerektiğini savunuyordu.. Ağır koşullarda çalışmaktan, boğaz kavgasından, komşularla didişmekten, sinema, futbol, bira ve en önemlisi de kumar yüzünden kafalarını çalıştırmaya fırsat bulamıyorlardı. Onlardan tek istenen, çalışma saatlerinin uzatılmasını ya da tayınların kısıtlanmasını kabullenmesi gerektiğinde kışkırtılabilecek ilkel bir yurtseverlikti. Proleterlerin zaman zaman duydukları hoşnutsuzluklar da bir yere varmıyordu, asıl sorunları göremediklerinden hoşnutsuzlukları ancak belirli küçük sorunlara odaklanıyordu. Büyük kötülükler hep gözlerinden kaçıyordu.
Her şeyin ulaşılabilir olduğu bir dünyada hiçbir şeyin anlamı yoktur. Ruhsuz tüketicilerle, zevk peşinde koşan boş insanlarla, iç dünyalarını dolaşmaya çıkanlarla ve programlanmış miskinlerle dolu o topluma gerçek hayatta ne kadar yaklaştık? Bu sorunun cevabı size bağlı. Aynaya bakın: Bakışlarınıza karşılık veren kişi Lenina Crowne mu, yoksa Vahşi John mu? İkisini birden görmeniz olası, çünkü bizler daima her şeyin iki yönünü birden arzularız.
Fakat herkes bilir ki hayat, yaşanmak zahmetine değmeyen bir şeydir.
207 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.