Savaşlardan kim kazançlı çıkıyor, kimler için yapılıyor bu savaşlar, neden insanlar birbirlerini öldürmekten bu kadar zevk alıyorlar, tek seferde daha çok insan öldürebilmek için bu kadar çaba harcayıp atom bombaları ve toplar tüfekler icat ediyorlar, neden bu kavga, bu işin sonu nereye gidecek, ırk diye bir şey olmamasına rağmen insanlardaki bu kafatasçı zihniyet neyin nesi, insanların farklılığı tamamen bir zenginlik iken insanları bölmenin ne mantığı var??????????
Ve daha bir sürü cevaplandıramadığım soru var. Zaten benim düşündüğüm benimsediğim şeyleri bu kitapta görünce çok etkilendim.
Simsiyah bir gecenin koynundayız. Apaydınlık bir sabaha uyanmak elimindeyken simsiyah geceyi tercih ediyoruz saçmasapan ipe sapa gelmez egolarımız yüzünden. İnsan denen varlık ne zaman güzeli iyiyi tercih edecek, ne zaman birbirimizin acısıyla mutlu olmayacağız?
Bu kitapta yazar düşüncelerini korkusuzca büyük bir cesaretle dile getirmiş. Savaşların tek kazananın tepedeki koltukta oturan adamlar olduğunu, savaşanların sadece ölmek için bir sayıdan ibaret olduğunu, milliyetçilikten ve dahası tüm ayrıştırıcı ögelerden uzak durup insanlara sadece insan gözüyle bakmamız gerektiğini muhteşem bir üslupla dile getirmiştir. Argo ifadeleri bolca kullanmış. Halkın yaşadıklarını halkın dilinden anlatmış. Kitabın içinde kayboluyorsunuz.
Hiçbir baskıya maruz kalmadan düşüncelerini olduğu gibi dile getirmiş yazarımız.
Herkesin okuyup ders çıkarması dileğiyle.