Fatih Beklen

Fatih Beklen
@Fatihbeklen04
Okur - (biraz da) Yazar "Merdümgiriz" Olmak da bir şehvettir nefse duyulan.
176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Otomatikleşti mi portakal?
"-Bilmem, dikkatinizi çekti mi? Geleceğe dair karamsarlık barındıran hemen hemen bütün kitaplarda (distopya) ortak bir infaz söz konusu: Yeni bir dil üretmek! Burgess de bunu es geçememiş. Yeni bir argo üreterek geleceğin karamsar kucağına yolluyor bizi. Orwell'ın yeni söylemi gibi..." Konfüçyüs'ün dil hakkındaki görüşüne aynadan
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,6bin okunma
Reklam
187 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Realist bir ayna. Dış çevrenin yansıması dışında, içten yansıyan bir ayna bu eser. Dostoyevski üzerine yazmak, hele hele bu seviyede eğitimsiz biçimde yazmak biraz zor olsa gerek. Olaydan, durumdan ziyade olguya odaklanmayı isteyen bir eserle karşılaşıyoruz. Çarpık ilişkiler, tutku seviyesinde aşk ve oyun bağımlılığı. O günden bu yana değişen oyunların biçimi, adları, yeni teknolojilere bulaşması olabilir. O tutku, hisler, beklentiler, kurulan hayeller, yıkılan umutlar hangi ulus ve tabakadan olursa olunsun hepsi aynı ve evrenseldir. Dostoyevski o dünyanın ruh halini delicesine, abartmasız binbir detay ve boyutuyla okuyucusuna sunarken kendi kumar alışkanlığının da hastalıklı renklerini bize sunar. Yayınevinin baskısı sonucu kitabı basmak için de aceleci olması ilginçtir. Zaten bu eserde daha da açık görülen 'kendi hayatından beslenebilme' yetisi oldukça ön plana çıkmaktadır. Polina'nın aşka bakışı ve gururla yahut gururdan ziyade korkakça bir duyguyla bastırdığı duyguları ilginçtir. İlginç olması, gerçek olmaması değildir. Bizzat gerçeğin ilginçliğini taşır. Duygunun en tehlikeli olanı, kendini inkar edenidir. Sanırım Polina da kendini inkar eden duyguda yıllarca hastalığın ve açıklayamadığı duygularının esiri olacaktır.
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202369,3bin okunma
556 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Bu insanların sırtından para kazanmamak için başka dergilerin yazı önerilerini geri çevirir ve kitabın bütün gelirini işçilere bağışlar. Kitabın ilk adı ABD'nin marşı da olan "Savaş Şarkısı" olarak düşünülmüştü. Çünkü emperyalizme karşı olan tutumu, onun komünist olarak itham edilmesine sebep oluyordu. Yazar da bundan korkmuş olacak ki kitapta da belirttiği gibi 'kızıl' demek aslında komünist demek değildi. Onun tek derdi, insanları anlatabilmekti. Değer yargılarını hiçe sayan, bütün her şeyi tek elinde bulunduran insanlara karşıydı o. Bir masal bir efsane kadar değer yüklü ve bir belge kadar da gerçekçi bir hikaye ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Yazarın anlattığı Amerika, 20.yy.ın başlarındaki Amerika'dır. Bugünkü değer yargılarıyla kitabı yorumlamak oldukça güçtür. Kapalı ve yoksul ve bir kadar da kapitalistleşen bir Amerika var ortada. Bu ortamda dahi yoksulların birbiriyle dayanışması o kadar ince işleniyor ki kutsal metinleri anımsatacak cinsten kıssalar ortaya çıkıyor. Tom'un adam öldürürken hiç de pişmanlık duymaması sizin de içinize öylece işleyip dururken kapalı bir Amerika toplumunda Rozaşarn'ın bir hasta adamı emzirmesi bir o kadar masum duruyor. Gazap Üzümleri, belki de devrinin en sarih ve tarafsız belgelerinden biri olabilir. Fakat bu kitap, aynı zamanda insanlığın tarih boyunca ve hatta geleceği de kapsayacak şekilde karşılaştığı hayatın kısa bir filmidir.
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"Sözcükler yapraklar gibidir; onların çok bulunduğu yerde, anlam meyvesi pek fazla bulunmaz." Bir distopya okuyucusu olarak okuduğum kitaplar arasında haklı yeri tahsis edeceğim bir eser... Çok ciddi bir inceleme olmayacak bu. Yukarıda alıntıladığım cümle dışında da kitaptan alıntı yapmayacağım. Fahrenheit 451'in ne olduğunu kitabı
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,9bin okunma
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sinan Küfeoğlu: 7 yıldır Finlandiya'dayım 70 tane Türk heyeti gördüm. Her sene geliyorlar ama bir şey almıyorlar. Yaptıkları tek şey bol bol yemek yemek, fotoğraf çekip eve dönmek. (Cambridge'te akademisyen) “Küçük bir kuzey ülkesini eğitimde zirveye taşıyan temel ilkeler ve uygulamalar”dan bahseden bu kitap, bir matematik öğretmeni olan Pasi
Eğitimde Finlandiya Modeli
Eğitimde Finlandiya ModeliPasi Sahlberg · Metropolis Yayınları · 2018901 okunma
Reklam
Reklam
69 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.