Mustafa Kutlu’nun diline az çok hakim olan bir okuyucu olarak söylüyorum ki Mavi Kuş bir hikayeden daha fazlası…
Kitabın başlarında yazarın hikayenin içine ara ara müdahil olması sihrini bozuyor hissi uyandırmıştı bende. Neyseki bu çok uzun sürmüyor ve ortamda okuyucu ve hikayenin kendisi başbaşa kalıyor. Öyle güzel işliyor ki yazar karakterleri, olay örgüsünü bilfiil Mavi Kuş’un içinde hissediyorsunuz kendinizi. Sanki o arabanın bi koltuğunda yolculuk yapan da sizsiniz.Alıntılarımda da paylaştığım gibi pek çok konu Anadolu irfanına ait. Diyaloglar o kadar içten o kadar samimi ilerliyor ki sanki unuttuğumuz ve özlem duyduğumuz duygulara tekrardan kavuşuyorsunuz. Aralarındaki sohbetler o kadar gerçek ki bazen gülmekten, kahkaha atmaktan kendimi alamadım bazense uzun uzun düşündüm. En çok sevdiğim karakter şoför Kenan oldu. Şakacı halleri, umursamaz tavırları,tüm bunların altında yatan o acı geçmişi… Bir parça kendimden birşeyler de buldum galiba. Böyle böyle kitap sayfaları ile ilerleyen yolculuğun sonunu merak ediyorsunuz ki yazarın size yaptığı son hamleyle öylece kalakalıyorsunuz. Kısa bir şok etkisi sarıyor bedeninizi. Umarım bu yazımla sizde de biraz da olsa okuma hevesi, merak uyandırmışımdır. Okumak niyeti olanlara şimdiden keyifli okumalar … :)