Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Doris Kitap

Doris Kitap
@DorisinKitaplari
Kitap okuyor musunuz Bay Anderson? + Hayır okumuyorum, eksikliğini de hissetmiyorum. - Ama biz hissediyoruz. Ölü Ozanlar Derneği/ N. H. Kleinbaum
140 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba, Dostum Dosto'nun Yeraltı ile ilgili konuşmak için buradayım. Dosto ile ilgili ne söylesem eksik kalır diyerek ona olan hayranlığımı yineleyerek başlamak istiyorum. Bu sebeple külliyatının tamamını yorumlayınca hakkında konuşacağım belki başka bir yol da bulabilirim onu anlatmak için. Öyleyse kitap için konuşalım; Yeraltı en etkili giriş cümlelerinden biriyle ''Ben hasta bir adamım... Kötü bir adamım. Suratsız bir adamım ben.'' ile başlayan ve son satırına kadar sizi yüzlerce ihtimal ve düşünce ile cebelleştirecek döngüsel bir kitap. Dosto'nun diğer romanlarında ki karakterlerden bağımsız bambaşka bir adam ile tanışıyorsunuz kitapta. Bilirsiniz ki onun kahramanları ''salt'' insanlardır. Fakat bu kitapta ki kahraman Yeraltı diye adlandırdığı inziva alanına çekilerek insan ruhunu ve benliğini realist ve çoğu zaman sarkastik bir dille inceliyor. Dosto kitabı aslına bakarsanız Aydınlanma çağı ve Rasyonalizme karşı yazıyor fakat okurken alt metinde yüzlerce ucu açık ve düşünsel sınırlarınızı zorlayan çıkarımlarla sizi baş başa bırakıyor. Bununla beraber karakter giydirmelerini adeta söylemek istediklerinin bir parçası haline getiriyor. Kitap üzerine günlerce konuşabileceğimiz ve her okurun farklı çıkarım yapacağı bir kitap fakat bunun dışında bence Dosto’nun söylemek istediği kitapta altını kalın çizdiğimiz cümlelerin dışında, söylediklerinden çok söylemediklerine ışık tutuyor. Onu ele veren yüzlerce çelişkinin sebebi de bu diye düşünüyorum. Çokta yazıya dökemeyeceğimiz ama saatlerce konuşabileceğimiz bir kitap. Herkesin okuması gereken ender kitaplardan!
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020129,2bin okunma
Reklam
400 syf.
8/10 puan verdi
Merhaba, Başkomser Nevzat serisinin en sevdiğin kitabı ile geldim. Polisiye deyince ülkemizde akla ilk gelen yazar Ahmet Ümit. Fakat sadece “polisiye” kategorisine sıkıştırılamayacak derinlikte bir yazar. Tarih, arkeoloji, sanat, inançlar, mitoloji ve toplum sorunlarını harmanlayarak gerçek dünya algımıza parantez açan bir yazar. Bir gizemi çözerken mutlaka bilgi sahibi de oluyorsunuz yazdıklarını okurken. Dili oldukça sade fakat asla basit değil. Betimlemeleri okura atmosferi gösteren incelikli tasvirlerden oluşuyor. Bu yüzden kendisine daima sadık bir hayran olarak kalacağım. Kitaba gelirsek: Elbette ki türüne bağlı olarak bir cinayet gizemini çözmeye çalışan Başkomser Nevzat ve ekibinin çevresinde gelişiyor. Gizemi çözerken beraberinde açılan bambaşka kapılar, toplum sorunları, ülkenin güncel meseleri, aşk, tarih ve bir çok ilintili konuda masaya yatırılıyor. Katil yine nokta atışı biri çıkıyor. Olayda ki 12 sembolü ve konuyu bağladığı nokta çok çok güzeldi. Bu serideki en güzel kitap kesinlikle buydu benim için. Okuyun ...
Kırlangıç Çığlığı
Kırlangıç ÇığlığıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201831,8bin okunma
74 syf.
7/10 puan verdi
Merhaba Sevgili Dostlar, Bugün Kafka'nın Dönüşüm kitabı ile ilgili konuşmak istiyorum. Aslına bakarsanız Kafka ile tanışmak için en önemli eseri diyebilirim. Ama onun hayatıyla ilgili gerçek tahlili profilimdeki Babaya Mektup kitabı ile yapabilirsiniz. Yazarı anlamak kesinlikle o kitaptan geçiyor, Dönüşüm ile de tamamlanıyor. Kimdir bu Kafka? Bu soruyu Dava kitabını yorumlarken cevaplayacağım. Ama ne hissediyor bu adamın cevabı bu kitapta. Dil, tarz, tavır, akış sizi yormadan ve sıkmadan okutuyor. Kurgusu ise muazzam. Açıkçası bu kitabı herhangi bir türe atfetmekte zorlanıyorum. Hadi başlayalım: Spoilerden kaçınarak genel bir bilgi paylaşmakta fayda var ki, bir gün gözlerinizi açıyorsunuz ve koca bir böceksiniz. Kitap tam da bu kurgu ile başlıyor. Yazarın duygusu ve betimlemeleri akıl alır gibi değil. Kendinizi adeta bir böcek gibi hissederek okuyorsunuz. Bu aslında Kafka'nın yaşamı boyunca babası karşısında kendini hissettiği his diyebilirim. Onun bu duygusal boşluğu ve yaşamış olduğu ruhsal fırtınaların açığa çıkışı koca bir baş yapıt bıraktı geriye. Okurken hayat hikayesine bilen bir taraftan ona yer yer sarılmak istedim. Çaresizliği, yok sayılmayı, çıkarlar uğruna vazgeçilmenin, öteki olmanın acısını hissettim. Okuyun...
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
558 syf.
·
Puan vermedi
Merhabalar, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun. Bu gün günün anlam ve önemiyle birlikte, gelin Ahmet Ümit'in bu eseriyle Cumhuriyetin ilk yıllarına bir yolculuğa çıkalım. Tanıtımdan: 1926 yılının o hüzünlü sonbaharı. Osmanlı İmparatorluğu yıkılmış, genç cumhuriyet ayaklarının üzerinde durmaya çalışıyor. O büyük altüst oluşun içinde bir adam: Şehsuvar Sami… Bir zamanların İttihat ve Terakki fedaisi, şimdilerin yorgun komitacısı. Şehsuvar Sami'nin etrafında dönen amansız bir entrika. Bir yanda kaybettiği ama hiçbir zaman yüreğinden çıkartamadığı sevgilisi Ester, öte yanda yaşanılan tarihsel bozgun… Kaybedilen bir ülke, kaybedilen bir şehir, kaybedilen bir hayat. Ve aklında hep aynı soru: Devlet mi kutsaldır, yoksa insan mı? "Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar." Kim söylemişti bu cümleyi hatırlamıyorum, ne yazık ki doğru… Doğru, lakin eksik. Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar, vatanımızı kaybetmekle neticelenir. Sahi nedir vatan? Bir toprak parçası mı, uçsuz bucaksız denizler, derin göller, yalçın dağlar, verimli ovalar, yemyeşil ormanlar, kalabalık şehirler, tenha köyler mi? Hayır, bütün bunların ötesinde bir anlam taşır vatan. Ne sadece toprak parçası, ne su havzaları, ne ağaç silsilesi… Annemizin şefkati, babamızın saçlarına düşen ak, ilk aşkımız, doğan çocuğumuz, dedelerimizin mezarlarıdır vatan… Vatanı olmayan insanın hayatı da olmaz. Evet, bir vakitler zihnim, kalbim bu fikirlerle doluydu. Şimdi? Şimdi bilmiyorum…
Elveda Güzel Vatanım
Elveda Güzel VatanımAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201511,7bin okunma
208 syf.
5/10 puan verdi
·
22 günde okudu
Merhaba, Fahrenheit 451 kitabı ile devam ettiğimiz bir gün. Bizler gibi kitaplarla yaşayan insanlar için adeta bir felaketi anlatan kitap. Hadi gelin detaylara bakalım: Öncelikle kitap adını nerden almış onunla başlamak istiyorum. Yazar kitaba vereceği adı düşünürken itfaiyeyi arıyor ve kağıdın yanma derecesinin 451 fahrenheit olduğunu öğreniyor. Bunu bilerek okuduğunuzda daha da bir anlam kazanıyor kitap. 1951'de basılan bilim kurgu olarak tanımlanan kitabı, aslında baskıcı sistemli gelecek toplum anlatıldığı için distopya olarak da sınıflandırabiliriz. Bu distopik ülkede; hızlandırılmış hayatlar, kısaltılan kitaplar, kitle iletişim ile uyuşturulmuş beyinler, robotlaşan, sorgulamayan, aynılaşan içi boşalan kalpler ve beyinler var. Yazar kitap okumanın yasak olduğu ve tüm kitapların imha edildiği bir ülke yaratmış ki, sorgulamakla beraber ana karakterin maruz kaldığı baskı ve şiddeti iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Dil ve anlatımı başlangıçta sizi biraz yoracaktır. Kurguyu fark ettiğiniz anda hafiflediğinizi ve keyif almaya başladığınızı göreceksiniz. Kitabın başrolü kadar kitaptaki küçük kızda asıl mesajı verenlerden. Ana karakterin nehre atladığı yerden itibaren yazarın tüm ana fikri fısıldadığı bölüm başlıyor buna dikkat ederek okumanız tavsiyemdir.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,8bin okunma
Reklam
360 syf.
·
Puan vermedi
Merhabalar, New York Times Best Sellers listesine bir dönem damgasını vuran, Paula Hawkins’ in Trendeki Kız adlı romanını konuşalım. Öncelikle Best Sellerslerden çok nadir okurum ve genelde de beğenmem. Nitekim bu kitapta onlardan biri oldu. Yazardan okuduğum ilk eser, tür polisiye ve psikolojik-gerilim türünün harmanlanmış hali. Aslına bakarsanız bu harman polisiye kitapların birazcık da kaderi olmuş bir unsur. Benimde çok çok sevdiğim bir karışım. Kitabın kurgusu aslında güzel fakat, ortalarına kadarki durağanlığı ve katilin kim olduğunu baştan anlamak pekte polisiyelere yakışan bir işleyiş olmuyor. Heyecan ve panik hissine kapılmadan okunan polisiyeleri pek sevemiyorum. Yeni başlayanlar için ideal bir kitap, ayrıca okunabilir bir kitap ama benden geçemedi. Zira polisiye denilince ülkemizde ve dünya da kime gitmeniz gerektiğini biliyorsunuz.. Kitap ile, sağduyu ile, sanat ile, sevgi ile kalın...
Trendeki Kız
Trendeki KızPaula Hawkins · İthaki Yayınları · 202011,8bin okunma
352 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba, George Orwell kitabı 1947-48 yılları arasında kaleme almış ve 1984 olarak adlandırmasının sebebini, her dönemin kitabı diyebileceğimiz bir derinliğin eseri olması açıklıyor. Kitabı okurken, ben bu hikayeyi bir yerlerden biliyorum hissi hiç geçmiyor üstünüzden. Kitap edebiyat dünyasının distopya alanında yazılmış en kült ve en iyi
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023166,7bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba! Aslında hiç planda yokken okuduğum bu Zweig eseri kısa öz ve de anlaşılır bir dil ile yazılmış. Öyküleriyle devleşen Yahudi asıllı bir yazar olarak dünya tarihinde önemli bir yer edinen İstanbul'un fethini olabildiğince tarafsız aktarmış açıkçası. Başka kaynaklardan okumak her zaman bakış açısı kazandırır buna bu kitabı okurken tekrar emin oluyorsunuz. Kendi kaynaklarımızdan okuyup ezberlediğimiz bazı değerlerin başka kaynaklardan okunması çoğu insanlarda farklı etkilerde yaratıyor tabi. Genelde bizim ülkemizde bu tarafsızlık kıskançlık, kin vs. gibi atfedilir fakat normal olan aynı değer yargılarda birleşemediklerimizle aynı payda da birleşebilmek.
Bizans'ın Düşüşü
Bizans'ın DüşüşüStefan Zweig · Kanon Kitap · 2020696 okunma
·
Puan vermedi
Merhaba Hemingway, yazarlığın yanı sıra gazeteci ve dünyanın bir çok ülkesinde I. ve II. Dünya savaşları sırasında mesleğini icra ederken bulunuyor ve savaşın insan üzerindeki etkilerini çok iyi gözlemliyor. Kaleme aldığı bu eseri ise Amerikan Edebiyatının baş yapılarının arasında sayılıyor. Kitap İspanya iç savaşı dönemini konu alıyor. Yazar yine bu savaşta da muhabir olarak İspanya da bulunuyor. Gözlemlediği her şeyin kalemine yansıması diye bilirim kitap için. Aslına bakarsanız yazarın diğer eserlerinde de bunu görmek mümkün. Kendinden bir parçada mutlaka ekliyor kitaplarına. Öncelikle kitap gerçekten bir baş yapıt. İspanya iç savaşı döneminde faşistler ve özgürlüğü savunan direnişçilerin (cumhuriyetçiler ve halk) arasında geçen kanlı çarpışma daha iyi anlatılamazdı. Aynı zamanda savaş kitapları arasında da baş yapıt sayılıyor. Hakkı da var. Kitap dil anlatım ve de tavır yönünden çokta sağlam bir üslupla yazılmış. Benim gibi İspanyolca diline hevesli insanlar için bolca İspanyolca cümleler mevcut. Ana karakterin savaş sırasında faşistlere karşı dağlarda bir göreve gitmesiyle başlıyor ve de direnişçi ruhun manifestosunu yazıyor. Kitapta olaylar 4 günde geçiyor fakat kitap 600 küsur sayfa. Yazar kitabı ikili diyaloglar ile sağlamlaştırmış. Karakterlere muhteşem kimlik giydirmeleri yapmış. Araya aşkın girmesiyle de savaşın kadınlar üzerindeki korkunç etkilerini de gözler önüne sermiş. En sevdiklerimdendir... Okuyun, mutlaka okuyun...
Çanlar Kimin İçin Çalıyor
Çanlar Kimin İçin ÇalıyorErnest Hemingway · Bilgi Yayınevi · 202312bin okunma
·
Puan vermedi
Evet... Varoluşçu yazarın bu kitabında da yine anlamlar içinde anlamlar saklı. Kitap aslına bakarsanız okurları ikiye bölmüş durumda. Kimi çok beğenirken kimi zaman kaybı olarak nitelendirmiş. Can yayınları baskısı çevri, tarz ve tavır açısından oldukça başarılı. Yazar üslubuna ve tavrına aşina herkes sorunsuz okuyacaktır. Beni tekrara düşen betimlemeler biraz yordu. Elbette ki hiçbir zaman yapmadığım gibi yine size kitabın özetini anlatmayacağım. Bu pek tarzım değil. Bende ne bıraktı ve asıl anlatılan neydi hep bunu konuşurum sizde bilirsiniz ki. Genel hatlarıyla anlattığıma göre gelelim kitap yorumuna: Ana karakterin annesinin ölümü ile başlayıp, katil oluşu ve yargılanma sürecine evriliyor kitap. Ana kahramanın aşırı tepkisiz, kayıtsız ve neredeyse hastalık derecesinde umursamazlığının altında yatan sebepleri yargı sürecinde iç monolog tekniği ile dışa vurmaya başlıyor. Yargı sistemine eleştirileri de çok net görebiliyorsunuz kitapta. Ayrıca kahramanımız tepkisizliğine tepkileri de. Kitap anlam içinde anlam taşıyor eminim her okumanızda yeni bir pencere bulacağınız bir kitap. Ölen karakterin isminden hiç bahsedilmemesi ve sadece Arap olarak konu edilmesi, ötekileştirme ve yok sayılmaya yine ışık tutuyor.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Varlık Yayınları · 1994112,2bin okunma
Reklam
216 syf.
·
Puan vermedi
Amerikan sosyolog ve kadın hakları aktivisti yazar kitabı 1915 yılında yazdığında eminim bu feminist ütopya o dönemde hiçbir feodalin hoşuna gitmemiştir. (şuanda da olacağı gibi) Yazıldığı dönemi de göz önünde bulundurursak gerçek anlamda çok başarılı bir iş çıkarmış! Kitap ithaki yayınlarının bilim kurgu serisinin başarılı bir örneği. Bu seriye
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812,3bin okunma
116 syf.
8/10 puan verdi
Merhaba Bugün başarılı bir kadın yazar, hukukçu, köşe yazarı, TV programcısı, araştırmacı canım Ece Temelkuran'ın İç kitabı adlı kitabında konuşalım. elini attığı her alanda aktifliği, kabul görmüşlüğü, araştırmaları ve başarısıyla inanılmaz bir kadın Özellikle yazarlık konusundaki başarısı benim için su götürmez bir gerçek. Bunu bu kitabında bir kez daha anladım. Kitap, Hayat Üçlemesi serisinin 2.kitabı. Birbirini takip eden bir olay örgüsü olmadığından sıralama gözetmeksizin okunabileceğiniz bir seri. Kitap gerçek anlamda "İç" kitabı. Sizi kendi içinize doğru yolculuğa çıkaran, betimlemeleriyle ve şiirsel anlatımıyla hayran olunası bir kitap. Ayrıca beni çok etkileyen bir kitap olduğunu belirtmek isterim. Kitap 6 düğümden oluşuyor. Düğümleri çöze çöze ilerleyip, içinizde bir yerlere dokunduğunu ve sizi çözmeye başladığını göreceksiniz. O sizi çözerken, neredeyse her cümlenin altını çizmek isteyeceğiniz kendi içinde belirli bir felsefesi olan cümlelere sıkı sıkıya bağlanacaksınız. Kısacık olmasına rağmen içinizi saracak. Kitap benim enlerimin arasına girdi bile ve eminim ki karanlığı hissettiğim her an bu kitaba sığınacağım. Okuyun... Mutlaka okuyun...
İç Kitabı
İç KitabıEce Temelkuran · Everest Yayınları · 2015718 okunma
80 syf.
8/10 puan verdi
17 kitaplı İŞTE serisinden " İŞTE DALİ" Gecikmeli geldi ama bu sanat serisi devam edecek diyerek başlayalım Dünya üzerinde en çok tanınan bıyıklarından birine sahip olan, kimine göre dahi, kimine göre deli, kimine göre de şımarık olan garip giyinimli bu adamın hayat hikayesini bu seride görmek gerçekten çok farklı bir deneyim. Sanat Tarihçisi Catherine Ingram ve Andrew Rae'nın kitaba özel çizimleri ise adeta sanat eseri. Genel hatlarıyla aktarmak gerekirse: Sürrealist Akımının temsilcilerinden dünyaca ünlü Ressam Dali'nin eserinin alt metnini, mesleki çok yönlülüğünü, deli ve dahiliğini ona yakışacak bir görsellik ve de anlatımla okuyacağınız bir eser. Peki bana göre Dali: Nerede deli olacağını bilen yeterince zekidir diyorum. Dali gerçek manada dahi bir ressam ve de ebeveynlerinin sorumlusu olduğu kişilik karmaşasından kendine özgün bir deli yaratan bir sanatçı. Yeterince bilinçli ve yaptığı her şeyi aslında ömrü boyunca dikkat çekmek için yapıyor. Ters söylemleri, siyasi görüşleriyle sanat camiasını çileden çıkarması, faşist Franko yanlılığı aslında tamda bu sebeple. Bütün delilikleri aslında bilinçli delilikler. Kendine bir karakter yaratmanın en canlı örneği aslında Dali. Zeki, bilinçli ve hep planlı.
İşte Dali
İşte DaliCatherine Ingram · Hep Kitap · 2016163 okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Merhaba, Bugün edebiyat dünyamızdan çok sevdiğim yazar Erdal Öz'ün Yaralısın kitabı ile geldim. Can yayınlarının kurucusu Erdal Öz şiirden öyküye, öyküden romana evrilen yazın hayatında çok güzel izler bırakan bir yazar. Eserlerinde: toplum yaşamının bireylerin iç dünyasına etkilerini duygusal bir üslupla yansıtan, 1970 sonrasında toplumsal
Yaralısın
YaralısınErdal Öz · Can Yayınları · 20191,947 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba, Patrick Süskind dünya listelerinde en çok satanlar arasında yer alan Koku kitabı hakkında konuşalım. Öncelikle Alman asıllı yazarın ortaçağ ve modern çağ tarihi öğrenimi görmüş olması kitapta özellikle Fransız tarihi ve kültürü ile ilgili geniş bir ayna tutmasını açıklıyor. Bilen bir kalemden konuya harmanlanmış realitede karşılığı olan bir eser okumak her zaman benim işin keyifli yanıdır. Kitaba gelirsek; Ana karakter Grenouille’ nun kendi kokusunun olmadığını fark etmesiyle beraber var olma mücadelesini konu alıyor. Herkesin, her şeyin kokusunu inanılmaz bir farkındalıkla alan ve dahice kokular üreten karakterin, varoluşunu simgeleyecek kokunun peşine düşmesiyle olay bambaşka bir boyuta taşınıyor. 18. yy Fransa'sına da ışık tutan ve öz benlik arayışının insan üzerinde ne denli çarpıcı etkiler bırakabileceğine bir örnek. Kokular konusunda hassas olan biri olarak değişik hissiyat ile okumuştum. Okumanızı ısrarla tavsiye ediyorum ve keyifli okumalar diliyorum. Ayrıca kitabın filmi de var, çok beğenmiştim kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim.
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201922bin okunma
72 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.