Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Ms. Başak
Ms. Başak
@Ms_Basak
60 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Sıkılarak okuduğum ve zorla bitirdiğim bir kitap oldu. Kitap önerilerinde sürekli gördüğüm bir kitaptı. Bence fazla abartılan bir kitapmış. Kitabı bir kere bırakınca eline alamıyorsun. Kitabı okurken aklımda sadece bu soru vardı: Bu çocuk ne anlatıyor? Hayatınızda sürekli konuşan boş bir insan olur da ona maruz kalmak zorundasınızdır ya öyle hissettim okurken.
-Jerome_David_Salinger608.jpg){kind=small}
KÖRLÜK...
İnsanlığın nesiller boyu kurtulamadığı hastalık. Bazen bakıpta gerçekten göremediğimiz bazen de görüp de gerçekten bakmadığımız algısal bozukluk olan körlük...
Kitabın bende oluşturduğu hislere gelirsek de kitabı okurken bir çok duygunun tesiri altında kaldım. Bazı kısımlarında sıkılmış olsamda çoğunlukla hayretler içerinde kaldım. Zaman zaman kitabı elimden bırakıp ben ne okudum az önce diye düşündüm.Hayatı sorgulamamı ve farklı bir bakış açısı kazanmamı sağlayan bir kitap oldu KÖRLÜK.
Sonuç olarak da şunu fark ettim ki her ne şartta olursa olsun insan aynı insan. Hırslarıyla, bencilliğiyle, kötülüğüyle ya da merhametiyle, fedakarlığıyla, iyiliğiyle... Eti kemiğiyle aynı insan.
Döneminin şartlarını olduğu gibi önümüze seren bir roman İNSANCIKLAR. Yaşanılan sefaleti, yoksulluğu ve çaresizliği düşündüğümüzde kitaba bundan daha güzel isim bulunamazdı.
Karakterlerin birbirlerine yazdıkları mektupları okumaya dalınca akıp giden zamanın farkına varamadığım zamanlar olmasına rağmen karakterlerin psikolojisi bana da yansıdığından mıdır bilemiyorum, kitabı okurken sıkıldığım zamanlar da oldu.
Kafamda hep şu sorular vardı: " Bu kitap hep böyle mi devam edecek?" "Acaba sonu nasıl bitecek?". İster istemez devamını kurgulama isteği duyuyor insan. Kitabın gidişatı beklentimi karşılasa da beklemediğim bir sonla bitti kitap.
Son olarak, binlerce belki de milyonlarca "insancık" içinde hayata karşı direnen, saf sevgisi ve fedakarlıklarıyla İNSAN kalmaya çalışan Makar Alekseyeviç ve onun gibilere selam olsun. Tam da bu mevsimde okunacak bir kitap İNSANCIKLAR.
İyi okumalar dilerim...
Okur Takip Önerileri
Kitabı okumaya, gerçekten büyük bir sabra ihtiyaç duyduğum bugünlerde başlamak istedim. Normalde yorumlara pek bakmam ama bu kitaba başlamadan önce yorumlara bakacağım tuttu desem yeridir. Yorumlarda genelde olumsuz eleştirilere rastladım ama kitabın ismi bu yorumların önüne geçti sanırım.
İçerikle ilgili olarak öncelikle belirtmek isterim ki ilk 18 sayfa bence gereksiz bir kısım olmuş. Öncesinde daha ağır dini bir kitap beklerken okudukça basit bir kurgu üzerine kurulmuş olduğunu ve aynı zamanda din ve kişisel gelişimin harmanlandığını gördüm. Kitabı kendimi ana kahramanın yerine koyarak okudum. Bazı kısımlarında evet ben de böyle yapmalıyım dedim bazı kısımlarında ise karakter gibi her düşünceyi hemen kabullenmek istemedim. Çünkü bazı şeyler sözde kolay eylemde zor olabiliyor.
Genel olarak ele aldığımda bitirmek için okuduğum kitaplardan biri değildi. Kendimden bir şeyler bulduğum hayata dair bir sürü ipuçları yakaladığım bir kitaptı. Gönül rahatlığıyla iyi ki okudum diyebiliyorum.
Rabb'im için sabretmeye devam...
Spoiler!
Bu kitaptan özellikle hiç alıntı yapmadım çünkü kitaptaki her cümle benim için aynı etkiye ve öneme sahip. Bu kitap muhtemelen birkaç kişi tarafından bana önerilip ya bir kitabın herhangi sayfasında ya bir boş kağıtta ya da beynimin en ücra köşelerinde yok olup gitmiştir. Eskiden öğretmen okullarının son senesinde öğrencilere hediye edilen bu
Ahmet Şerif İzgören'in samimi bir anlatım tarzıyla içimi ısıtan bir kitabını daha bitirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Babasına ithafen yazılan bu kitap hayattaki iyiliklere karşı umudunu yitirmekte olan bana tekrardan bir umut ışığı oldu. Hayattaki en büyük gayemi sorsanız iyi olmak derdim ama bunun daha çok parayla pulla maddiyatla mümkün olduğunu düşünürdüm ama kitaptan sonra bu gibi şeylerin çok çok ötesinde olan manevi değerlerle daha çok mümkün olduğunu görmüş oldum. Tekrardan silkelenip kendime gelmeme neden oldu. Kitaba başlayınca bir çırpıda okunacak bir kitap. Hiç anlamıyorsunuz nasıl akıp gittiğini. Böyle bir güzel değeri bize kazandırdığı için sevgili Erdoğan İzgören amcadan Allah razı olsun. Onun hayata bakış açışı kelebek etkisiyle yayılıp durmuş ve yayılmaya devam ediyor. O zaman, hazır gençliğimin de baharındayken silkelenip güzel güzel çiçekler açma vaktini geçirmeyip yoluma tam gaz devam etme vaktidir. Son olarak her şeyin de ötesinde "Baba candır."
Benden sonra bu kitabı okuyacak okurlara bende uyandırdığı hislere benzer hisler uyandırmasını ve iyi okumalar dilerim...
Okumaya başlamadan önce çocuk kitabı gibi geldi ve biraz tereddüt ettim açıkçası... Ama kitap bittiğinde çok yersiz olduğunu anladım ve özellikle genç nesile kesinlikle okumalarını tavsiye ederim.Evdeki hesabın çarşıya uymadığını bir kere daha hatırlatan kitap, öyle akıcı ki nasıl bittiğini anlayamadım. Yazar kitap boyunca bir yandan kahkaha ata ata güldürürken bir yandan da gerçekleri gözler önüne sererek düşündürüyor. Kişisel gelişim kitapları görünen ve görünmeyen yüzleriyle ancak bu kadar güzel eleştirilirdi diye düşünüyorum. Bende çok güzel bir farkındalık yarattığını da söylemeden geçemeyeceğim. Kitabın bende uyandırdığı hislerin benzerleri yaşamanız dileğimle...
İyi okumalar:)
Gün Olur Asra Bedel...
Cengiz Aytmatov olay örgüsünü gayet sade bir dil kullanarak ele almış. Yazarın diğer kitaplarını okuyanlar beni daha iyi anlar, tam da Aytmatov tarzı anlatım tarzı hakim.
Okumaya başlar başlamaz olayların içine atlamamamız kaçınılmaz. Kitapta dönemin şartlarına ve siyasi durumuna da ayna tutulmuş. Bize kısa gibi gelen bir güne kocaman bir asrı sığdırmış Yedigey'in hikayesi kesinlikle okunmaya değer. Beni etkileyen bu güçlü karakterin o zamanın şartlarında verdiği yaşam mücadelesini okuyan değerli okurlara yaşamlarında güç katması dileğimle...
Sırada kitabın devamı niteliğinde olduğu söylenilen "Cengizhan'a Küsen Bulut" var.
Alişan hocanın 4 dakikalığına ödünç istediği gözlerimi saatlerce geri alamadım. Hatta kitap bittikten sonra bile geri almak istemedim. O kadar samimi bir şekilde yazılmış ki hemencecik o sıcak havaya ortak oluveriyor insan. Toplumun çoğu kesiminden insanların hayatlarına değindiği için çoğu kişinin hayatından izler bulması muhtemel diye düşünüyorum. Belki aynı şehirlerden değil ama farklı isimlerde bir çok kişinin aynı hayata mahkum olduğunu gözler önüne seriyor. Kitabı okurken gerek kendi yaşantımla gerek çevremdeki insanların hayatlarıyla bağdaşan birçok olay aklıma geldi. Bu hayat hikayelerinden yola çıkarak hocanın şunu yap bunu yap demesine gerek kalmadan atmam gereken adımlar kafamda canlandı. Bu kitabı okuduktan sonra bana düşen görev, uyandığını farkettiğim uyuyan güzelimin uykusunu açmak
