Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Milsanin Kitapları

Milsanin Kitapları
@MilsanK
Önyargısız okumaya, kendini okudukları ve gördükleri ile ileri taşımayı amaç bilmiş kişi.
Uzun bir sükut. Dakikalar geçiyor. Her an birbirimizden biraz daha uzaklaşıyoruz. Konuşursak, birbirimize bunu hissettirmekten başka bir şeye yaramayacak. Bunun için susuyoruz.
Reklam
Yani en azından, Lykurgos gibi kadim olanlarından başlayıp Solon, Muhammed, Napolyon ile devam eden insanlığın yasa koyucuları ve düzenleyicileri, hiç olmazsa yeni bir yasa yaparken, toplumun kutsal saydığı atadan kalma eski yasaları çiğnedikleri için istisnasız olarak birer suçluydular ve elbette bunlar işlerine faydası olacağını düşündüklerinde kan dökmekten (hem de bazen eski yasalara sadık kalmaktan başka suçu olmayan, tamamıyla masum kişilerin kanını dökmekten) de çekinmemişlerdir.
İster bilinçli olsun ister kazara, onlara G86’yı açacak bir plan verilmiş. G86 Hainli tarihçilerin endüstriyel teknoloji açısından sürekli bir ilerleme içinde olan toplumu kısa yoldan tanımlamakta kullandığı bir jargondu. Onlar da bu bilgiyi bir lokmada yuttular. Sonrasında kültürlerini yeniden inşa ettiler, bugün Şirket diye bildiğimiz dünya devletini kurdular. Hain’e bir uzay gemisi gönderdiler. Üstelik tüm bunları bir insan ömrüne sığdırmayı başardılar. Böylesine disiplin içinde hareket eden bir topluluk görülmemiştir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kendisini alışılmış çocuk ölçülerinden bir santim bile yukarıya çekecek herhangi bir olağanüstü yeteneği, ayırt edici özelliği, beğeni, duygu konularında üstün bir gelişimi yoktu. Ama alışılmış çocuk ölçülerinin aşağısına düşürecek bir eksiği, kusuru, kötü yönü de yoktu. Laf aramızda, bütün çocukları melek sayan, çocuk eğitimiyle uğraşanlardan da çocukluğu yarı kutsal tutmalarını bekleyen birtakım ciddi kişiler benim yukarıda kullandığım dili soğuk, duygusuz bulacaklardır. Ne var ki, ben bu kitabı ne anne baba bencilliğini okşamak, ne beylik lafları yansıtmak, ne de birtakım yapmacıkları ayakta tutmak için yazıyorum. Yalnız gerçeği söylüyorum ben.
Fakat varoluşu her an aslında olduğu düzensiz haline çözümleyip ortaya çıkan endişeden hareketle, her an ilk kargaşayı yeniden yaratmaya çalışan kaçık bir eylemdir yaşamak. Bu denli tehlikeli başka bir iş olamaz. Varoluşun kendinde hiçbir korku ay da örtülü yan yoktur, bu korku ve tedirginliği yaratan yaşamak eylemidir.
Reklam
-Ölüleriniz en azından orada rahat uyuyor Kaptan. Köpekbalıklarının ulaşamayacağı bir yerde. -Evet, beyfendi diye cevap verdi Kaptan Nemo ciddi bir tavırla. Hem köpekbalıklarının hem de insanların ulaşamayacağı bir yerde!
Hayallerini tutsak eden her şeye, parlak ve ilginç bulduğu her düşünceye, inatla ve müthiş bir tutkuyla bağlanan bir yapısı olduğu için hemen o anda Daşa’yı öz çocuğu gibi sahiplendi.
Vahşi Kadın
Tarih boyunca vahşi kadının toprakları yağmalanıp yakılmış, buldozerlerle düzlenmiş ve başkalarını mennun etmek üzere doğal döngüleri, doğal olmayan ritimlere büründürülmüştür.
Tolstoy, düşündüklerinizi yazmaya değer bulmuyorsanız yazmayın diyor. Siz öyle bulamazsanız, gerçekten yazmaya değmezmiş. Tolstoy’a karşıyım. Yazıyorum. Bu ancak beni ilgilendirir. Hepsini birden dinledik zamanında ve hiç birine yaranamadık. Eksik olsunlar artık.
Tanrıdan korkun. Yaşlandırınız zamanda, fakat gençken de ondan korkun. Fakat güçlü olduğu zamanda ondan korkun. Çünkü o zaman tanrı daha da acımasız olacak.
Reklam
Özellikle doktorun kendisi, çok haklı olarak, müslümanların top kullanmadıkları sürece düşmanlarını geri püskürtmeyeceklerini söyledi durdu. Ona göre bu silahtan sarın almazlar ya da kendileri yapamazlarsa toprakları hep tehlikede olacaktı. Estağfirullah ise başka türlü konuşuyordu. Düşmanları yenecek olan askerlerin imanları ve şehadetleriydi.
Bir yaşını doldurmuş hiç bir çocuk ana babası ile birlikte yaşamıyor. Commensal Ocaklar’da büyütülüyor. Rütbe, miras yoluyla geçmiyor. Özel vesiyetler yasal olarak mümkün değil. Ölen adamın malvarlığı devlete kalıyor. Herkes başlangıçta eşit.
Bazı alt kültürlerin inancına göre ölümden sonraki bu ara yaşamlar aslında başka dünyalarda, gerçek evrenin başka gezegenlerinde de devam ediyormuş. Bunu hiç duymuş muydunuz, bay Ai?
Aslında burada hiç kimsenin, kadınların başka yerlerde olabileceği gibi çocuk bakımına-psikolojik ve fiziksel olarak sıkı sıkıya bağlanmasını anlamına geliyor. Zahmet ve ayrıcalık oldukça eşit paylaşılıyor. Herkes aynı riske veya seçim hakkına sahip. Bu yüzden de burada hiç kimse başka yerlerdeki Özgür erkekler kadar özgür değil.
Geçmişleri yıkılmıştı…
Küçük evlerde ortakçılar, eşyalarını birer birer elden geçirdiler: Babalarının eşyalarını, büyükbabalarının eşyalarını… Hepsini topladılar, batı yolculuğuna çıkıyorlardı. Erkekler birer canavar kesilmişlerdi. Çünkü geçmişleri yıkılmıştı. Kadınlar ise, geçmişin gelecekteki günlerde içlerinde yaşayıp haykıracağını biliyorlardı….
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.