Özgür yaşamayı hayatına adamış,
güçlü kadın olmaya ant içmiş çocuklar için ;
Bana ve benim gibi milyonlarca insana yazılmış bir kitabı okumamak ayıp olurdu. Tavsiye edebileceğim bir kitabım daha oldu. Bir kitap demek haksızlık olur. Yaşanmışlık! Biz sıcacık evimizde en ufak bir duruma kahrolurken dışarıda ne hayatlar vardı. Aslında bildiğimiz ama Dünya telaşından unuttuğumuz bu gerçeği ara ara kendimize hatırlatmakta fayda var. Okurken kendinizi sayfaların arasında kaybolmuş, kendinizi yaşadığınız Dünyayı sorgularken bulacağınızı öngörüyorum. 21.yüzyılın küçük bir kız çocuğunun dilinden özetiydi adeta. Ne bir eksik ne bir fazla. En sevdiğim kitap karakteri sorusuna cevabım bu kitap sayesinde oluştu. Her bölüm bir ders niteliği taşıyordu. Bazen gözleriniz dolacak bazen ise gülücükleriniz yüzünüzden ayrılmayacak. Ölmeden önce okunacaklar listeleri, üstün edebi özelliklerle dolu kitaplardan oluşuyor. Bence insanların ölmeden önce yaşadıkları dünyada var olan yolsuzluklardan, kötülüklerden haberdar olmaları gerekiyor bu yüzden "kefen" güzel bir öneri. Kitabı okumanızı ama asla yaşamamanızı temenni ediyorum. Okur kalın.
"En büyük dertlerimiz ne giyeceğimdi. Oysa onun giyecek yedek bir pantolonu bile yoktu. Okuldan şikayetçi olduk uyanıyoruz diye, onun gidecek bir okulu yoktu. Arkadaşlarımızla günümüzü gün ettik, en ufak bir pürüzde sırtımızı döndük, onların sırtını dönme lüksü yoktu. Ailemize isyan ettik, kavgalar ettik, küfrettik, kıymet bilmedik; ailesi gözü önünde katledilmiş, bilmedik. Önümüze gelen tabağı beğenmedik, israf ettik, çöpe attık; onun yemeği yoktu. ".
Sayfa385