Enver Paşa, tıpki tarihimizdeki diğer pek çok asker ve politikacı gibi, olumlu ya da olumsuz tenkide uğramış, hakkındaki bilgilerin; kesif, yer yer mübalağalı, yer yer maksatlı olarak yanlış yahut doğru verildiği isimlerden birisidir. Bardakçı'yı okumamdaki temel amaç; kendisinin belgeli yazan, fikir ve düşüncesini değil, belgeleri ortaya koyan bir yazar olmasındandır. Enver kitabında, Paşa'ya ait pek çok detayı, direkt belgelerden bulabilmek güzeldi.
Paşa, şahsi kanaatime göre pek hayalperest, özgüveni yüksek ancak özgüvenini yol açtığı sorumlulukları almaktan kaçınan, İttihad ve Terakki'nin neredeyse tüm kadrolarına sirayet ve tesadüf etmiş olduğu gibi; bedel ödemekten kaçınan bir şahsiyete sahiptir. Bugün Vahdeddin nasıl "ülkeden kaçmakla" itham olunup, yargılanıyorsa, Enver, Talat ve diğerlerinin de böyle yargılanmaları lazım geldiği halde, Türk umumi efkarında böyle bir refleks görülmez. Enver, mahvettikleri ülkenin sorumluluğunu almak bir yana, Milli Mücadele'nin komutanı Mustafa Kemal Paşa'ya dahi akıl vermeyi, hatta aniden gelerek İttihatçı bir darbeyi hayal edebilmiş birisidir. Şayet Sakarya Meydan Muharebesi kazanılmamış olsa, -ki Enver'e göre önemsiz bir başarıdır- Enver'in Batum'dan Türk hududuna girmeye çalışacağı sır değildir.
Kendisinin ise "Türkçü, Turancı" olarak zannedilmesi ise, tek kelimeyle; fecaattir.