Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muhammed Yıldız

Manevi lezzet insana okyanusvari bir duygu veriyor. Sonsuzluktan bir tat çalınıyor ağzınız. Bir anda Yaratıcı'yla ve âlemle bütünleşiyorsunuz. Hayat yolculuğumuz bir anlam kazanıyor. Şiirler, ilahiler, varlık üzerine tefekkür etmek, şükretmek, insana okyanusvari bir deneyim yaşatıyor. O deneyim, o manevi haz da dünyada başka hiçbir şeyle mukayese edilemeyecek kadar güzel.
Reklam
"Kadim öğrettiler etik ve karakter gelişimi üzerinde çok dururlardı. İnsanın manevi olarak kendini olgunlaştırması, erdemlerinin geliştirilmesine odaklanırlardı; fakat günümüz psikoloji akımları, insanı erdemlerini geliştirmeye değil; dış dünyada savaşmaya, rekabet etmeye, ayakta kalmaya teşvik ediyor." Yani bizi bir tür biriktirmek, olgunlaşmak, demlemek, kendini bilmek yerine; önüne çıkan engelleri aşmak, yenmek, ileri gitmek gibi daha maceracı bir anlayışa sevk ediyor.
Akıl, önce Tanrı'yı inkâr etmiş, sonra ters bir gradasyon sistemine uygun olarak insanı ve hayatı inkâr etmiş, nihayet her şeyin bir mekanizmadan, oyundan, moleküler güçlerin karşılıklı etkileşiminden ibaret olduğunu tespit etmiştir. Akıl, dünyada kendisinden(mekanizma ve sebep sonuç ilişkisi) başka hiçbir şeyi keşfedememiştir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Medeniyet, bilhâssa anneliği aşağılamıştır. Hiç tereddüt etmeden satıcı, manken, eğitici (diğer çocuklara), sekreter, temizlikçi gibi meslekleri annelik vazifesine tercih etmiştir. Medeniyet, anneliği kölelik ilan etmiş ve kadına bundan kurtuluş vadetmiştir. Medeniyet, kaç kadını aileden ve çocuktan ayırarak( ona göre özgürleştirerek) bir memur ya da işçi yaptığı ile ilgili bilgileri büyük bir gururla ilan etmektedir. Bunun tam tersine bütün kültür, ezelden beri anneyi yüceltmiştir. Anneyi bir sembol, bir sır, kutsal bir varlık addetmiştir. Kreşlerle birlikte huzur evleri de gelmektedir. İkisi de aynı düzenin bir parçasıdır ve aynı çözümün iki ayrı aşamasını temsil etmektedir. Kreşler ve huzurevleri suni doğumu ve suni ölümü çağrıştırmaktadır. İkisinin de özelliği konforunu ön planda olması, sevgi ve sıcaklığın bertaraf edilmesidir. İkisi de aileye muhalif konumda yer almakta ve insan hayatında kadının rolünün değişmesinin bir sonucu olarak karşınızda durmaktadır. İkisinin de ortak öncülü anne babalık ilişkisini adım adım bertaraf etmektir. Çocuklar kreşte anne babasızdır, huzurevlerinde anne babalar evlatsızdır. İkisi de medeniyetin 'harikulade(!)' ürünlerdir ve her ütopyanın idealidir.
Sayfa 303Kitabı okudu
Şavaştan önce savaş hazırlığı gerek. Medine'den önce hicret gerek. Pratikten önce teori gerek. İşten önce düşünce gerek. Sesten önce nefes lazım. İlim, ahlâk ve aşk medresesinde diz çökmek gerek.
Sayfa 645Kitabı okudu
Reklam
Mektup
İşte yine günün belini kırıyor akşam Ve sen kırlara benzersin günün bu saati Çıkarmamışsan çiçekli elbiseni...
Tasavvuf yoluna girmek, İslamiyet'in inanılacak şeylerine imanı kuvvetlendirmek içindir. Böylece iman, düşünerek anlamak zorluğundan kurtularak görmüş gibi sağlam ve vicdani olur. Ve kısaca inanmak yerine etrafı ve derin iman hasıl olur.
İçinde olması gereken bir şeyin kaybından hangi mağaraların ücrasına saklandığını, oradan hiç çıkmamak üzre kendime davalar aradığımı anlıyorum. Her şeyi tamamlayacak olan o şey. Ancak onunla var olabilirim. Irmak bir başlangıç. Bir düş. Ama bir yol ve yoldaş. Ne tabiat parçası ne çiftlik hayali. Ne kaçıp gitmek ne ekip biçmek. Sefer de içimde tahammül de.
Sayfa 123Kitabı okudu
İlim, bu dediğimiz psikolojik ve daha çok şu uraltına ait gerçeklikleri tesbit etmiştir. Ancak bir noktayı belirtmek yerinde olur. İlmin tesbit ettiği şey, bir paralelliktir. Bir gerçeğin tek kişideki yüzüdür. Gerçeğin bundan ibaret olduğunu sanması onun bir aldanışıdır. Bir gerçeği yakalama gururu. Halbuki gerçek ilim mütevazidir. Gerçek ilmin, çok dikkat ettiği nokta, tesbitinin sınırıdır. İnsan psikolojisinde bulduğumuz bu gerçeklikler, gerçekliğin bütünü değil, sadece bir yüzüdür. Ger-çeğin öbür yüzü, insanlık tarihinde, daha derin bir yüzü de insanlığın kaderindedir. Bir ucu insan psikolojisinde olan gerçeklik sistemi, insanlığın kaderinden geçerek, kozmik bir gerçeklik sistemi olmaya doğru uzanır. Bunun içindir ki insan bir nevi küçük evren olarak görülmüştür. Ruhumuzda olan her gerçekliğin ipucu, yaradılış âleminin her tarafına dalbudak salan ve metafizik bir konkrelik kazanan varoluş vakıasındadır.
'' -Ölümden korkuyorum! +Kalbi Allah'la birleşip bütünleşmiş kimse için ölüm diye bir şey olur mu? Benim kalbim O'nunla bir oldu o yüzden benim için artık ne zaman var ne ölüm. Çünkü ölüm, zamandan kopuştur, zaman ise bizim geçici şeylere bağlılığımızdan doğar.''
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
Kainat, içinde Bir'in çokluk içinde binlerce sembolle tezahür ettiği bir görüntüdür.
Sayfa 110Kitabı okudu
" İlim, gerçeği bölerek anlamaya çalışan sınırlı olmaya mahkum bir Tecessüs. İbn Haldun, gerçeği; haber ve inşa diye ikiye bölmüştü. Ne kadar haklı... Haber kabul edilir, inşa tahkik."
"Gökten yücesin, Topraktan bayağı. Yokluk zulmetiyle bağlıysan, toprak, İlâhi nurun tecellîgâhı isen, arş." Feyz-i Hindî
Sayfa 211Kitabı okudu
İzm'ler idrakimize giydirilen deli gömlekleri.
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.