Erkan torun

Erkan torun
@Erkantorun
Herkes kendi talihinin mimarıdır; "faber est suae quisque fortunae."
112 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
- Söyle bana mihail tanrı seni neden cezalandırdı; Tanrının üç kelamı nedir söyle bende bileyim. mihail cevap verdi: Tanrı beni ona itaat etmediğim için cezalandırdı. Ben cennette bir melektim ve ona karşı geldim. Tanrı beni bir kadının ruhunu almaya yollamıştı. Yeryüzüne indiğimde kadının yeni doğum yapmış ve ikizlerinin yanında çırpındığını
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019192,9bin okunma
Reklam
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
1984 kitabında şu satırları okumuşsunuzdur. Adınız kayıtlardan silinir, yaptığınız her şeyin kaydı yok edilir, bir zamanlar var olduğunuz bile yadsınır, sonra da tümden unutulurdu. Kökünüz kazınır, külünüz göğe savrulurdu: Alışılmış deyimle, buharlaşırdınız. Bu satırları araştırdım ve George Orwell'in, Stalin'e gönderme yaptığını öğrendim. Nikolay Yezhov Stalin'in "karşıt" gördüğü kim varsa onların temizlenmesinden, öldürülmesinden, içeri atılmasından sorumlu büyük temizlik polis şefi. Stalin için çok önemli bir isim adeta. Bu sırada 1936 ve 1938 yılları arası da "Yezhovşima" denen büyük temizlik dönemi olarak geçer tarihte. Daha sonrasında temizlik şefi yezhov, Alman işbirlikçisi ilan ediliyor ve idam ediliyor. (1940) Stalinle Yezhov'un meşhur beraber çekildikleri bir fotoğraf vardı bunu internette de bulabilirsiniz. Yezhov hain ilan edilip idam edildikten sonra ise yezhov o fotoğraflarda bir daha gözükmüyor. Fotoğraflardan birer birer kaldırıyorlar, tarihten ismini birer birer siliyorlar. Sanki Yezhov diye birisi yokmuş sanki hiç olmamiş gibi... 1984 romanında geçen: alışılmış deyimle, buharlaşırdınız cümlesi bizzat bu olayı kanıtlar nitelikteydi. Bir zamanlar Stalin'in en yakın adamı onun büyük temizlikçisi Nikolay Yezhov buharlaştırılmış, siz kimsiniz de BÜYÜK BİRADER! sizi buharlaştırmasın? unutmayın. SAVAŞ BARIŞTIR ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR CAHİLLİK GÜÇTÜR.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023166,8bin okunma
105 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Kitap siparişi verirken, kitabın altında Atatürk'ün tavsiye ettiği kitap yazısını gördüm ve merak edip aldım. Atatürk'ün neden bu kitabı okunmasını istediğini daha ilk satırlarında farkına vardım. Okumaya başladığım ilk andan beri beni etkisi altına alan ve zaman zaman da duygulanmama neden olan bir eser oldu. Kitabın içeriğine gelicek olursak,
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Karbon Kitaplar · 2019100,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
248 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Cansu canan özgen alanında uzman sekiz tarihçi ile soru cevap şeklinde giden bir kitap hazırlamış. Kitapta türklerin coğrafyaya nasıl yayıldığını, soyumuzun kimlerden geldiğini, türklerin savaş stratejilerini ve daha bir sürü bilmediğimiz şeyleri çok güzel anlatmış. Kitapta Metehandan tutun Cengizhan, Atilla, Hasan Sabbah, Fatih Sultan Mehmed, Sultan Murad, Atatürk gibi önemli şahsiyetlere de çok güzel bir şekilde değinmişler. Eğer türk tarihine meraklıysanız, merakınızı gidermek için okuyabileceğiniz bir kitap. İyi okumalar.
Türklerin Serüveni
Türklerin SerüveniCansu Canan Özgen · Kronik Yayıncılık · 20171,191 okunma
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Bu devirde tarih öğrenicekseniz, tarih öğreniceginiz kişi kesinlikle İlber Ortaylı olmalıdır. Tarihi ele alış şekli ve anlatışı sizi içine çekiyor ve sıkılmamanızı sağlıyor. kitaba gelicek olursak kitabı sekiz bölüme ayırarak, Atatürk'ün çocukluğundan tutun, katıldığı savaşları, uyguladıgı reformları, asker arkadaşlarını, Atatürk'ün dünyaya bırakmış olduğu etkiyi, o dönemin siyasi politikalarını, hatta ve hatta almanyanın diktatör hitlerini, italyanın faşist musollinisine varıncaya kadar çok büyük bir perspektiflikle, ustaca ve kaynaklarıyla birlikte vererek tarihi bize nakşediyor. İlber ortaylının diğer tarihçilerden en büyük farkı hiç kuşkusuz anlatımındaki yelpazesinin çok geniş olması. Bakıyorsunuz Atatürk'ün okuduğu kitapları ve yazarları anlatıyor, örneğin  "jean jacques rousseau" ve birden o yazarın hayatını ve görüşlerini de anlatmaya başlıyor. Yani anlattığı herşeyi bir temele oturtuyor. Bu çok önemli birşey, çünkü birden başka bir bilgiye geçildiğinde o bilginin altı doldurulmamışsa, konudan kopmuş oluyorsunuz ve konuyla bağlantısını anlamayla ugraşıyorsunuz. Kitap her türk gencinin okuması gereken bir kitap niteliğinde. Okuyun, okutturun. İyi okumalar.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Gazi Mustafa Kemal Atatürkİlber Ortaylı · Kronik Kitap · 201811,4bin okunma
Reklam
214 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yaban; yakup kadri karaosmanoğlu'nun okuduğum ilk kitabı oldu. Beni de tatmin etti açıkcası. Roman'ın anlatıcısı Ahmet Cemal kurtuluş savaşında bir kolunu kaybediyor ve görevi bittikten sonra emireri Mehmet Ali'nin köyüne yerleşiyor. Ve hikayede burada başlıyor... Köye yerleşince insanlar ona bir farklı davranıyorlar. Yüzüne bakmıyorlar, Ahmet Cemali gördükleri yerlerde de direk kaçışmaya başlıyorlar. Ahmet Cemal şaşırıyor ve emireri Mehmet Ali ye neden benden kaçıyorlar dediğinde yabansınız da ondan diyor. Bu romanda göze ilk çapran şey, iki tabaka arasındaki farklar oluyor. Ahmet Cemal bir İstanbul aydını. Köy halkı ise okumamış ve cahildir. Ahmet Cemal'in kitap okuması, dişini fırçalaması, saçını taramasını garipsiyorlar. Hatta emireri Mehmet Ali napıyorsunuz beyim bu saatte kitap mı okunur? Büyü yapıyorsunuz zannederler der. Köy halkı cahilliğini her fırsatta gösteriyor bu romanda. Saçma sapan, kendini hoca diye gösteren insanlara inanıyorlar ve onlardan medet umuyorlar. Daha da ileriye gidip neredeyse düşmanı sevmeye başlayıp, onlardan yardım beklemeye çalışıyorlar. Ahmet Cemal ise suçu kendinde ve aydın kesimde aramaktadır. Biz elimizi bu ücra köşeden çekmeseydik, halk bu kadar cahil olmayacaktı kanısında... Roman baştan sona sararak ilerliyor. Bir çırpıda okuyup, çok şey öğreneceğiniz bir eser. Okuyun, okutturun. Filmide mevcuttur. ordanda izleyip pekiştirebilirsiniz.
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144,6bin okunma
288 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
İlber ortaylı'nın konuşma tarzı, olaylara yaklaşımı, cesur ve dobraca yaklaşımı beni hep kendine çeker. Ara ara biz cahillere laf atmaktan da geri kalmaz. İlber ortaylı tam bir idol. Uzmanlık alanı tarih olmasına rağmen kendini tarih ile sınırlamayıp, farklı alanlarda da kendini geliştirmiş, farklı kıtaları ve oraların kültürünü empoze etmiş bir kişidir. Bir ömrü nasıl verimli geçireceğinize dair düşünceleriniz varsa bu kitap tam size göre. İlber ortaylı bu kitapta nereleri gezmeli, neler dinlemeli ve izlenmeli, hangi yaşlarda nelerle uğraşmamızı, nasıl iyi bir egitim alıcağımızı, nasıl iyi bir eğitimci olunacağı konusunda ve daha bir sürü önemli detaylar üzerinde kendi bilgi ve deneyimlerini sohbet havası içerisinde çok güzel bir şekilde anlatmış. İlk defa sohbet havası içerisinde yazılmış, soru cevap şeklinde giden bir eser okudum. Hoşuma da gitti doğrusu. Beğenmediğim tek şey ise ara ara tarihi bilgiler ve şahsiyetler üzerinde çok durması oldu. Bazı yerlerde sıkılmama neden oldu. Ama onun dışında gayet güzel bir çalışma olmuş. Bilmediğim kelimeleri ögrenmiş oldum, farklı kültürler hakkında bilgi sahibi oldum. Ülkelerin önemli şairleri, müzisyenleri, tarihi mekanları, mutfakları hakkında da az çok bilgim olmuş oldu. Dolu bir kitaptı, okuyun illaki kendinize birşeyler çıkarırsınız. İyi okumalar.
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 202055,5bin okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Ord. Prof. Dr. Ali fuad başgil'in gençlerle başbaşa kitabı her gencin okuması gereken bir başucu kaynağı. Ali fuad başgil bu eserinde başarılı olma yollarını ve bu yolda ki düşmanlarımızı anlatıyor. Nedir bunlar? Tembellik, kötü arkadaş, kötü örnekler. Başarılı olmamızda ki ilk şartı irade. Bir insan iradeli olduğu ölçüde başarılı olduğunu,
Gençlerle Başbaşa
Gençlerle BaşbaşaAli Fuad Başgil · Yağmur Yayınları · 202115,9bin okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Aslında hepimiz kendi içerisinde bir gregor samsayiz. Farklı olmak isteriz, sisteme bağlı olmak istemeyiz. Bunları gerçekleştirdiğimizde ise, insanların tepkileriyle karşılaşırız. Insanlar bizi farklı olmamızdan ötürü hep dışlarlar... İnsanlara yardımımız dokunduğunda hep seviliriz ancak yardımımız kesildiğinde, daha önce onlara sanki biz yardım etmemiş sanki biz iyilik etmemiş gibi bir muamele görürüz... İlk başta sana yardım ediyor gibi görünen insanlar bile günü geldiğinde senden yarar sağlamayınca, senin kuyunu kazar oluyorlar. O insanlar için bir fazlalıktan, değersiz bir eşyadan farksız değilsindir. Sürekli gözüne batarsın farklılığından ötürü. O anda da gregor'un sözlerindeki haklılık payını görürsünüz...  "sürekli değişen, hiç kalıcı ve samimi olmayan insan ilişkileri." Franz kafka'nın bu eseri ders çıkarılacak nitelikte... İyi okumalar.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,1bin okunma
77 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Stefan zweig le tanışma kitabım oldu satranç. Bu kadar kısa olup bu kadar etkileyen nadir kitaplardan birisi hiç kuşkusuz. İnsanların psikolojisi ancak bu kadar güzel bir şekilde yansıtılırdı... Hikaye bir gemi de geçiyor. Bu gemide satranç dünya şampiyonu mirko var. Mirko böbürlenmeyi seven, kendisinin herşeyi bildiğini ve rakibi olmadığını öne süren bir karakter. Oynadığı maçların birçoğunu kazanmış ve kısa bir süre içerisinde büyük bir üne kavuşmuştur.  Birde Dr.B var ki hayatında hiç gerçek satranç tahtası üzerinde bir rakibiyle oynamadığı halde dünya şampiyonunu ilk maç da yeniyor. Sırrı da geçmişte yaşadığı kötü olaylardan geliyor. Dr.B nazi döneminde yaşamış ve sırf bilgi almak için hapiste tutulmuştur. Hapis kaldıgı yerde sadece lavabo, masa, yatak gibi temel şeyler var ve üstelik hiçbir şekilde insan sesi duymayacak bir yerde hapsediliyor. Ve öyle bir zaman geliyor ki insan sesini bırakın, nesneleri bile özlüyor. Artık gözleri o odadaki üç, dört nesneden başka birşey göremiyor. Dr.B birgün bir kitap buluyor ve kimse görmeden çalıyor. O kitap ise bir satranç kitabı. Gel zaman git zaman Dr.B bütün satranç kombinasyonlarını ögrenip satranç'ın ustası oluyor. Zweig insanların psikoloji tahlillerini büyük bir ustalıkla kelimelere dökmüş ve bir o şekilde nazi dönemindeki işkencelerinde ne kadar zalimce olduğunu öne sürmüş. 77 sayfalık bu kitabın her anını soluksuz ve büyük heyecanla okuyorsunuz. Bu eseri okuyun, okutturun... İyi okumalar.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020238,5bin okunma
Reklam
536 syf.
7/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Bu tarz kitapları genellikle sevmem. Pembe aşk dizilerine benzeyen romanlardan pek haz etmem. Ama kitabın önsözü bana diğerlerinden farklı geldi. Ruh ikizi lafı geçiyordu. Sahi neydi bu ruh ikizi? İçeriğine gelicek olursak, bolca romantizm ve ara ara da cinselliğe kayan bir anlatım var. Hikaye 17 yaşında bir kız olan poppy'nin ağzından anlatılıyor. Poppy aşka inanmayan bir kız. Ruh ikizi kavramı, aşk kavramı ona göre bir saçmalık. Poppy'nin ruth, amanda, lizzie adında arkadasları var. Bu arkadaslarıyla bir konsere gidiyorlar ve gitariste karşı kendisinde bir kıvılcım oluşmaya başlıyor. Hatta daha da ileri gidiyor, oracıkta fenalaşıyor ve bayılıyor. Ama kendisi sadece bir panik ataktan ibaret sayıp geçiştiriyor. Bu olaylar tekrarlanıyor, her o gitaristi gördüğünde, yani Noah'ı gördüğünde bayılıyor. Poppy aşka inanmayan birisi olduğundan daha doğrusu erkeklerin kızlarla gönül eğlendiren birisi oldugu kânatinde olduğundan kulak asmıyor olanlara. Gel zaman git zaman noah'da birseyler hissetmeye başlıyor ve poppy'e açılıyor. Zor olsada aşka ve ruh ikizine inanmaya başlayan poppy aşık oluyor. Ve olaylarda böyle gerçekleşiyor... Hikayenin sonu ise hiç beklemediğim gibi bitti. Sonunda doğa üstü olaylar devreye giriyor. Bunun nedeni ise ruh ikizi olmalarından kaynaklanıyor. Kitabı bitirince okusam da olurdu, okumasam da olurdu kafasındaydım. Ama fena da değildi. Dediğim gibi farklı bir kitaptı hakkını da yiyemem. Kitap bittiğinde beni düşündüren şey olmuştu. Gerçekten ruh ikizi diye birşey var mı? Varsa bizim ruh ikizimiz nerede :))
Sen Benim Diğer Yarımsın
Sen Benim Diğer YarımsınHolly Bourne · Parodi Yayınları · 20141,554 okunma
172 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Kitabın ismini daha önce sık sık duymustum ancak okuma firsatım olmamıstı. Elime geçince merak edip arka kapağı okumakta buldum kendimi.. Yazarın hikayesi beni çok şaşırtmıştı.1959 yılında beyin tümörü tanısı konuluyor ve bir yıldan az bir zaman biçiliyor. Karısının geçimini saglamak için bir yılda beş roman yazıyor. Daha sonrasında ise teşhisin yanlış oldugu ortaya çıkıyor. Tabikide yazdığı romanlarla epey tanınmaya başlıyor... Kitaba gelicek olursak, kitabı bir günde bitirdim. İlk başlarda bocalasamda, sıkılsamda okumaya devam ettim. Kitapta çok sayıda argo kelime ve tekrar eden kelimeler var. Bu tekrara dusen kelimelerde tabiki ara ara sıkmaya başlıyor. Eğer bu kitabı okuyacaksanız, alex'in  EY KARDEŞLERİM lafı kulaklarınızı sık sık çınlatıcak şimdiden uyarayım :)) Kitabı okuduğunuzda, dünyanın çivisi çıkmış diyeceksiniz. Alex ve çetesi her önüne gelene saldırıp, insanların huzurunu bozmaya kurulmuş bir kafa yapısı içerisindeler. Her türlü suça meğilliler. Hâl böyle olunca kitabın ortalarında alexten nefret etmeye başlıyorsunuz. Zirâ bende öyle olmuştu... Peki daha sonra ne mi oluyor? Alex'e üzülürken buluyorsunuz kendinizi... Insanlara yaşattıklarını ona yasatılırken görüyorsunuz. Arkadaslarını, doktorları dönemin politikacılarını ona taraf olurken görüyorsunuz. Insanların kötü emelleriyle, kendi çıkarlarıyla insanların nasıl özgür iradelerinin, seçme özgürlüklerinin elinden alındığına şahit olacaksınız... Kitap ne kadar okuması zor olsada, hikayesi ve yasanılanlar sizi içine çekiyor. Acıma ve nefret duygusunu birlikte yaşıyorsunuz... Kitabı okumayı ihmal etmeyin EY KARDEŞLERİM :))) İyi okumalar.
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,5bin okunma