Öncelikle kitabın beklediğim gibi olmadığını söylemeliyim. Kitabın kapağında, "Hayata Dair Seçimler İçin Öneriler" gibi bir başlık yer alıyor. Ben bu önerilerin daha çok psikolojik, insan davranışları, insan ilişkileri bakımından düşünmüştüm. Ama kitap daha çok İlber Ortaylı biyografisi gibiydi. Verdiği tavsiyeler de daha çok, şu şehirlere gidin, şehirde şuraları gezin, şu filmleri izleyin, şu kitapları okuyun şeklinde. Ve hepsi de tarihi. Bir tarihçi olduğundan, elbette şaşmamak lazım buna. Ama bu kitabın genel bir kitleye hitap etmediğini söyleyebilirim. Örneğin ; şu şehirleri muhakkak görmelisiniz diye mesela 20 şehir sayıyor, hepsinin de gidilip görülmesi gereken tarihi ve kültürel yapılarını tek tek sıralıyor. Ama bunu okurken, " Vay be, adam ne kadar da çok yer gezmiş." demek dışında sana başka bir katkısı olmuyor. Çünkü çoğu kişinin yurt dışına gitme gibi bir durumu yok. Olsa da, bir iki şehre ya gider ya gitmez. Gitse de o kadar uzun uzadıya gezme fırsatı olmaz. Gezse de İlber Ortaylı ' nın gezip görün dediği yerlerin neredeyse hepsi kendi branşına göre, tarihi durumuyla alakalı. Üst üste verilen yapı ve mekan isimlerinden zaman zaman içime fenalık da gelmedi değil. Çok gezmiş, çok okumuş, bilgili, kültürlü bi adam, evet. Ama kitap sadece onun bu özelliklerini anlamamı sağladı. Onun dışında çok bir şey katmadı bana. Bence bu kitap daha çok bilgili, kültürlü, maddi açıdan baya hali vakti yerinde, biraz da tarihi ve gezmeyi seven kesime hitap ediyor.