Ayşenur Ekebaş

128 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Suzan Defter yazarın okuduğum ikinci kitabı. Kitap iki karakterin günlüğü üzerinden ilerliyor. Kitabın sol sayfaları erkek karakter Ekmel Bey’e, sağ sayfaları Derya’ya ait. Öncelikle sağ tarafı okudum daha sonra da sol tarafı. Karakterlerin iç dünyaları, kadın-erkek ilişkileri ve aile ilişkileri yer alıyor. Günlükler aynı tarihte yazılmış ve sayfaları karşılıklı olarak beraber sunulmuş okuyucuya. En çarpıcı yanı ise Derya kendini Ekmel Bey’e Suzan olarak tanıtıyor.Aziz Bey Hadisesi’ni de 4 yıl önce okumuştum ve çok beğenmiştim. Dili, aile, birey psikolojisi mükemmel bir tablo ile samimi bir şekilde karşımıza çıkıyor. Farklı bir şeyler okumak, hissetmek isteyenlere tavsiyemdir.
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202213,1bin okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Bir Oruç Aruoba kitabıyla geldim. Yazarın okuduğum ilk kitabıdır. Kitap 3 başlık altında toplanmış Ölüm(de)- Yaşam(ki)- Felsefe.(işte) Yaşamımız, yaşadıklarımız, yaşamak istediklerimiz, yaşama mücadelemiz. Tekrara düşen çok kelime çıkıyor karşımıza. Bütün bunları kitabı okurken önümüze dizmiş bulunmakta. Kitabı okurken bir çok satırını çizdim. Şiir ve felsefenin harmanlanarak okuyucunun karşısına çıkması, tarzını ve kişiliğini oldukça iyi yansıtıyor. Yaşamın, gitmek isteyebileceğin yerdir zaten, bu yaşamı yaşamadığına göre, oraya gitmek istemişsin, istiyorsun demektir: yaşam, gittiğin ve gitmek istediğin; zaten de gideceğin yerdir. Zaten, işte oradasın...
De ki İşte
De ki İşteOruç Aruoba · Metis Yayınları · 20185,1bin okunma
170 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
2022 yılına bu kitabı okuyarak başlamak nasıl da doğru bir seçim oldu. Orhan Veli, Garip akımının öncülerinden biri, şiirlerindeki yaşama sevinci, rahatlık gibi hislerin aksine tutkulu ve umutsuz bir aşk yaşamış. Nahit Hanım 36 yıllık ömrünün en büyük sevdasıdır. Kitap Nahit Hanım’a yazdığı 62 mektuptan oluşuyor. Mektuplarda Nahit Hanım’a olan aşkının yanı sıra parasızlıktan, sokağa çıkamadığından, çorap ayakkabı ve palto bile alamadığını, sevgilisini bile görmeye gidemediğini anlatıyor. Hem kendi yaşadıklarını hem de döneminde yaşayan diğer şair ve yazarları da mektuplarında konu ediniyor. Sıkıntılarıyla, imkansızlıklarıyla , aşklarıyla büyüleyen bu kitabı kesinlikle okumalısınız. “Bütün bu satırlar sana olan hasretimi, sana olan muhabbetimi, sensiz yaşamaktan duyduğum sonsuz ıstırabı anlatmıyor mu?” Orhan Veli’nin 36 yaşında belediyenin açtığı çukura düşerek vefat etmesi çok üzücü bir durum. Ölümünden sonra müsveddesi dış fırçasına sarılı bir kağıtta bulunan tamamlanmamış “Aşk resmigeçiti” adlı şiiri her zaman Nahit Hanım’ı hatırlatacak. “Birde sevgilim vardır, pek muteber; İsmini söyleyemem, Edebiyat tarihçileri bulsun. ”
Yalnız Seni Arıyorum
Yalnız Seni ArıyorumOrhan Veli Kanık · Yapı Kredi Yayınları · 20243,536 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
184 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
“Yolda durmuş merakla, şefkatle onları seyredenler var. Ben böyle bakamam onlara. Ben, yoldan geçen biri değilim.” Amin Maalouf’un diğer eserlerini okumam için beni güdüleyen kitabı diyebilirim. Son zamanlarda okuduğum en güzel romanlardan biri. Bir karakter yaşam öyküsünü diğer karaktere anlatıyor. Böylece bu anlatım şekli sanki okuyucuyla konuşuyormuş hissi yaratıyor. Üstelik dili sade ve anlaşılır... Doğu’nun Limanları, bir zamanlar Avrupalıların doğuya giriş yaptıkları ticaret kentlerine verilen isimdir. Eser, can çekişen Osmanlı İmparatorluğu ve Beyrut ile Fransa arasında yaşamı sürüklenen İsyan Kitabdar’ın yaşam öyküsünü birinci tekil ağızdan bize aktarıyor. Beyrut, Paris ve ara ara Filistin arasında gidip geliyor bu iç sızlatan öykü. Kitap, milliyetlerin ve dinlerin önemli olmadığını en önemli şeyin insanlık olduğunu vurgular. Amin Maalouf ile daha yeni tanıştım, geç oldu ama iyi ki de tanıştım. Diğer eserlerini okumak için can atıyorum.
Doğu'nun Limanları
Doğu'nun LimanlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202132,6bin okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bugün yine okumakta çok geç kaldığım bir kitabın yorumuyla geldim. Baş karakterimizin adı Momo. Kendisi küçük bir kız çocuğu. Nereden geldiği annesinin ve babasının kim olduğunu kimsenin bilmediği Momo amfitiyatroda yaşamaya başlar. Momo'nun çok az kişinin sahip olduğu bir özelliği vardır. İyi bir dinleyici olmak... Bir gün insanların zamanlarını çalmak isteyen duman adamlar ortaya çıkar. Duman adamlar insanları kandırarak, onların tasarruf yaptırmak bahanesiyle zamanlarını çalar. İnsanlar yavaş yavaş Momo'nun yanına uğrayamaz, ona dertlerini söyleyemez oldular. Bundan sadece Momo etkilenmez. Momo, insanları bu tuzaktan kurtarmak için duman adamlarla mücadele eder.. Zamanı değerli kılan iş, güç, para mıdır, yoksa sevdiklerimizle yaşadığımız anlar mıdır? Momo, çocuk kitabı deyip geçilemeyecek anlamlara sahip masal tadında bir roman. Okuduğumda onlarca anlam çıkardım. En önemlisi de günümüzdeki insanların zaman algısı. Hep meşgulüz, hiçbir şeye vakit bulamıyoruz. Ben okurken kendimi çok kez sorguladım, çok keyif aldım ve yararlı buldum. Okuyun, okutun. “Daha çok para kazanıp, daha çok harcıyorlardı. Fakat yüzleri asıktı, yorgun ve keyifsizdiler. Gözleri dostça bakmıyordu. ”
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201766,3bin okunma
Reklam
413 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kasım ayının ilk kitabı olarak Cengiz Aytmatov'un Gün Olur Asra Bedel’ini okuyarak başladım. Bazı yazarlar vardır dili, anlatımı, anlattıkları çok samimi gelir. İşte Cengiz Aytmatov da benim için öyle. Sıradan insanların hayatını anlatmasını, savaşın, siyasi olayların, doğanın insanın hayatına etkileri o kadar güzel ve samimi bir şekilde yansıtılıyor ki okurken etkilenmemek elde değil. Benim için dostluk Kazangap ile Yedigey’ in dostluğudur. Gün Olur Asra Bedel, mankurtlaşma ile geleneklerini koruma arasındaki insanların hikâyesini, geçmişin efsaneleri geleceğin kurgusu ile birleştirilmiş bir teknikle yazılmış, her şey bir devenin sırtında cenaze konvoyunun en önünde giden Yedigey'in bilincinde oluşanlarla gelişiyor. “Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir.. gider gelirdi... Bu yerlerde demiryolunun her iki yanında, ıssız, engin, sarı kumlu bozkırların özeği Sarı-Özek uzar giderdi...” Cengiz Aytmatov’ u henüz okumadıysanız okuyun bence.
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202145,9bin okunma
330 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Okuduğum onlarca kitap arasından sonunda bu kadar şaşırıp kaldığım, ne olduğunu anlayamadığım kitabı sizlere sunmak isterim. Küçük bir kasabada yaşayan emekli mühendis Ahmet Arslan'ın yaşamı komşusu Arzu'nun öldürülmesiyle değişir. Cinayeti araştırmak üzere kasabaya gelen gazeteci kızın sorularıyla birlikte Ahmet hem olay hakkında bildiklerini hem de gerek kendisi gerek ikiz kardeşi Mehmet konusunda anlattıklarıyla bir tür serüvene girer. Hikâyeyle düşün ve gerçeğin, anlatanla anlatılanın karıştığı geceler ve olaylar birbirini izleyecek, okuyucu da anlatıcıya ne kadar güvenebileceğini sorgulayacaktır. Livaneli'nin okuduğum ikinci kitabıydı. İki kitabı da çok etkileyiciydi. Cümlelerimi şu alıntıyla bitirmek istiyorum: “Kıskanmayı bile unutmak. Onu mutlu eden herkesi ve her şeyi sevmek. O noktada sahiplenmek biter, saf aşk kalır.”
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105,8bin okunma
207 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Leylâ'sına gönderdiği mektupların, resimleriyle beraber yer almasından oluşuyor. Ahmed Arif'in büyük aşkından ve aynı zamanda yaşadığı zorluklardan bahsediyor. Onu yere göğe sığdıramamıştır dünyasında. Gözünden sakınmıştır. Onca kaba saba söylemlerinin içinde ne incelikler saklıdır oysa. Yaşamındaki hapis ve sürgün yıllarının etkisi de bir hayli yansımıştır sözlerine. Her mektubunda ayrı güzel sesleniyor sevdiğine. “Gözlerinden, burnunun üst dudağına düşen fark edilmez incecik gölgesinden öperim cânım. Öperim ömrüm, yaşşa!”
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,3bin okunma
375 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Nasıl başlasam bilemiyorum. Bu kitap için hangi kelimeler, hangi cümleler yeter ki. Gözlerinizi kapatın ve kendinizi Afganistan'da, orada hissedin. Ben kitabı okurken kendimi orada hissetmeye çalıştım. Hissetmek ve yaşamak elbette birbirinden farklı iki kelime, ama en azından anlamaya çalışmak da önemlidir. Uçurtma Avcısı öyle bir kitap ki insan kitabın içinde kayboluyor, zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor. Hayatta yaptığımız hataları düzeltmek için çaba sarf ederiz. Fakat çoktan iş işten geçmiş olur. Emir de yaptığı hataları düzeltmek için çok uğraşıyor ama son pişmanlık fayda etmiyor. Ve en azından geri kalan hayatı için iyi bir insan olmaya karar veriyor. Okumaya çok geç kaldığım bir kitabı sonunda okuyup bitirdim. Kitap gerçekten etkileyici ve sürükleyici. Yazar hem dostluğu hem sadakati, hem de ihaneti çok iyi anlatmış. Kitap hem düşündürüyor hem de ağlatıyor. Hayatta öyle değil mi zaten? Ağlamadan ömür mü geçiyor?
Uçurtma Avcısı
Uçurtma AvcısıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2021165,4bin okunma