Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Jülide Arıkan

“…Belki saymayı mutsuzlar bulmuştur / Mutsuzlar hep sayar… “
Sayfa 64 - MetisKitabı okudu
Reklam
“... Karşıda duran hamalın kötü kötü bakan gözleri, düşünmenin ona hiç öğretilmemiş olduğunun kanıtı. Bir ihtimali kötü kötü bakarak anlatmak...”
Sayfa 148Kitabı okudu
“Ölümsüzlük arzumuz bizi köleliğe götüren bir yola dönüştü.”
Sayfa 154Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“İnsanlar, yegane araçları olan akılları ve iradeleri ile onları birleştiren devlet düzenini kurmakla, kendi kendilerine yasa koymakla kalmazlar, onlar aynı zamanda, çalışmaları, sanatları, bilimsel ve endüstrileriyle, kendi maddi-manevi ve kültürel dünyalarını inşa ederler... Kolektif olarak kendi kendilerini icat ederler. “
Sayfa 164Kitabı okudu
“Devinimsizce sonsuza dek sürüp giden bir baskı rejiminin karşısında yapılabilecek yegane şey karşı çıkmak ve en iyi ihtimalle bir özgürlük alanı içinde serbestçe hareket etme hakkı kazanmaktır. Bunun ötesinde bir şey düşünülemez.”
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
" Ama bu, bütün insanlar, bütün uluslar, bütün uygarlıklar için geçerli; Bazı koşullarda canavar yaratık ağır basar ve muhterem doktor silinir. Geçen yüzyılda Goethe, Beethoven ve Lessing'in ülkesinin bir gün gelip Goering, Himmler ve Goebbels ile nasıl özdeşleşebildiğini sormamış mıydık? Neyse ki Almanya o sayfayı çevirip kendi gerçek kahramanlarına, gerçek değerlerine dönmeyi bildi ve bugün gerek Avrupa'nın gerekse dünyanın geri kalanına rüştünü ispat etmiş bir demokrasi modeli sunuyor. Ben de İbn Rüşd'ü , İbn Sina'yı , Hayyam'ı ve Abdülkadir el Cezari'yi çıkarmış halkların da bir gün uygarlıklarına yeniden gerçek büyüklük anları kazandırabileceklerini ümit edebilir miyim? "
" Çeşitli nüfus topluluklarının böylesine yan yana yaşadıkları, sayısız elde bu kadar çok sayıda imha gücü yüksek silahın bulunduğu bir dünyada, herkesin tutkuları ve açgözlülükleri serbest bırakılamaz. "
Sayfa 198Kitabı okudu
" Uyuşturucu kaçakçılarına öğretmenlerden fazla hayranlık duyulan bir mahallenin toplumsal çürüme odağı haline geldiğini anlamak için uzun ispatlara gerek var mı? Bütün bir toplum benzer bir zihniyet içine girdiğinde, parasal açıdan kazançlı işlere toplumsal açıdan yararlı işlerden daha çok değer verildiğinde, bunun yıkıcı sonuçlarını engellemek imkansızlaşır. Yurttaşların tüm davranışları bu durumdan etkilenir. "
Sayfa 155Kitabı okudu
"Çünkü bir mağlup için en kötüsü, bozgunun kendisi değil, ondan hareketle ebedi mağlup sendromunu üretmektir. Sonunda tüm insanlıktan nefret etme ve kendi kendini yok etme noktasına gelir. "
" Hem iyimserleri hem de kötümserleri memnun etmek adına, cennetle cehennem arasında gergin bir vaziyette gidip geldiğimizi söyleyebiliriz. Tarih henüz nereye doğru gideceğimize karar vermedi ve bir dizi tesadüf bizi bu iki yönden birine sürükleyebilir. "
Sayfa 369Kitabı okudu
Reklam
" Sıklıkla insan psikolojisinin bir hatası olarak değerlendirilen bilişsel uyumsuzluk, aslında insan için yaşamsal önemdedir. İnsanlar birbiriyle çelişen değer ve inançlara sahip olmasaydı muhtemelen herhangi bir insan kültürü oluşturmak ve sürdürmek mümkün olmazdı. "
Sayfa 173Kitabı okudu
"Burada önemli noktalardan biri, tarihte ilk defa kölelik uygulayan toplumların köleliği gönüllü olarak kaldırmasıdır. Öte yandan, köleler özgür kalsalar da köleliği haklı göstermek için süregelen ırkçı mitler, ırk ayrımı, ırkçı yasalar ve toplumsal geleneklerle yaşamaya devam etti. "
Sayfa 149Kitabı okudu
" bir gece sabaha karşı en kilitli kapılarım açılacak yalnızlığımdan çıkıp gideceğim ne sensiz kalırsam korkusu ne kitaplarda okuyup altını çizdiklerim ne alkol tutabilecek beni ne ölüm telaşı "
" bu bizim gökler gibisi hiçbir dağda çatılmamıştır yıldızlarımızın titremesi yüreğine deprem indirir hiçbir yerde bu denize bu acı tuz katılmamıştır topraktan sağdığımız pekmez güneşin başını döndürür. "
Öyleyse savaş insanın insanla değil, devletin devletle olan bir ilişkisidir ve bu ilişkide tekler birbirlerine yalnız rastgele düşmandırlar... Devletin düşmanı insanlar değil, yine başka devletlerdir; çünkü özleri birbirinden ayrı olan şeyler arasında hiçbir gerçek ilişki kurulamaz.
“Olgunlaşmamış insanların özelliği, bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir, olgun insanların özelliği ise bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir.”
Sayfa 176 - YKYKitabı okudu
Reklam
İstediğim kendimi geliştirmektir. Eğrilmiş olarak kalmamak hiçbir yerde, çünkü ancak bir yalana dönüşürüm eğrildiğimde. Ve senin önünde gerçek olabilmek. Tanımlamak istiyorum kendimi, uzun uzun ve yakından bakılmış bir resim gibi, anladığım bir sözcük, su içtiğim bir testi, annemin yüzü, en korkunc fırtınalarda beni taşıyabilmiş bir gemi gibi.
“İnsan neye ihtiyacı olduğunu bilemeden, içinde sevgi barındırarak, Tanrı ile yaşar.”
Hannah Arendt’in Küçük Tiyatrosu
Küçük Hannah : “İyi ama bakalım yarın daha yaşanabilir olacak mı? “ Büyük Hannah : “Ben öngörülemez şeylere inancımı koruyorum, özellikle de sana olan inancımı koruyorum.Sence dünyaya sürekli yeni başlangıçlar yapma şansını sağlayan ne ? “ Küçük Hannah : “ Çocuklar !”
" Yaşlandığın ve sevdiklerini hatırladığın zaman yalnızca iyiyi hatırlarsın, hiçbir zaman kötüyü hatırlamazsın, ki bu da kötünün hiçbir şeye değmediğini kanıtlar."
"Adımı kutsallaştıran aptalca sözlerin yayılmasına engel ol. Beni Tanrılaştırmalarına izin verme.Söz mü Fletch? Ben bir martıyım.Belki... Uçmayı seviyorum." -JONATHAN
" Ben bilmek istiyorum; gerçekten de yaşamak dediğimiz şey şu bir avuç yerde yaşlanıncaya kadar dolaşıp durmaktan mı ibaret; yoksa dünyada başka şekilde yaşamak da mümkün mü? "