Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esma Akyol

"Bazen olmak istediğimiz bir yapıya sahip olamadığımızdan dolayı 'neden ve niçin' lerle kendimizi suçlar, üzülürüz. Ama insanlar yapı ve kişilik olarak birbirlerinden çok farklıdır, kimi daha sabırlı, daha kabullenici, kimi ise daha tezcanlı, daha peşin hükümlüdür. Tüm dünya annelerinin aynı yapıda olmaları beklenemez. Önemli olan, kişinin kendi yapısı dahilinde nasıl davranacağını bilmesidir."
Reklam
Ne de olsa duvarlar bizi gizliyordu. Aslında sokaklar da böyleydi, gizlenmek için herhangi bir duvara ihtiyacınız yoktu. Bir saatten sonra herkes terk ederdi sokakları ve ev dedikleri, kendilerini gizleyecek duvarlar arasına girerlerdi.
"Yeryüzünde bizi neler beklerse beklesin, insanoğlu doğdukça ve öldükçe, insanoğlu yaşadıkça, hak ve doğruluk denen şey de var olacaktır. Sana senin sözlerinle tekrarlayarak veda ediyorum. "Merhaba Beyaz Gemi, ben geldim!"
Sayfa 162Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Bütün gerçek bilim adamları gibi bizim doktor da saf bir insan, gözü açık bir çocuk bile kandirabilir onu; laboratuvarda büyük buluşlara imza atar ama en basit şeyleri fark edemez; örneğin arabasını park etmek için boş yerleri göremez, ayaküstü sohbetlerdeki imalara aklı ermez, para pul hesaplarını ise hiç bilmez. Kendisine yapılan her şakayı ciddiye alır, yanıtlamaya çalışır. Gerçek bir zeka vardır onda; sokak zekası ise eksiktir"
Sayfa 369Kitabı okudu
Yaşamda daha büyük ve ciddi üzüntüler var diye çocuğunkini küçümsemek, inkar etmek haksızlıktır, ayrıca çocuğun anlayamayacağı bir boyuttur. Çocuğun üzüntülerini, duygularını kendi boyuna göre gören çocuk, bunu duyurmak için daha aşırıya kaçar, daha çok ağlayarak veya hırçınlık ederek kendini duyurmaya çalışır.
Reklam
Benlik kişiye toplumun empoze ettiği şeylerdir. Kişi bunu o kadar benimser ki, hayatı boyunca bunu korumaya çalışır. Tüm yaptıklarımız ben iddiasının savunmalarıdır. Ve karşımızdakini buna ikna etmeye çalışmaktadır. Onu ikna ederken, kendimizi de ikna ederiz. Öyle olur gideriz. Hayatımız bu süreçten geçer ve sonunda artık başka hayal kuramaz, oynayamaz, seyredemez, yapamaz hale geliriz. Oysa yapabilsek başka türlü olabiliriz. Ama başkasıyla insan oluruz ve yapamayız.
Sayfa 119Kitabı okudu
Biliyor musun Viktor? Umut, insanın ayağına batan bir cam kırığı gibidir. Ayağında bulunduğu müddetçe, attığın her adımda canını yakar. Çıkarılıp atıldığında ise bir müddet kanar, iyileşmesi biraz zaman alır fakat sonunda yürümeye devam edersin. Bu sürece matem ismi de verilir.
Sayfa 82 - PegasusKitabı okudu
Aynı yolda yürümekten başka çaresi olmayan tuhaf birer yaratıktı insanlar; tekrarın tekrarlananın örtüsü olduğunu anlayamadan, aynı el sallayışların, aynı gülüşlerin, aynı yürüyüşlerin ya da aynı oturuşların içinden geçe geçe damaklarına bulaşan uzak bir serüven tadıyla dönüp dolaşıp aynı noktada yaşıyorlardı.
Sayfa 174 - EverestKitabı okudu
Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben. Hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim...Ve hiçbir zaman huzur ya da mutluluk da vadetmedim. Sana ancak bütün bunlarla savaşma özgürlüğünde yardımcı olabilirim. Sana sunduğum tek gerçeklik savaşım. Ve sağlıklı olmak, gücünün yettiği kadarıyla, bu savaşımı kabul edip etmemekte özgür olmak demektir. Ben yalan vadetmedim hiç. Kusursuz, güllük gülistanlık bir dünya masalı koca bir yalandır... Üstelik böyle bir dünya çok can sıkıcı bir yer olur!
Sayfa 122Kitabı okudu
Davranışlarımızı belirleyen, içinde bulunduğumuz durumlardır. İnsan davranışlarının sırrını çözmek isteyenler kişilik analizine geçmeden önce içinde bulunulan koşulları incelemelidir. Aksi halde kişilik analizleri genelde hastanın ölümüne yol açan riskli operasyonlar gibidir; tabii eğer ortada bir "hasta" varsa ve bu tür kişilik incelemeleri başlı başına hastalık değilse..
Reklam
Biz hızlandık evet ancak ritmimizi kaybettik. Doğru zamanı, iyi zamanı, zamanında yaşamayı ölçüyü kaybettik. Güzel zamanları kaybettik ve kendi oluşturduğumuz mekanik ritimden doğal ritmimize dönmediğimiz müddetçe kaybetmeye devam edeceğiz.
Sayfa 156 - IndieKitabı okudu
Her birimiz zaman kumaşının dokusundaki renk renk ipleriz. Ancak tek bir iplik bile güzelliğin genel desenine eşsiz bir katkı yapar. Kişisel başarıya odaklanmak yerine hayatlarımıza katkıda bulunmak açısından bakarsak dünyanın dansına kattığımız güzelliği görebiliriz.
Sayfa 47 - Doğan novusKitabı okudu
Çevresiyle duygu paylaşımı yapmayarak yalnızlaşmak da kişinin kendisine verdiği bir cezadır. Çünkü her travmatik yaşantının kişiye bıraktığı miras, suçluluk duygusudur.
Sayfa 34 - MartıKitabı okudu
Bir kuşağı anlamak, bir dönemi anlamaktır. Bir dönemi anladığınızda ise paradigmanın kıskacına sıkışmaktan kurtulursunuz. Ve sizin gibi olmayanları kendinize ailt yargılarla değil, onlara ait gerçeklerle görmeniz mümkün olur. Bu mümkün olduğunda ise dönüşürsünüz. Birey olarak, kurum olarak, toplum olarak...
Sayfa 19 - MundiKitabı okudu