Sema

183 syf.
·
Puan vermedi
·
14 saatte okudu
Charles Bukowski’nin kaleme aldığı ilk romanıymış Postane. Kitabın esin kaynağı ise yazarın 1950lerde Amerika’da bir postanede çalıştığı yıllar. O yılların etkilerini görmemek elde değil. Bu nedenle de yarı otobiyografik bir roman diyebiliriz. Hayatı da kitap boyunca anlatıldığı gibi içki, kadın ve hipodrom üçgeninde dönüp durmuş. Kitap, yazarın okuduğum ilk eseriydi. Okuması zevkliydi diyemem ama kolay ve anlaşılırdı. Kahramanımızın başından gelenleri anlatış tarzı günlük hayattaki o sıradan olayları alaycı bir dille anlatması hoşuma gitti. Kısacası, yazar günlük dili kullanarak okuru çok da sıkmadan anlatmak istediğini anlatmayı başarmış. Beni rahatsız eden tek bir şey vardı roman boyunca o da kitaptaki kadın karakterlerin küçük düşürülmesiydi. 1960lı yıllarda kadınlara olan bakış açısı beni kitaptan soğuttu. Kitabın konusu ise çok basit Henry Chinaski adında bir posta çalışanın hayatına misafir oluyoruz. Sıradan, hatta vasat bir adam Henry. Öyle hayatta pek de bir amacı yok. Yaşıyor tabi buna yaşamak denirse. Hayatı içki içmekten, at yarışı oynamaktan ve kadınlarla vakit geçirmekten ibaret. Bildiğiniz anti kahraman. Öyle süslü bir adam değil anlayacağınız. İşini sevdiği söylenemez. Sadece cebi biraz para görsün yeter. Postanede çalışırken isteksiz. Ama hakkını yemeyelim iyi bir gözlemci. Okuyucuyu öyle detaylara boğmadan bilgilendiriyor postanede işlerin işleyişi ilgili. Hayatından bir kadın geçip diğeri geliyor tabii bu sırada. İçki içiyor. At yarışlarında para harcıyor. Tam bir kaybeden hikayesi aslında. 
Postane
PostaneCharles Bukowski · İmge Yayınları · 20011,311 okunma
Reklam
212 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Siyasi görüşleri yüzünden 1972 yılında İsviçre’ye giden Zülfü Livaneli, ilk göz ağrım diye adlandırdığı bu kitabı 1974 yılında yazmaya başlamış. Fakat zamanında karakterlere kendini fazla yakın bulduğundan dolayı yazmaya ara vermiş. Bunun sebebini okurken çok net anlayabiliyoruz. Ara ara yazmaya devam etmiş ancak 2001 yılında tamamlayabilmiş. İlk
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Bir Kedi, Bir Adam, Bir ÖlümZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202123,9bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Stephan Crane realizm, natüralizm ve empresyonizm akılmlarından etkilenmiş ve 28 yıllık hayatına birçok eser sığdırmıştır. Eserlerinde ise gözlemleriyle hayatı olduğu gibi yansıtmaya çalışmıştır. Öyle ki, üniversitedeyken insan hayatını, okulun verdiği müfredattan daha ilginç bulmuş ve okulu bırakıp muhabirlik yapmaya başlamıştır. Bu kitabında ise yazar, bence "ötekileştirmeyi" anlatmış. Baş karakterimiz Henry Johnson, kitabın başlarında herkese kendini sevdiren, akıllı ve becerikli bir adamken bir anda her şey tersine dönüyor başına gelen bir olayla. Aslında iyilik yaparken az daha canından oluyor desek yeridir. Ancak onun yeni halini herkes "Canavar"a benzetir. Öyle ki bir şehir efsanesi gibi onu görmeyenler bile onun öyle olduğuna içten inanmaktadırlar. Insanlara göre o farklıdır ve farklı olmak iyi bir şey değildir. Kitap, genel olarak güzeldi ama karakterlerin psikolojik durumları hakkında biraz yüzeysel kalmıştı. Yazar belki biraz daha detay verip okuyucuyu kitabın içine çekebilirdi. Yine de, kısa bir yolculuk arıyorsanız bir bakın derim ben.
Canavar
CanavarStephen Crane · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,220 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
370 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Aristophanes ’in oyunları komedya türünün en güzel örneklerindendir. Bu yüzden de Aristophanes komedyanın babası olarak geçer. Komedya türü ise Antik Yunan'da Dionysia festivallerinde ortaya çıkmıştır ve asıl amacı dönemine ayna tutmaktır. Tragedyanın aksine karakterler genellikle günlük hayattandır ve mitolojik olaylara dayanmaz. Aristophanes,
Eşekarıları, Kadınlar Savaşı ve Diğer Oyunlar
Eşekarıları, Kadınlar Savaşı ve Diğer OyunlarAristophanes · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2018413 okunma
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Aspidistra, George Orwell'ın hayatından izler taşımaktadır. Kendisi de tıpkı Gordon Comstock gibi bir zamanlar yazarken kitapçıda çalışmış. Bu kitabını yazarken de George Gissing adlı bir yazarın etkisinde kalmış. Onun anlattığı sefalet içindeki dünyaya eleştiri niteliğindedir bu kitabı da. Ayrıca kitabın basımı sırasında da yazarımız çok sıkıntı
Aspidistra
AspidistraGeorge Orwell · Can Yayınları · 20194,318 okunma
Reklam
79 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Medea, antik yunan edebiyatı yazarlarından Euripides tarafından kaleme alınmış bir eserdir. Eseri okumadan önce "Altın Post" efsanesinin okunması gerektiğini düşünüyorum. Yoksa eseri anlayamadan bitirmek olasıdır. Çünkü, Medea altın postun alınıp götürülmesinde büyük bir rol oynar. Kolkhis kralının kızı olan Medea, büyüleriyle İason'nun amacına ulaşmasına yardım eder, çünkü Afrodit'in oğlu Eros tarafından aşık edilmiştir İason'a. Aşkı ona yuvasını terk etmesine, babasına ihanet etmesine ve abisini öldürmesine sebep olur. Her şeyi aşkı için yapar ama İason, onunla sırf minnet duygusu için evlenir. Günün birinde de başka bir kadınla evlenmek ister. Bu sefer de sırf evliliğin ona getireceği prestij ve güç için. Bununla beraber, Medea çıldırır ve gözü döner. Planlar yapar ona bu yaptıklarını ödetmek için. Aslında bakarsanız Medea, intikam almakta haklıdır da, İason o olmadan o kadar başarı elde edemez, belki de canından olurdu. Yine de intikamın böylesi onu haksız konuma düşürüyor. Kitabın başında masum bir anneyken sonunda ise evlatlarının katili haline geliyor. Böylece, Medea'nın trajik düşüşü gerçekleşiyor.
Medea
MedeaEuripides · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,834 okunma
56 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Yunan tragedyasının en önemli yazarlarından biri olan Sophokles, bu eserinde konuyu ve karakterleri anlatışıyla ne kadar başarılı olduğunu gözler önüne seriyor. Kitapta olaylar, çoğu Yunan edebiyatı klasiklerinde olduğu gibi her şeyin ortasından (in medias res) başlıyor.Kaderin cilvesinden kaçmanın pek mümkün olmadığını anlatıyor. Ne yaparsan yap, sonunda yine kaderine yenik düşüyorsun anlayacağın. Ek olarak kitap, bilim dünyasını da etkilemiş.Öyle etkiler bırakmış ki bu eser; Freud, annesine karşı ilgi duyup babasının yerini almak isteyen erkek çocukları için "Oidipus Kompleksi" kavramını kullanmış. Oidipusun babası Thebai'de kraldır. Apollo, Oidipus doğduğu zaman krala bu çocuğun ileride kendisini öldüreceğini ve annesiyle evleneceğini söyler. Bunun üzerine kral, Oidipus'un ayaklarını bağlatıp Kithairon dağına attırır. Fakat orada onu bir çoban bulur ve Korintos'un kralına götürür. Kralın çocuğu olmadığından onu kendi oğlu gibi yetiştirir. Büyüdüğünde Apollo'nun kahinine gider ve kehaneti öğrenince Korintos'u terk eder. Kehanetin gerçekleşmesinden korkarak. Yolda Theabai'nin kralını yani babasını öldürür. Theabai'nin kapısına geldiğinde ise Sphinks adlı canavarla karşılaşır ve canavar ona bir bilmece sorar. Doğru cevabı veren Oidipus artık kral olmuş ve kraliçeyle (annesi) evlenmiştir. Günün birinde, kentte kıtlık başlayınca Kral Oidipus, gider bir kahine danışır ve kahin kralı öldürenin aralarında olduğunu ve o ölmeden de kıtlığın dinmeyeceğini söyler. Oidipus bunun üzerine araştırır durur. Araştırdıkça da gerçek kimliğini bulur. Ve yaptıklarından utanır. Öyle utanır ki kendini kör eder.
Kral Oidipus
Kral OidipusSophokles · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20198,8bin okunma
556 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Tohum anlamına gelen Germinal, Emile Zola'nın yaşamından izlenimlerine dayanmakta. Emile Zola, gidip bir maden ocağında işe girip, işçilerin hangi şartlada nasıl çalıştıklarını araştırıp, işçilere sorular sorarak edindiği bilgilerden esinlenerek yazmış. İşçilerin hayatını tüm gerçekleriyle anlattığından dolayı da natüralizm akımına
Germinal
GerminalEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910,9bin okunma
136 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Cengiz Aytmatov, 1928 yılda Kırgızistan da doğmuş olan yetenekli bir yazar. Halkının zamanında Sovyet Rusya rejiminin elinden çektiklerine ışık tutuyor bu kitabında da. 2. Dünya savaşının çıkmasıyla beraber, savaşa katılan Kırgız halkının çektiği acıları anlatıyor. Fakat, cephedeki savaşı değil de cephenin ardında kalan halkın gözünden savaşı anlatıyor yazar. Bir ananın, evlatlarını ve kocasını savaşa gönderişine ve köydeki erkeklerin gidişinin ardından kalan kadınların hayat mücadelesine tanık oluyorsunuz okurken. Olaylar, Tolgonay adında bir kadın karakterin gözünden anlatılıyor. Onun savaş hakkındaki düşüncelerini okurken içi burkuluyor insanın. Kimsenin bir anneye böyle acılar yaşatmaya hakkı yok. Düşünsenize bir gün bir haber geliyor " savaş çıktı" diye ve sizden canınız isteniyor. Ne yapardınız? Tolgonay'ın hayatı da işte böyle tepetaklak oldu. Her şey çok güzel giderken, bir anda birileri çıkıp ondan canını aldı; kocasını ve evlatlarını...
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,9bin okunma
56 syf.
7/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Jack London'ın Odysseus'u
Dikkat spoiler olabilir! Jack London'nın bu kitabı bana Vahşetin Çağrısı adlı kitabını hatırlattı. Sanırım soğuk, karlı yerleri en çok Jack London'nın kalemiyle seviyorum. 40 sayfalık bu kitabı da, okuruna kısa bir kuzey serüveni sunuyor. Akatan adlı bir yerde yaşayan bir kabilenin hayatına ışık tutuyor. İşler, Akatan'a beyaz adamların gelmesiyle başlıyor. Beyaz adamlar onların yaşam tarzını değiştiriyor derken, kabilede anlaşmazlıklar ortaya çıkıyor. Ardından kabilenin başına Naass, hikayenin esas kahramanı, geçiyor. Ama o atalarından farklı olarak bu anlamsız tartışmaya bir son vermek istiyor. Düşman kabileden olan Unga'ya aşık oluyor ve evleniyorlar. Fakat evlendikleri gün, Akatan'a beyaz adamlar geliyor ve karısını kaçırıyorlar. Ardından 10 yıl eve dönmek için mücadele eden Odyseus gibi, Naass da karısını bulmak için yola çıkıyor. Bir Kuzey Macerası, Homer'ın Odysseus adlı kitabından esinlenilmiş. Naasın karısını bulmak için atıldığı maceraları ve sonra bunları bir bir anlatışı ile Odysseus'dan izler görebilmek mümkün. Nasıl ki Odysseus eve dönmek için gözünü kırpmadan maceradan maceraya atılıyor, Naass da karısını bulup evine dönmek için aynısını yapıyor.
Bir Kuzey Macerası
Bir Kuzey MacerasıJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202119,8bin okunma
Reklam
626 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Merhaba 1000k ailesi, Jane Eyre, Viktorya döneminin feminist yazarlarından Charlotte Brontë'nin kaleme aldığı eserlerinin arasında belki de en çarpıcısı. Charlotte Brontë'nin hayatına da adeta ayna tutuyor. Charlotte Brontë'nin hayatı da zavallı Jane gibi kederli. Yazar, daha küçük yaştayken annesi vefat etmiş. Ardından iki kız kardeşini de
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 201831,5bin okunma
394 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Ezilenler
Sevgili 1000K ailesi, uzun bir aradan sonra Dostoyevski okumak ne güzel. Kitap okurken cümlelerin kafanızda dolanıp yeni yeni düşlere yelken açması insanı harika hissettiriyor. Tarih boyunca ezilenlerin hikayesi anlatılıp durulur ama Dostoyevski'nin kalemi ile bunun zevki bir başka. Evimin kapılarını adeta Vanya'ya açtım ve onun hikayesiyle olgunlaştım. Olaylar Vanya'nın gözünden anlatılırken onun çevresine ışık tutuyor. Bir yandan toplum tarafından yüksek rütbede kabul edilmiş insanların çirkinliğine ayna tutarken, bir yandan da ezilenlerin iç dünyasını psikolojik tasvirleriyle anlatıyor. Karşılıksız aşkın en saf halini, aşkta bencilliği ve fedakarlığı, masum küçük bir kızın hayata olan öfkesini ve inatçılığını, bir babanın kızına olan dargınlığını ve anne şefkatini bu kitapla beraber yeniden tanımlıyor ve hissediyorsunuz. Üstelik yazar, bunu sizi hiç sıkmadan anlatıyor.
Ezilenler
EzilenlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202218,7bin okunma
Geri13
57 öğeden 46 ile 57 arasındakiler gösteriliyor.