Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatma

140 syf.
9/10 puan verdi
Bu hikayenin bende farklı bir yeri var. Filminin üstüne okuduğum için benim zihnimdeki karakterler İlyas, Asya, Cemşit olarak kaldı. İlyas'ın vurdumduymazlığı, bencilliği ve sadece kendi hırsları, anlık hevesleri için yaşıyor oluşundan kaynaklı hiçbir zaman sevemedim ve üzülemedim de haline. Hak etti hepsini yaşadıklarının. Bir de karşı cephede Baytemir (Cemşit) var. Karakteri tamamıyla idealize edilmiş. Vefanın, sabrın ve efendiliğin kitabını yazar :) İlyas gibi kendi ızdırap duvarlarını beceriksizliği yüzünden kendi elleriyle örmemiş. Aksine hayatın sillesini gerçek anlamıyla yemiş ama karakterinden yine de taviz vermemiş. Bundan dolayı Asel tarafından tercih edilmiş olması kendisinin bir kazancı değil Asel'in aklını başına toplamış olgunlaşmış olduğunun göstergesi oluyor ancak. Velhasıl, kitapta geçmiyor ama filmdeki o meşhur cümle güzel bir özet "sevgi neydi, sevgi emekti." Ek olarak: youtu.be/AL2Nlt1Yezo
Selvi Boylum Al Yazmalım
Selvi Boylum Al YazmalımCengiz Aytmatov · Ketebe Yayınları · 20219,7bin okunma
Reklam
155 syf.
5/10 puan verdi
Çok dağınık bir anlatımı var. Yabancı gelen birsürü kavram, güzel açıklanamamış bir yığın yeni bilgiye maruz bırakıyor. Masalların çözümlendiği bölüm aşırı zorlama geldi. Bazen bir masal sadece bir masaldır. Nihayetinde bir "masalın" ya da mitin her ayrıntısına bu kadar anlam sıkıştırabilmek ne kadar anlamlı bilemedim. İlk bölüm olan anne arketipi oldukça doyurucuydu ama bu kadar. En azından düz okuyucuya hitap etmiyor, ciddi alan hakimiyeti istiyor. Jung'un özellikle Kuran'la ilgili yorumlamaları ise vasat.
Dört Arketip
Dört ArketipCarl Gustav Jung · Metis Yayınları · 20211,809 okunma
258 syf.
9/10 puan verdi
Çok enteresan ve ilgi çeken bir konusu var. Zaten Lord Henry gibi bir bohem tiplemesi var ki sıklıkla fazla absürt fikirleri olsa da arada bir hak vermeden edemiyorsunuz. Dorian Gray bana El Angel filmindeki karakteri anımsattı.Toplum "kötü olamayacak kadar güzel" algısına meyillidir, ruhun kötülüğünün yüze yansıyacağını düşünür alt bellekte genelde. -spoiler- Ama Dorian Gray ruhunun kirlenmişliğini kendi bedeninde ele vermeden, portresine yansıtıyor, ve aslında portresiyle her göz göze gelişinde kendi vicdanıyla bakışıyor. Bir süre sonra kurtulamadığı vicdanı her an kendisini rahatsız edecek. Önce o portrenin ressamından, daha sonra portreden kurtulmak isteyecek. Aslında farkında olmadığı şey, kurtulması gerekenin kendi vicdanı olduğu. Hatalarının ve günahlarının bedelini ödemesi gereken; kendi benliği. Yaşama ve hep genç kalma arzusuyla ettiği duanın gerçek olması kendi cehennemi olacak. Ve en sonunda kalbine sapladığı bıçak "gerçek" Dorian Gray'i tuvalin üzerinden kurtarıp kendi bedenine kavuşturacak. Artık olması gereken her şey yerli yerinde: 17 yaşındaki toy ve masum Gray tuvalde, günahlarının karanlığını yüzünde taşıyan Gray ise bedenine kavuşmuş durumda. Romanın farklı bir dünyası var. İmgeler çok hoş, sonu çarpıcı. Çok beğendim.
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202373,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
1724 syf.
10/10 puan verdi
Çok dramatik bir hayat hikayesi. En son ne zaman bir kitap karakterini bu kadar benimsemiş, bir karaktere bu kadar üzülmüştüm hatırlamıyorum. Üslubuyla, akıcılığıyla, dönemin Paris'ini, halk katmanlarını, "sefilleri" yansıtma gücüyle ününü ve her türlü abartıyı sonuna kadar hak ediyor. Romanın üzerinden iki asır geçmiş ama bu iki asırda insanlık pek de yol katedememiş ki anlattıkları hala güncel maalesef.
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202487,6bin okunma
280 syf.
7/10 puan verdi
güzel bir kitap, aile travmalarının genetik aktarımı olduğunu açıklayan oldukça bilgilendirici ve verdiği örnekler özellikle çok şaşırtıcı. ama biraz kişisel gelişim tadında. kişisel uygulama kısımları olmasa daha iyiymiş sanki.
Seninle Başlamadı
Seninle BaşlamadıMark Wolynn · Sola Unitas Yayınları · 202113bin okunma
Reklam
464 syf.
6/10 puan verdi
Daha önce herhangi bir kitabı okurken bu kadar zorlandığımı hatırlamıyorum. Birbirinin aynısı isimlere sahip olduklarından karakterleri ayırt etmek çok güç oluyor. Kitap akıcılığını ortalarda iyice kaybettiği için uzun süre ilerleyemedim. Son ikiyüz sayfada ise yeniden ilgi çekici olmaya başlıyor. Sırf yarım bırakmamak için okumaya devam ettiğim, bitirince okumaya devam ettiğime pişman olmadığım ama hiç okumaya başlamamayı tercih edeceğim bi romandı(?) Anlatılan dönem ve savaşlar, olaylar bana çok uzak. Değindiği tarihi olaylar bu yüzden bana bi anlam katmadı. Herhangi bir kurgu roman olarak okudum. Tek sevdiğim tarafı onlarca karakterin hepsinin iç dünyası, psikolojileri, kişilikleri çok ayrıntılı ve başarılı işlenmiş. Ama bi kitapta akıcılık yoksa ne kadar başarılı olursa olsun çoğu okuyucuyu boğuyor.
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,5bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
-içerik hakkında bilgi içerir- ömrünü hizmete adamış, devrimin en ateşli savunucularından, davasına en inançlı komünistlerden biri Tanabay. Ama inandığı değerler onu yüzüstü bırakıyor, ve Tanabay'ın isyanını okuyoruz "halk düşmanıymışım ben! komünist değilmişim! ne uğruna yıllarca çalıştım, kim için ömrümü adadım!" Savaş sonrası Kırgızistan'ı, Tanabay üzerinden devrimci gençlerin asıl ülküsü ne iken sonra komünizmin saptığı yolların ne olduğunu inceden eleştiriyor. Ve bir de Gülsarı var; sırtındaki biniciden ve önündeki yoldan başka bir şey düşünmesin diye insanlar tarafından tutkularından edilen o güzel yorga...Son olarak, Aytmatov romanlarının bitimi ile birlikte peyda olan hüzün hissi. Çok güzel bir kitap, korada yaşanan acıları, çetin geçen kışın ayazını iliklerinize kadar hissettiren çok başarılı betimlemelere de sahip.
Elveda Gülsarı
Elveda GülsarıCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202016,2bin okunma
368 syf.
9/10 puan verdi
Bu kitaba inceleme yapacak yetkinlikte değilim. iyi ki kütüphaneden değil satın aldım. ara ara dönüp okuyacağım, kitaplığımda hep kalacak bi kitap.
Doğu Batı Arasında İslam
Doğu Batı Arasında İslamAliya İzzetbegoviç · Ketebe Yayınevi · 20193,517 okunma
510 syf.
8/10 puan verdi
Yıllarca şehirleri, ülkeleri gezmiş, gözlemlemiş ve insan psikolojisini, toplum sosyolojisini derinlemesine analiz etmiş, kişilerin zaaflarından, inançlarından; onları köleleştirecek kadar, ölüme büyük bir ihtirasla gitmelerini sağlayacak kadar nasıl faydalanabiliriz, bunu gerçekleştirerek müthiş bir şekilde gözler önüne sermiş bir adam Hasan Sabbah. Romandaki Hasan Sabbah'ı okurken istemsizce bin yıl önceki Hasan Sabbah'ı tanımak için yoğun bir istek oluşuyor. Tarihin gördüğü en zeki diktatörlerden olduğu şüphesiz. Müridlerine peygamber olduğunu şüphe bırakmayacak kadar inandırmışken öğretisinin özünü 'hiçbir şey gerçek değil, her şey mübah' olarak tanımlaması Alamut'un nasıl bir şeytani teşkilat olduğunu özetliyor. Ömer Hayyam'ı da romanda okumayı, Sabbah'la karşı karşıya gelmelerini bekledim ama küçük ayrıntılar dışında Ömer Hayyam'a yer verilmemişti.
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201241,7bin okunma
339 syf.
8/10 puan verdi
Dili ağır, yer yer anlamakta güçlük çektiğim kısımlar oldu. Ancak, özellikle dönüp tekrar okumak için kaydettiğim çok güzel bölümler var. Bu ülkeyi; ülkemizi derinden analiz eden, aydın kavramını ve ülkemiz aydınlarını, Doğuyu, Batıyı; Batı'nın empoze edilmeye çalışılan sahte medeniyetini anlatıyor Cemil Meriç. Dünyaca ünlü yazarlardan, filozoflardan ve fikirlerinden bahsediyor. İdeolojilerin insan idrakine ket vurduğunu ve Avrupa üretimi bu yapay oluşumların neden yanlış olduklarını anlatıyor.
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821,2bin okunma
Reklam
404 syf.
8/10 puan verdi
Baldassare Embriaco'nun yolculuğuna eşlik ettim ve bitirdiğimde içimde o bilindik boşluk duygusu oluştu. Anlatımı,sürükleyiciliği zaten çok başarılı. 17.yy körinançları, hangi dinden olursa olsun insanların şarlatanların peşinden gitme merakı ve dünyayı saran uydurma felaket senaryolarına tüm kalbiyle inanan,yaşamını buna göre şekillendiren korkunç çoğunluk... Çok başarılı işlenmiş bi olay örgüsü var ve temposunu bir an azaltmadan ilerliyor. Daha önce diğer kitaplarında da dikkatimi çeken, Amin Maalouf'un Türklere karşı antipatisi olduğunu düşünmeme sebep olan bazı cümleler okudum,net cümleler olmasa da bir milleti tanımadan okuyan birisi için o millete dair iyi olmayan izlenimler bırakabileceğini düşünüyorum.
Yüzüncü Ad
Yüzüncü AdAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20186,9bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
"Eğer sözlerimi doğru dürüst okuduysan,ben söylemesem bile,hangi alanda küçük adam olduğunu anlamışsındır." Kitabın son sayfalarındaki bu cümleyi okuyana kadar defalarca içinizdeki küçük adamla yüzleşiyorsunuz zaten. Hepimizin içinde gelişime kapalı,araştırmayan,düşünmeyen,kabullenmeye ve yönetilen olmaya,birilerini "büyük" yapmaya meyilli taraflarımız var. Okurken satırların sert üslubu tokat gibi yüzüme çarptı. Tamamen katıldığımı,yazarın düşüncelerini kesinlikle doğru bulduğumu söyleyemem; bunu yazmaya çekinirken yine kitaptan okuduğum şu cümleler geldi aklıma: "kişisel görüşe sahip olmak kim,ben kim..." diye sözlerine başlamayacaksın. Sen kişisel görüşe sahipsin. Bunu bilmediğin,savunmadığın ve açıklamadığın için daha sonra utanacaksın. Bazen acımasız gerçeklerle yüzleşebilir, toplumların içler acısı haline dertlenebilir,kendi içinizdeki küçük adamı tespit edebilirsiniz. Bazen katılmadığınız kısımlar,değerlerinize zıt gelen cümleler okuyabilirsiniz. Bende bunlar oldu. Çünkü her ne olursa olsun vazgeçilmeyecek,küçümsenmeyecek değerlerin var olduğuna inananlardanım.Ama her şeye rağmen okuduktan sonra başka bir perspektiften daha bakmaya başlıyorsunuz.
Dinle Küçük Adam
Dinle Küçük AdamWilhelm Reich · Doruk Yayınları · 201613,1bin okunma
576 syf.
8/10 puan verdi
Tarihi roman okumak zamanda yolculuk yapmak gibi. Bir anda kendinizi birkaç yüzyıl öncesinde buluyorsunuz. Bu romanda da yüzlerce yıl öncesinde,üç ana karakterin bol aksiyonlu,kimi zaman hüzünlü kimi zaman gerilimli uzun yolculuğuna eşlik ettim okurken. Oldukça kalın bir kitap olmasına rağmen yazar okur ilgisini her an diri tutabilmiş,roman sürükleyiciliğini hiç kaybetmemiş.Kitabın sonuna eklenen harita sayesinde de bahsi geçen şehirlerin konumlarını vs. gözde canlandırmak daha kolay oluyor. Ara sıra Selçuklulara değinildiğinde sünnilerden cani gibi bahsedilmesi,Selçukluların amacı gittikleri yeri yağmalamak olan vahşi bir topluluk olduğu izlenimi verilmesi rahatsız edici geldi. Karakterlerin mensubu oldukları toplulukların bakış açısıyla yazıldığı için böyle algılanması normal olarak değerlendirilebilir. Bunun dışında gayet güzel bir roman.
Alamut
AlamutJames Boschert · Yurt Kitap Yayın · 20123,244 okunma
270 syf.
7/10 puan verdi
Ahmet Ümit romanlarının genelde içeriği güzel finalleri basit gelir bana,bu kitapta tam tersi oldu. Polisiyeden beklenen aksiyon,gerilimi fazla vermedi.Genel olarak daha durağan ve aşk hikayesine odaklanmış bir roman.Beklentiyi fazla yüksek tutmadan okunursa beğenilebilir.
Sis ve Gece
Sis ve GeceAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201319bin okunma
375 syf.
9/10 puan verdi
Semerkant'tan sonra yazarın anlatımını çok sevdiğim için başladım.Açıkçası daha okumadan Semerkant'ın gölgesinde kalacağını düşündüm ama yanıldığımı anlamam için birkaç sayfa okumam yetti. Yine müthiş bi kurgu içinde buluyorsunuz kendinizi.Hasan'la,daha sonra Leo'yla oradan oraya sürükleniyorsunuz okurken. Hasan şanslı mı şanssız mı,başına o kadar çok şey geldi ki karar veremedim. Osmanlı'nın en ihtişamlı yıllarını yabancı gözlerden,bir Arap'ın,bir İtalyan'ın gözünden okumak ise daha farklı hissettiriyor.
Afrikalı Leo
Afrikalı LeoAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202214,4bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Karakterin kafasının içinden geçenler bazen kendi düşüncelerimin yansıması gibi geldi,bazen gayet sıradan olduğunu düşünüp üzerinde durmadığım olaylar/eşyalar üzerinde düşünmeye itti. Bitirdikten sonra toplumsal birçok olguyu bir süre Bay C.'nin gözünden değerlendirmeye başlayabilirsiniz.
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Yapı Kredi Yayınları · 201760bin okunma
Reklam
480 syf.
10/10 puan verdi
Tarihi roman seven, polisiye roman seven herkesin iki türü bir arada bulabileceği ve mutlaka okuması gereken başarılı bir sentez roman. İskender Pala Şah ve Sultan'la birlikte beğendiğim yazarlar arasına girmişti. Katre-i Matem bu düşüncelerimi tasdik etti diyebilirim. Okurken bir an sıkılmadım; kendimi olayların içinde, Şahin'le birlikte İstanbul sokaklarında Nakşıgül'ün katilini ararken buldum. Bican Efendi, Hafız Çelebi ve Topaç Yeye üçlüsünü ayrı sevdim.İskender Pala yine gayet akıcı, bilgilendirici ve dolu dolu bir roman yazmış.
Katre-i Matem
Katre-i Matemİskender Pala · Kapı Yayınları · 202222,3bin okunma
318 syf.
9/10 puan verdi
Mükemmel...ilk defa Amin Maalouf kitabı okudum ve diğer kitaplarını da okumaya karar verdim. Ömer Hayyam,Hasan Sabbah,Nizamülmülk üçlüsünün bırakın hayatlarının kesiştiğini,aynı dönemde yaşadıklarını dahi bilmeyen biri olarak keyifle okudum.Çok akıcı ve katiyyen sıkmadı beni. Ta ki konu 20. Yüzyıl İran siyasi meslelerine kadar. O kısımlar ilgi alanım dışında olduğu için biraz okuyum da bitsin şeklinde ilerledi ama romanın genel havasına,yazarın anlatım biçimine hayran kaldım.Mutlaka okunması gerektiğini düşündüğüm kitaplardan biri.
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202061,8bin okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
Okuduğum ilk Orhan Pamuk romanı Kar.Sınav döneminde okumaya başladığım için aylarca benimle birlikte sürüklendi.Yeri geldi bir ay hiç elime almadım, aldığımdaysa kaldığım yerden devam etmekte hiç güçlük çekmeyeceğim şekilde içine aldı beni.Orhan Pamuk'un çok güçlü bir anlatımı var,olayları farklı bakış açılarından herkesin "ben olsam böyle değerlendirirdim" deyip de kendi düşüncelerini savunan bir karakter bulabileceği şekilde ele almış.Beni romandan çok roman sonundaki son söz etkiledi desem yanlış olmaz sanırım.Tavsiye edilir,bir çırpıda değil de sindire sindire okunması önerilir.
Kar
KarOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202114,5bin okunma