Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yasemen

Yasemen
@NarinBirRuh
Sıkı Okur
Evli ve iki çocuk annesi... Vatanperver... Yaratıcı Yazarlık Eğitmeni Multilingual Kitap okumadan bu hayata nasıl katlanılır bilmiyorum. Kelâm-Felsefe-Edebiyat
120 syf.
·
Puan vermedi
·
14 saatte okudu
2022 yılında Âhsen Hanımı öğrencilerimizle buluşturmaya niyet etmiştik ve Rabbim niyetimizi eyleme çevirdi çok şükür... "Her şey aslına rucû eder..." Eser; hep, "bu sözün" özü'nü görmek gerektiği telkinini yaşatıyor... Hakîkî huzurun ve tatminin -kendini bilen, Rabbini bilir sözünden mütevellit- ancak öz'e dönmekle mümkün olabileceğini fısıldıyor... Fısıldıyor diyorum; zira Âhsen Hanımın kalemi, zarif ve sakince davet ediyor insanı. Çekiştirmiyor, yargılamıyor ve etiketlemiyor... Sadece bir ölçü'yü hatırlatıyor bize, her şeyde ölçüyü. Kendimizi keşif de diyebiliriz; varoluş sancısı çeken bir bireyin, "mânâ'ya yolculuğunu tümcelerle resmediyor... "Secdeye vardığın ânlar, infak ettiğin anlar, dua ettiğin ânlar, bir farzı, bir sünneti yerine getirdiğin ânlar, ilim için çabaladığın ânlar, sevgi sunduğun ânlar, yardım ettiğin ânlar hiçbir surette kaybedilemez..."
Üç Nokta
Üç NoktaAhsen İlhan · Hayykitap · 202134 okunma
Reklam
108 syf.
·
Puan vermedi
·
10 saatte okudu
Evet ben şiirden anlamıyorum...
Hissettiğim şey şu: Şairin fildişi kulesinde yaşarken, hiçbir gerçek acıdan beslenmemiş elitist yalnızlığından zerk ettiği kelime ifrazatları. Neden bu denli abartıldığını anlamıyorum. Çünkü sorun bende.
Göğe Bakma Durağı
Göğe Bakma DurağıTurgut Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 202332,7bin okunma
536 syf.
·
Puan vermedi
·
22 günde okudu
Baş döndürücü bir yolculuğa hazır mısınız?
İlk önce söylenilmesi gereken şu ki: Bu kitap herkesin okumaktan keyif alabileceği bir kitap olmayabilir. Çok fazla isim ve olay ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Bu size zihinsel bir yorgunluk verebilir. Şahsım adına ben severek okudum. Kabul edelim ki, sıradışı bir kitap... Yazar okuyucuyu baştan sona bir devinim içinde ilerleterek, heyecanını son sayfalara kadar diri tutuyor. Benim anladığım, yazar bize yaşamdaki ilişkilerin ne denli karmaşık olduğunu göstermek istiyor. Karakterleri derinlemesine tanımamızı önemsemiyor. Onların yaşamdaki seçimlerini hangi gerekçelerle yaptıklarını, yaparken gerçek mânâda ne hissettiklerini bilmemiz gibi bir kaygısı yok. Bence muradı, şöyle düşündürmek: Öyle bir hayat sürüyoruz ki herkes birbiriyle bir şekilde ilişkili... Kelebek etkisi gibi yüz yıl önce attığımız ufak bir adımın, onlarca yıl sonra da ne kadar etki edebileceğini anlatmak istiyor. Hani çok güçlü argümanlarımız da olmadan birbirimizden ölesiye nefret ediyoruz ya bazen, belki de o nefret ettiğimiz insanın babasının halası, elli yıl önce annemizin dedesinin hayatını kurtarmıştır, bilmiyoruz... Ben olaylara, isimlere takılmadan bir nefeste okudum. Sanırım parmağına değil, işaret ettiği yere bakarsak; Ayfer Tunç'u daha iyi anlayacağız...
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa TarihiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20193,399 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
160 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Taşın Dediği
"Taşın Dediği" Recep Kayalı'nın ikinci kitabı. Bu kitapta ilk dikkati çeken şey, mizahî yönünün yüksek olması ve samimiyet... Tüm karakterler, olgular ve olaylar; gerçekten, birebir yaşanılmış hissi veriyor. Oysaki fantastik yanları var anlatılanların. Büyülü gerçekçilik dedikleri sanırım bu olmalı. Benim için en ehemmiyetli durum,
Taşın Dediği
Taşın DediğiRecep Kayalı · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 201948 okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
"Günlerini ormanda gezintiler yaparak, tüm dikkati ile doğanın sesini dinleyerek geçirmekteyken bir görünüp bir kaybolan parsın peşine düşer..." Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur... "1974'te, Beypazarı'ında vurulan son Anadolu Parsı'na adanmıştır..." diyerek başlıyor yazar... Okumaya başladığım andan itibaren
Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur
Ve Bir Pars, Hüzünle KaybolurFaruk Duman · Yapı Kredi Yayınları · 2021546 okunma
Reklam
178 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
A‘mak-ı Hayâl için ilk söylemem gereken şey, şumullü bir biçimde anlayabilmek için felsefik anlamda belli bir bilgi alt yapısına sahip olmak gerektiğidir. Bu kitap, roman tarzında bir üslub ile yazılmış ve edebî anlamda gerçekten üst düzey bir dille kaleme alınmış. Tam bir içsel yolculuk... Bilgeliğin fevki.... Modernite eleştirisini, hiciv
A'mak-ı Hayal
A'mak-ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi · Büyüyenay Yayınları · 201616,8bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
“Şöyle demiş Filozof: ‘Günümüz gençleri öyle umursamaz ki, ileride ülke yönetimini ele alacaklarını düşündükçe umutsuzluğa kapılıyorum. Bize, büyüklere karşı saygılı olmayı, ağırbaşlı davranmayı öğretmemişlerdi. Şimdiki gençler çok duyarsız ve beklemesini bilmiyorlar.’ Ruhuna ve üslûbuna âşinâ olduğumuz bu söz, M.Ö. 8. yüzyılda yaşayan Hesiodos’a
N'apsak Bu Gençleri?
N'apsak Bu Gençleri?Erol Erdoğan · İz Yayıncılık · 202187 okunma
107 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Gamze Güller Hanımı birkaç söyleşide dinleme imkânı buldum. Bu ilk okuduğum kitabı. Belirtmeliyim ki; kitaptan önce müspet ve zarif kişiliği ile dikkatimi çekti. Bu sebeple ben de müspet bir ön kabulle başladım kitaba... Betimlemelere bayıldım. Okurken hikâyelerdeki durumların içinde hissettim kendimi. "Cafer" adlı hikâyeyi çok beğendim, çocukların dünyasındaki masumiyeti masal tadında aktarış çok hoştu... Bir Alzheimer hastasının sinesini in'ikâs ettirdiği "Sözcüklerin Tortusu" isimli hikâyede geçen şu cümleler: "Sözcükler ne zaman kaybolmaya başladı? Önce tınılarını yitirir gibi oldular. Ardından renklerini. Arada bir yerlerde dokularını kaybettiler. Kağıt üzerinde başka, zihnindeki boşlukta başka. Nasıl oluyor da bir sözcük izini kaybettirebiliyor aklında?" Bu durumu yaşamadan, insan zihnindeki bu nisyan durumunu tanımlama şekli, takdire şayan... En etkileyici bulduğum hikâye" Nehir" idi. Orada bir kendini arayış vardı sanki. Belki de insanın iç dünyasına yaptığı bir yolculuk... Okurken soğuğu taa içimde hissettim diyebilirim. Bilge kişi, nehir, o dondurucu soğuk... Yazar bu imgeleri okuyucunun kendi zihin dünyasına bırakıyor... Bir de öyle bir ifade edişler var ki; sanki insanların içini görüyor gibi... Nasıl böylesine gerçekçi ve bu denli derin bir empatiyi kurabilmiş yazarımız, insan merak ediyor...
Durmuş Saatler Dükkânı
Durmuş Saatler DükkânıGamze Güller · İletişim Yayınları · 2020112 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
Üstadın, nesil konferanslarının yer aldığı bu eserde Necip Fazıl Kısakürek, etkileyici bir giriş yapıyor. İlk sayfalardan itibaren ismi ile müsemmâ tüm kavramlar bizi bir aksiyonun ortasına çekiyor. Okurken bir devinim vaz ediyor sanki kelimeler... Kur'ân; iman ve salih amel vurgusunu her dâim yapar ve birbirlerinden ayrı olmalarına rağmen iki
İman ve Aksiyon
İman ve AksiyonNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20163,697 okunma
159 syf.
·
Puan vermedi
·
15 saatte okudu
İnsanlığın Dirilişi kitabını okuyup, kitaptan tam mânâsı ile istifâde edebilmek için okuyucunun belli bir entelektüel birikime sahip olması gerekir diye düşünüyorum. Sezai Karakoç bu kitapta şairliğinin ötesindeki yüzünü yani asrımızın mütefekkirlerinden biri olduğunu çok net bir biçimde ortaya koyuyor. Durum tespiti yapmak kolaydır ve insanlar genelde bunu yaparlar. Karakoç bunu yapmıyor, durum tespiti yapıp, bırakmıyor. Bilakis çözüm önerilerini de sunuyor. Birinci bölümde bunalımın kaynağını bize gösterirken, ikinci bölümde hâli hazırdaki mevcut durumu serdediyor. Üçüncü bölümde ise çözümü sunuyor... Ne diyor üstat? "Bunalımla değil ruhların delinmesi, yarılması, çatlaması ile karşı karşıyayız." durumun vehametini gayet beliğ bir biçimde ifade ediyor burada ve bence bu tespitinin üzerine inşa ediyor düşüncesini. Aslında kitapta, "nasıl Diriliş İnsanı oluruz?" sorusunun cevabını bulacağız en sonunda. Karakoç, tüm görüşlerine rasyonel bir temellendirme yapıyor. Ve görüyoruz ki kendisi muhteşem bir bilgi-birikime sahip. Temellendirmelerini yaparken, kullandığı argümanlar bu durumu zaten hissettiriyor. Diriliş kavramı çok güzel, insanın ruhuna işliyor. Sezai Karakoç da böyle hissetmiş olmalı ki, bu kavramı kullanmış. Dikkat buyurun; Müslümanların ya da Türklerin dirilişi dememiş; insanlığın dirilişi demiş... Bahsettiği sancıyı tüm insanlık çekiyor çünkü. Karakoç cihan-ı şumül düşünüyor. Ne diyelim? Tüm insanlığın derdi ile dertlenmek ne güzel meşreptir. Ne mutlu Karakoç gibi insanlara... Hepsinin mekânı cennet olsun.
İnsanlığın Dirilişi
İnsanlığın DirilişiSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20236,7bin okunma
Reklam
190 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
"Ölüm sözcüğü, bir kurşun sekmişçesine kulağında çınlayıp dağılıyor. Kara bir gölge gibi gelip konuyor üzerine. Habil'den Kabil'e bulaşmış bir suç..." Kitabı birkaç gün içerisinde zevkle okudum. Alışık olmadığım bir tarzı vardı... Kitaba ilk başladığımda, tam olarak anlamlandıramadım lâkin bu gizemli durum, insanın merakını celb ediyor... Sonrasında ne geleceğine dâir bir öngörüde bulunamamak beni kitaba daha çok çekti. Kitapta yalnızlık vurgusu hâkim. Aslında dâimi olarak bu ruh hâli içerisinde bulunmasak da, zaman zaman kitaptaki ruh hâline bürünüyoruz... Bu sebeple, tümcelerin birçoğunda kendimi buldum. Modern insanın da en büyük handikapı bu değil mi? İlk görev yerim olması ve oradaki dil, din, ırk ayırımı olmaksızın insanların kardeşlik içerisinde sürdükleri yaşama şahitlik etmiş biri olmam hasebi ile Mardin'den bahsedilen kesitler olması, bana ayrıca farklı duygular hissettirdi.
Ausgang
AusgangSerkan Türk · Yitik Ülke Yayınları · 2020375 okunma
115 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle belirtmeliyim ki; kuzeyde yaşayan bir Ankaralı olarak, hikâyelerdeki Ankara ile ilgili enstantaneler, ben de lâtif duygular uyandırdı. Özlüyoruz hâli ile ve beni özlediğim o sokaklarda dolaştırması çok hoştu. Betimlemeler harikulâde idi. Ve çok özgün buldum. Meselâ "Karısı gidince evin yoksulluğu doldurmuştu onun yerini. Soğumuş bir çay gibi olmuştu evin içi. Bir evi yuvaya dönüştüren sıcaklıkta gitmişti onunla..." muazzam bir teşbih ve okurken kahramanın duygusunu kesinlikle geçiriyor insana... Anadolu'nun samimiyetini buldum diyebilirim hikâyelerde... En beğendiğim ve hüzünlendim hikâye, "Babam Terzi Ben Çocuk" oldu... Genelde terzilik mesleğinden bahsetmiş bunun sebebini merak ettim, bir de "Üç İyidir" hikâyesinde geçen ton ton dedemiz nerede? Hâlâ hayâlimde bağlayamadım o hikâyenin sonunu... Acaba Dede nerede?
Döngel Dünya
Döngel DünyaEthem Baran · İletişim Yayınları · 2019595 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
İlk söylemem gereken şey şu ki; bu kitabı asla tavsiye etmiyorum. Sargut'un birçok videosunu izledim, katıldığı birkaç televizyon programına da denk gelmiştim... Tevili güç, tevhidi zedeleyici söylemlerine şahit olmuştum... Bu kitap da bir şekilde elime geçti ve açıkçası merak ettiğim için okumak istedim... Ve'l hâsıl-ı kelâm şahsî fikrim; Sargut ve türevlerinin yaptığı şu: Batı gnostizmi ile doğu mistizmini tasavvuf diye soslayıp, araya birkaç âyet-hadis de serpiştirmek sûretiyle; "New Age" düşüncesine hizmet etmek... Bunu öyle örtük ve güzel yapıyorlar ki, insan şaşırıyor... Ama dikkat etmek gerek! Unutmayın bazen 1 yanlışı kabul ettirmek için 99 doğru şeyi söylemeyi göze alabilir insanlar! Müslüman ferâsetli olmalı!
Gözlerin Nuru Namaz
Gözlerin Nuru NamazCemâlnur Sargut · Nefes Yayınları · 2015128 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kitabı bitirdim ama bitene kadar ruhum çekildi!, afakanlar bastı, gözlerim karardı! Normalde Ahmet Bulut'un güzel kitapları ve güzel TV programları vardır... Ama bu kitabı beğenmedim. Kitap iki bölümden oluşuyor... Bir bölümünü Ahmet Hoca diğer bölümünü ise Gülseren Gümüş Hanımefendi yazmış... Mutlu bir evliliği inşa etmek için tespit ve çözüm yolları kadın ve erkek gözüyle bu iki ayrı bölümde işlenmiş... Kesinlikle bu tip kitaplar hiç tarzım değil lâkin Ahmet Hoca'nın bir konferansına iştirak eden eşim, bana bir hoşluk yapmak için adımıza imzalatıp, almış kitabı... Tabii bu durumda okumamak şık olmazdı... :) Kendisi pek kitap okumaz o sebeple sadece ismi cezbedici olmuş :) Bir de başladığım bir kitabı, sevmesemde yarım bırakmamak gibi kötü bir huyum var... Ahmet Hoca'nın yazdığı kısım bir şekilde bitti ama hanımefendinin yazdığı bölüm gerçekten benim için okuması en zor olan kısımdı... Hanımefendinin yazıların içerisinde -sanırım estetik geldi ona bunu yapmak- defaatle aynı kelime ya da cümleleri tekrar etmesi çok itici geldi... Ve malesef hiç haz etmediğim, baygın bulduğum, "romantik İslâmcı" tadında idi... Güzel cümleler hiç yok değildi... Ayrıca kullandıkları âyet ve hadisler için dipnot vermemelerini de pek anlayamadım... Âyet ve hadislerin kaynağı belirtilmeliydi... Şahsen bana hitap etmedi... Ne diyelim? Bu tarzı sevenler için faydalı olabilir...
Aşkın Ev Hali - Cennetim Olur Musun?
Aşkın Ev Hali - Cennetim Olur Musun?Ahmet Bulut · Timaş Yayınları · 2012723 okunma
316 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
"Ahmet Cemil, derin duyguları, hayalleri, beklentileri olan bir şairken hayatın ondan sakladığı ve beklenmedik bir an da ortaya çıkan gerçekleri karşısında çaresiz kalacaktır. Bu çerçevede Mai ve Siyah bir semboldür. Ahmet Cemil'in hayalleri ve gerçekler... " Latif, dinlendiren bir dille yazılmış; yavaş yavaş ilerleyen bir kitap
Mai ve Siyah
Mai ve SiyahHalid Ziya Uşaklıgil · Bilgi Yayınevi · 201826,8bin okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
Bu serinin birincisini tek okuma sebebim, öğrencilerimin düşünce dünyasından kopmamaktı... Zira lise öğrencileri için oldukça popüler bir kitaptı... Zaman zaman onların okuduğu kitaplardan seçiyorum özellikle... İlk kitabı çok sıkılarak bitirdim, çünkü fazlaca savaş sahnesine yer verilmişti... Birinciyi okuyunca, hadi ikincisini de okuyayım dedim... İkinci kitabın ortalarında kitap beni oldukça cezbetti.. Bu sefer ikincisi tam bir sonuca bağlanmadan bitti... Şimdi üçüncüsü olan bu kitabı okumak üzerime farz oldu... "Bakalım nasıl bağlayacak yazar? İştiyakla okuyacağım ve bitirdiğimde düşüncelerimi paylaşacağım inşaallah..." diyordum fakat yazar yine bir sonuca bağlamadı kitabı... :) Dördüncüsü merakla bekliyorum... Henüz yayınlanmadı... Çok heyecanlı, "acaba şimdi ne olacak?" diyerek okuyor insan...
Börü 3
Börü 3Çağlayan Yılmaz · Panama Yayıncılık · 2019997 okunma
Reklam
232 syf.
·
Puan vermedi
·
80 günde okudu
Aslında geçtiğimiz ilkbaharda aldığım lâkin ancak okumaya fırsat bulabildiğim bir kitap bu... Kelimelerin, kavramların dünyasına, felsefik bir perspektifle dalıp, farklı bir yolculuk isteyenler için kitap oldukça keyifli... İnsanlar kavramlarla düşünür... Kavramların zihin dünyamızdaki karşılığıdır aslında hayatımızı şekillendiren... Çünkü her davranışın bir düşünsel altyapısı var... Bu sebeple kelimeler değerlidir... Kelimeleri Yaratıp, bize bunu kavrama kabiliyeti veren Rahman'a hamdolsun...
Kendini Bulmak
Kendini Bulmakİhsan Fazlıoğlu · Papersense Yayınları · 2015475 okunma