Nietzsche, "tanrıyı" öldüren midir yoksa onu öldüren acizlerin ilanını bildiren büyük bir alim mi? Manevi değerlerin yok oluşu ve gerçek Tanrı'nın boyut değiştirip maneviyattan, mutlak kabulden çıkıp tamamen toplumsal fobilere dönüşü neden ısrarla kısır döngüye sokuluyor?
İnsan, tanrıyı topluma mal edip ana babadan kalma miras bir dinin müridi olmayı meziyet bileli hiçbir din barınamaz oldu yüreklerde.
Tanrı, vicdanın kendisidir. Anonim isimlerle (Gygess'in Yüzüğü), karanlık dört duvarlar artlarıyla ortaklaşa işlenen günahlar Tanrı'ya biat etmemenin bir kanıtı değil midir?
Asıl soru şu: Öldürülen tanrı, yeni bir bedende, toplumsal kurallarda, yeniden mi can buldu? İşte, asıl mesele de burada kopuyor. Yaratılmış "tanrı" öldürülmeyi hak ediyorken, gerçek Tanrı, Allah (cc), yeniden yüreklerde var olmayı bekliyor.